Güncelleme Tarihi:
İstanbul, 18 Eylül (DHA) - Betam’ın Büyüme Değerlendirmesi notunda, yılın ikinci yarısında büyüme hedefinin tutturulamayacağı değerlendirmesi yapıldı.
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (Betam), Betam Direktörü Seyfettin Gürsel, Ozan Bakış ve Uğurcan Acar tarafından hazırlanan, “2. Çeyrekte Büyümeyi Tüketim Ve İhracat Destekledi” başlıklı Büyüme Değerlendirmesi notunu açıkladı.
Betam Büyüme Değerlendirmesi notuna göre:
“2018 yılının ikinci çeyreğinde Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış rakamlarla bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 0.9, geçen yılın ilk çeyreğine kıyasla yüzde 5.2 arttı.
“Yıldan yıla büyümeye en yüksek katkı 3.7 yüzde puan ile tüketim kaleminden geldi.
“2018 yılının ilk çeyreğinde yüzde 15’in üzerinde büyüyen ithalatın 2018 ikinci çeyrekte neredeyse hiç artmadı.
“İhracattaki artış ise, kur etkisi ile, ilk çeyrekteki yüzde 0.7’den yüzde 4.5’a ulaştı.
“İlk çeyrekte eksi 4.1 yüzde puan olan net dış ticaretin büyümeye katkısının bu çeyrekte 1.3 yüzde puan ile pozitife döndü.
“İlk iki çeyrek büyüme oranları sırası ile yüzde 7.4 ve yüzde 5.2 olduğu için Orta Vadeli Program’da öngörülen yüzde 5.5 hedefinin tutturulabilmesi için yılın son iki çeyrek büyümelerinin yüzde 5.0’a yakın olması gerekecektir.
“İkinci yarıda gerçekleşmesi çok muhtemel durgunluk nedeniyle ekonomik kurum tahminleri bu oranların daha düşük olacağı ve bu hedefin tutturulamayacağı yönündedir.
“Geçen yılın aynı çeyreğine göre birinci çeyrekte yüzde 9.3 büyüyen özel tüketim ikinci çeyrekte yüzde 6.3 büyüdü. Büyümeye yaptığı katkı 5.7 yüzde puandan 3.7 yüzde puana düşmesine rağmen özel tüketim 2018 yılının ikinci çeyreğinde de büyümeye en fazla katkı yapan kalem oldu.
“Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış rakamlara baktığımızda ise özel tüketim
artışının negatife döndüğü (yüzde 3.4’den eksi 0.4’e) ve büyümeyi aşağı çektiği görüldü.
“2018 yılının ilk çeyreğinde yıllık bazda yüzde 7.9 büyüyerek GSYH artışına 2.3 yüzde puan katkı yapan yatırımlar 2018 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 3.9 büyüyerek GSYH büyümesine 1.2 yüzde puanlık bir katkı yaptı.
“Çeyreklik verilerde ise yatırımların yüzde eksi 1.4 azaldığını ve büyümeye katkısının eksi 0.4 yüzde puan olduğunu görüldü.
“Tüketim ve yatırım verileri birlikte değerlendirildiğinde, iç talebin daralmaya başladığını ve iç talebe bağlı yüksek ekonomik büyüme trendinde bir kırılmanın yaşanmakta olduğu görülmektedir. Tüketim harcamalarının çeyreklik bazda da olsa negatif katkı yapması pek alışılmış bir durum değildir.
“2017 yılının son çeyreğinde 3.7 yüzde puan, 2018 yılının ilk çeyreğinde ise 2.7 yüzde puan olan stok değişimlerinin yıllık büyümeye katkısı 2018 yılının ikinci çeyreğinde eksi 1.9 yüzde puan olarak gerçekleşti.
“2018 yılının ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre ihracat yüzde 0.7, ithalat ise yüzde 15.4 artmıştı. 2018 yılının ikinci çeyreğinde ise ihracat artışının hızlanarak yüzde 4.5’a, ithalat artışının ise sert bir fren yaparak yüzde 0.3’e düştüğü görüldü.
“2017 yılının son çeyreğinde net dış ticaretin büyümeye katkısı eksi 3.4 yüzde puan, 2018 yılının ilk çeyreğinde ise eksi 4.1 yüzde puandı. 2018 yılının ikinci çeyreğinde ise net dış ticaretin büyümeyi 1.1 yüzde puan yukarı çektiğini görüyoruz.
“Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış çeyrekten çeyreğe değişimlere bakıldığında ihracatın büyümeye katkısının pozitif yönde arttığını, ithalatın büyümeye katkısının ise hemen hemen aynı kaldığını görüldü. Net dış ticaretin katkısının 1.4 yüzde puandan, 2.0 yüzde puana çıktığını hesaplandı.
“2018’in ikinci çeyreğinde kamu tüketiminin yüzde 7.2 ile en fazla artış gösteren kalem olduğunu gözlemliyoruz. Büyümeye yaptığı katkı ise 1 yüzde puan seviyesinde.
“Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış çeyreklik büyüme rakamlarına baktığımızda ise kamu tüketiminin bu çeyrekte bir önceki çeyreğe göre çok sınırlı arttığını, büyümeye ise herhangi bir katkı yapmadığını hesaplandı.
“beklentilerdeki bozulmalar, faiz oranları ve kurlardaki artışların olumsuz etkileri iç talep ve dış ticaret rakamlarında kendisini göstermeye başladı.
“Bu olumsuz sürecin, 13 Eylül 2018’de TCMB’nin fonlama faizini 625 baz puanlık artışla yüzde 24’e çıkarmasına rağmen dolar kurunda nispeten sınırlı bir düşüş yaşanması ile devam edeceğe benziyor.
“Bu yüksek faiz artışının mevduat ve özellikle kredi faizlerinde çok yüksek artışlara ve kredi hacminde çok büyük bir daralmaya yol açması beklenmektedir. Özellikle Ağustos rakamları bu daralmayı teyit etmektedir.
“Türkiye ekonomisinin ne ölçüde durgunluk sürecine girdiğine dair ilk bulguları önümüzdeki hafta yayınlayacağımız ilk üçüncü çeyrek tahmininde göreceğiz.” (Grafik)