Güncelleme Tarihi:
(Ayrıntılar ve grafik ile yenilendi)
İstanbul, 20 Nisan (DHA) - Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi'nin (Betam) araştırma sonuçlarına göre, şiddetli maddi yoksunluk içinde yaşayan çocukların oranının giderek arttığı Türkiye, "Avrupa’da çocuk yoksunluğunun en yoğun olduğu ülke" konumuna düştü.
Betam'dan Doç. Dr. Gökçe Uysal ve Araştırma Görevlisi Yazgı Genç tarafından hazırlanan, "Şiddetli maddi yoksunluk içinde yaşayan çocukların oranı artıyor" başlıklı araştırma notunda, "Avrupa Birliği’nin yoksunluk tanımına göre 2016 yılında Türkiye’de yaklaşık her üç çocuktan biri, başka bir deyişle 7 milyon 510 bin çocuk şiddetli maddi yoksunluk çeken hanelerde yaşıyor" denildi:
"Batı Anadolu, İstanbul, Orta Anadolu, Doğu Karadeniz ve Akdeniz bölgelerindeki çocukların yoksunluk oranlarında büyük artışlar göze çarpıyor.
"Bu artışların büyük oranda ısınamama, kısmen de beslenme ihtiyaçlarını giderememe ve beklenmeyen harcamaları karşılayamamaktan kaynaklandığı anlaşılıyor.
"Güneydoğu Anadolu’da çocukların yüzde 47’si, Ortadoğu Anadolu’da yüzde 37,3’ü, Akdeniz’de ise yüzde 36’sının yaşadıkları haneler yeterince ısınmıyor.
"Isınma ihtiyacını karşılayamayan hanelerin oranındaki artışa paralel olarak Türkiye’de şiddetli maddi yoksunluk içerisinde yaşayan çocukların oranı arttı ve Türkiye tüm Avrupa Birliği ülkelerinin gerisinde kaldı."
Betam'ın bulguları şöyle:
- Avrupa Birliği’nin yoksunluk tanımına göre 2016 yılında Türkiye’de yaklaşık her üç çocuktan biri, başka bir deyişle 7 milyon 510 bin çocuk şiddetli maddi yoksunluk çeken hanelerde yaşıyor.
- Veriler incelendiğinde şiddetli maddi yoksunluğun özellikle birkaç kalemde yoğunlaştığı gözlemlenmektedir.
- Türkiye’de yaşayan çocukların yüzde 70.7’si evden uzakta bir haftalık tatil masrafını karşılayamayan hanelerde yaşamaktadır.
- 2015 yılı verileri ile kıyaslandığında, tatil yapamayan çocukların oranında azalma görülmektedir.
- Ayrıca, çocukların yaşadığı hanelerin yüzde 48.4’ü otomobil sahibi değildir.
- Bunun yanı sıra, “kira ve faturalar” ve “beslenme” kalemlerinde de önemli maddi yoksunluk oranları gözlenmektedir.
- Çocukların yüzde 40.8’inin iki günde bir et, tavuk, balık gibi protein içeren gıdalarla beslenemediği kaydedilmiştir.
- Bunun yanı sıra, çocukların yüzde 43.4’ü son 12 ay içerisinde ev kirasını, elektrik, su, gaz ve kredi kartı faturalarını planladığı gibi ödeyemeyen hanelerde yaşamaktadır.
- 2015 yılından 2016 yılına Batı Anadolu, İstanbul, Orta Anadolu, Doğu Karadeniz ve Akdeniz bölgelerindeki çocukların yoksunluk oranlarında büyük artışlar göze çarpıyor.
- Bu artışların büyük oranda ısınamama, kısmen de beslenme ihtiyaçlarını giderememe ve beklenmeyen harcamaları karşılayamamaktan kaynaklandığı anlaşılıyor.
- Güneydoğu Anadolu’da çocukların yüzde 47’si, Ortadoğu Anadolu’da yüzde 37.3’ü, Akdeniz’de ise yüzde 36’sının yaşadıkları haneler yeterince ısınmamaktadır.
- Isınma ihtiyacını karşılayamayan hanelerin oranındaki artışa paralel olarak Türkiye’de şiddetli maddi yoksunluk içerisinde yaşayan çocukların oranı artmış ve Türkiye tüm Avrupa Birliği ülkelerinin gerisinde kaldı.
Betam notunda; "Maddi yoksunluk ölçütü, ülkelerin yoksulluk düzeyini ölçmek ve analiz etmek için kullanılan yöntemlerden biridir. Bu yöntem, ankete katılan hanelerin yaşam standartlarına dair değerlendirmeler içerdiğinden ülkenin genel yoksulluk düzeyine ışık tutan bir yaklaşım olarak kabul edilir. Uzun süren gelir yoksulluğunun bir sonucu olan maddi yoksunluk, yetişkinlerde geçici olabilirken çocuklarda genelde ömür boyu sürer ve sonraki nesillere aktarılma riski taşımaktadır" denildi ve şu bilgiler verildi:
- Çocuk yoksulluğu ölçütü olarak bu araştırma notunda Avrupa Birliği İstatistik Ofisi'nin (Eurostat) tanımladığı şiddetli maddi yoksunluk ölçütü kullanıldı.
- Şiddetli maddi yoksunluk bireylerin hayatlarına düzgün bir şekilde devam edebilmeleri için gerekli olan çeşitli ihtiyaçların zorunluluktan yerine getirilememesi olarak tanımlanabilir.
- Bu ölçüte göre;
(1) kira ve faturaların ödenmesi,
(2) evin ısınma ihtiyacının yeterince karşılanması,
(3) beklenmeyen harcamaların karşılanması,
(4) her iki günde bir et, balık ya da protein eşdeğer gıdalarının tüketilebilmesi,
(5) evden uzakta bir haftalık tatil masrafının karşılanması,
(6) bir arabaya,
(7) bir çamaşır makinesine,
(8) bir renkli televizyona
(9) bir telefona sahip olunması (cep telefonu da dahil), olarak belirlenen dokuz kriterlerden dördünü yerine getiremeyen hanelerde yaşan bireyler şiddetli maddi yoksunluk içerisinde kabul edilmektedir. (Grafik)