Güncelleme Tarihi:
Enver ALAS - Akın ÇELİKTAŞ / İSTANBUL DHA
BAŞBAKAN Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Bu harekât sınırlı bir harekâttır, kapsamı bellidir. Kapsamı, Afrin bölgesinin sınırları içerisindeki terör örgütleri ve teröristlerdir. Bu bölgedeki terör örgütleri ve son terörist etkisiz hale getirilinceye, bölgede huzur, güven ve istikrar sağlanıncaya kadar, oradaki insanlar barışın ve hürriyetin tadını tadıncaya kadar devam edecektir. Buna bir süre tayin etmemiz mümkün değildir" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Mescid-i Aksa ve Kudüs'ün önemine dikkat çekmek amacıyla İstanbul'da düzenlenen 'Vahyin Kutsandığı Şehir Kudüs' konulu toplantıya katıldı. Kağıthane'de bulunan Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Konferans Salonu'nda Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr Ali Erbaş'ın ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya Bozdağ'ın yanı sıra yurt içinden ve yurt dışından müslüman din adamı ile davetliler katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Bekir Bozdağ, Kudüs'ün müslümanların ortak davası olduğunu bu davayı sadece Filistinliler'in davası olarak görmenin yapılacak en büyük haksızlık olacağını söyledi.
TRUMP'IN 'KUDÜS' KARARI
Bozdağ, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması ve Büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma kararlarına değindi. ABD Başkanı Donald Trump'ın bu kararı almadan önce bir çok ülkenin lideriyle görüştüğünü ancak Türkiye'nin İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanı olmasına rağmen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı aramadığını hatırlatan Bozdağ, "İşin doğrusu aramaya cesaret edemedi. Çünkü duyacağı 'hayır', 'yapamazsınız' sözü kendisini rahatsız edeceği için arayamadı diye düşünüyorum. Eğer arananların hepsi 'yanlış yaparsın', 'bölgeyi ateşe atarsın, huzuru, barışı zora sokarsın' deseydi ve 'hayır' deseydi belki de bu adım atılmayacaktı. Ama maalesef Trump'a başka söyleyip sonra başka konuşunca tarihi yanlış adım atma durumuyla karşı karşıya kalındı" diye konuştu.
"ABD, BM'DE İLK DEFA BÖYLESİNE YALNIZ KALDI VE KAYBETTİ"
"Bu yanlış adımı müslümanların işbirliği durdurdu" diyen Bekir Bozdağ, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın İstanbul'daki olağanüstü toplantısında alınan kararları anımsatarak şöyle konuştu:
"İslam İşbirliği Teşkilatının çağrısı üzerine, Türkiye ve Yemen Birleşmiş Milletler(BM)'i acil toplantıya çağırdı. BM Güvenlik Konseyi'nde 5 daimi üyeden 4'ü ve 10 geçici üyesinin tamamı ABD'yi bu kararında veto etti. BM Genel Kurulu'nda ise 128 ülke ABD'ye tavır koydu. İlk defa ABD, BM'de böylesine yalnız kaldı ve ilk defa kaybetti. Bu başarıyı doğuran şey, İslam ülkelerinin birliği ve beraberliğidir. İnşallah bundan sonra da önünde sonunda Filistin davası kazanacaktır. İsrail'in işgali altındaki esir Kudüs, önünde sonunda tam hür olacak ve sesi daha gür çıkacaktır."
AFRİN HAREKÂTI'NIN HEDEFİ
Bekir Bozdağ, konuşmasında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Afrin'de terör örgütlerine yönelik başlattığı 'Zeytin Dalı Harekatı'na da değindi. Türkiye'nin sınırında ve yanı başında bir terör devletinin kurulmasına göz yummasını beklemenin akıl kârı olmadığını söyleyen Bozdağ, "Afrin Harekâtı'nın hedefi, Afrin'deki PKK, KCK PYD ve YPG ile DEAŞ terör örgütlerini ve teröristlerini temizlemektir. Burayı güvenli bir bölge haline getirmek ve terörden arındırmaktır. Türkiye'nin ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve siyasi egemenliğinin tehdit edilmesine son vermektir. Yanı başımızda terör yuvalarının güçlenmesini engellemektir. Sadece Türkiye ve Suriye'yi değil İran'ı Irak'ı, bölgede yaşayan bütün İslam ülkelerindeki huzur ve barışı tehdit eden bir oluşumun önüne geçmektir" dedi.
"TÜRKİYE'YE BAŞKA ÇARE BIRAKMAMIŞLARDIR"
"Bu oluşumun hukukiliği konusunda kimsenin bir itirazı yok" diyen Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "Amerika, Rusya, Almanya ve Fransa veya başkaca bir ülke, kendi sınırı boyunda kendini bölmek için 40 yıldır mücadele veren bir terör örgütünün devletleşmesine ve ülkesini tehdit etmesine rıza gösterir mi? Sınırımızdan 700'ü aşkın saldırı oldu. Pek çok vatandaşımız hayatını kaybetti. Askerimize, polisimize saldırılar oldu. Türkiye bütün bunlar hakkında uyarılarını yaptı ama dinlemediler. O nedenle Türkiye bu adımı atmak zorunda kalmıştır. Bu adım, Türkiye'nin ihtiyari bir tercihi değildir, zorunlu bir tercihidir. Türkiye'ye başka çare bırakmamışlardır. Diplomatik bütün kanallar denendikten sonra Türkiye bu adımı atmak zorunda kalmıştır ve bu adım nihâi hedefleri gerçekleştirinceye kadar devam edecektir" ifadelerini kullandı.
ZEYTİN DALI HAREKÂTI'NIN SÜRESİ
Zeytin Dalı Harekâtı'nın süresiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Bekir Bozdağ şunları söyledi:
"Biz, 'sınırlı', 'süreli' olsun diyenlere çok net söylüyoruz; zaten bu harekât sınırlı bir harekâttır, kapsamı bellidir. Kapsamı, Afrin bölgesinin sınırları içerisindeki terör örgütleri ve teröristlerdir. O da bu bölgedeki terör örgütleri ve son terörist etkisiz hale getirilinceye, bölgede huzur, güven ve istikrar sağlanıncaya kadar, oradaki insanlar barışın ve hürriyetin tadını tadıncaya kadar devam edecektir. Buna bir süre tayin etmemiz mümkün değildir. Bu süreyi ne belirleyecek? Bu süreyi Zeytin Dalı Harekâtı'nın başarıya ulaşması belirleyecektir. Hava ve arazi şartları, mücadele sırasında yaşanan hadiselerin hepsi bu harekâtın süresini etkileyici şeylerdir."
"BU HAREKÂTIN KISA SÜREDE BİTMESİNİ İSTEYENLERDEN BİZİM DE BİR İSTEĞİMİZ VAR"
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "Bu harekâtın kısa sürede bitmesini isteyenlerden bizim de bir isteğimiz var. O zaman bu beslediğiniz teröristlere verdiğiniz silahları derhal toplayın. bir daha silah vermeyin. Türkiye NATO ülkesidir. Aynı zamanda NATO'nun sınırlarını korumaktadır. NATO'nun sınırlarını koruyan Türkiye'yi, NATO'nun silahlarıyla bir terör örgütünün daha fazla vurmasına göz yummayın.Bir NATO ülkesi, bir başka NATO ülkesinin verdiği silahlarla vuruluyor ve kimse de çıkıp 'sen bunu yapamazsın' demiyor. Onun için bu harekâtın süresi için Türkiye'nin kimsenin aklına ihtiyacı yoktur. Süre, teröristlerin sonuncusu etkisiz hale getirilinceye kadar devam edecektir. 1 gün olur, 10 gün olur; bunu biz de tam belirleyemeyiz. Bunu şartlar belirleyecektir" diye konuştu.
"TÜRKİYE İŞGALCİ DEĞİLDİR, BÖLGEDE KALICI HİÇ DEĞİLDİR"
Bekir Bozdağ, Afrin operasyonunun başarıya ulaşmasının ardından Türk Silahlı Kuvvetleri'nin çekileceğinin altını çizdi. Bozdağ, "Bu harekâtı toprak kazanmamak için yapmadığımızı herkes biliyor. Türkiye işgalci değildir, bölgede kalıcı hiç değildir. Bölgenin yönetimi bu teröristlerden alındıktan sonra bölgede yaşayan gerçek sahiplerine bırakılacaktır" şeklinde konuştu.
DİYANET İŞLERİ BAŞKANI ERBAŞ'TAN 'KUDÜS' AÇIKLAMASI
Toplantıda Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da bir konuşma yaptı. Erbaş, "Kudüs, geçmişten günümüze her müminin kalbinde müstesna bir yere sahiptir. Bundan dolayıdır ki en samimi sözler Kudüs için söylenmiş, şiirler yazılmış, ağıtlar yakılmıştır. Ancak bugün artık slogan atmak ve ağıt yakmakla yetinmemiz mümkün değildir. Dolayısıyla çözüme dair, somut, kalıcı ve gerçekçi adımlar atmak zorundayız. Bu toplantının en büyük hedefi de budur" dedi.
"YEGÂNE ÇÖZÜM, ÜMMETİN BİR ARAYA GELEREK ZULME VE İŞGALE ENGEL OLMASIDIR"
Ali Erbaş, "Bunun için İslam ülkeleri kendi aralarındaki yapay çekişme ve gerginlikleri terk etmek ve sorunlarını hiçbir emperyalist gücü devreye sokmadan bizzat kendileri konuşmak zorundadır. Zira Müslümanların bir araya gelip, içtenlik ve samimiyetle konuştuklarında çözemeyecekleri hiçbir mesele yoktur. Bütün dünya çok iyi biliyor ki, İslam coğrafyası, imkânlarını ve potansiyelini birleştirdiğinde fiziki zenginlikler, enerji potansiyeli, genç ve dinamik nüfusu, stratejik konumu gibi açılardan dünyanın en büyük gücünü oluşturacaktır.
Güçlü ve müreffeh bir İslam dünyası, aynı zamanda bütün insanlığın huzur ve güvenini de temin edecek; hak, hukuk, adalet, emniyet arayan insanlığın vicdanı ve umudu olacaktır. Filistin ve Kudüs'ü işgal edenlerin ve dünyayı savaş ve kargaşaya sürükleyenlerin ise hukuk, insaf, vicdan, demokrasi, insan hakları gibi değerlerin hiçbirini umursamadığı ve dikkate almadığı artık kesinleşmiştir. Bu noktada yegâne çözüm, ümmetin bir araya gelerek zulme ve işgale engel olmasıdır" ifadelerini kullandı.
20 ÜLKEDEN KATILIMCI
İstanbul'da iki gün sürecek olan toplantıya, Pakistan, Endonezya, Irak, Ürdün, Azerbaycan, Kazakistan, İngiltere, Fransa, Kenya, Somali, Uganda başta olmak üzere 20 ülkeden din adamları katılıyor. Çeşitli oturumlarla sürecek olan toplantının sonunda ise bir sonuç bildirgesi açıklanacak.