Başbakan Yıldırım "Türk ekonomisi 3-5 tane değerlendirme kuruluşunun raporlarına göre hizaya geçecek bir ekonomi değildir"

Güncelleme Tarihi:

Başbakan Yıldırım Türk ekonomisi 3-5 tane değerlendirme kuruluşunun raporlarına göre hizaya geçecek bir ekonomi değildir
Oluşturulma Tarihi: Eylül 24, 2016 17:22

Başbakan Yıldırım "Türk ekonomisi 3-5 tane değerlendirme kuruluşunun raporlarına göre hizaya geçecek bir ekonomi değildir"

Haberin Devamı

Gülseli KENARLI-Cemal KÖYÜK-Bahar DEMİREL/İSTANBUL,(DHA) Başbakan Binali Yıldırım, Moody's'in, Türkiye'nin kredi notuna ilişkin kararıyla ilgili, "Türk ekonomisi 3-5 tane değerlendirme kuruluşunun raporlarına göre hizaya geçecek bir ekonomi değildir. Bu değerlendirmelerin çok da açıkçası tarafsız olduğunu düşünmüyoruz. Burada birtakım yönlendirmelerin Türk ekonomisi hakkında algı oluşturma gayretlerinin olduğunu açıkça görüyoruz" dedi.

"DARBE GİRİŞİMİNE RAĞMEN İSTİKRAR 14 YILDIR DEVAM EDİYOR"
Başbakan Yıldırım, İstanbul Ümraniye'de gerçekleştirilen Erzincan Kültür ve Eğitim Vakfı Danışma ve Dayanışma Toplantısı'na katıldı. Yıldırım, toplantının ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin Kahramanmaraş'ta düzenlediği toplantıdaki '14 yıldır Türkiye'ye istikrar gelmedi' eleştirisi ve FETÖ ile ilgili olarak 2014 yılının milat alınması gerektiği, MGK toplantısında bu konunun zapta geçirildiği yönündeki açıklaması hakkında görüşleri sorulan Başbakan Yıldırım, "14 yıldır AK Parti iktidarda doğru. AK Parti 14 yıldır tek başına iktidarda. Sayın Kılıçdaroğlu, istikrardan neyi kast ediyor, bilmiyorum ama; siyasette bütün dünyada istikrar deyince güçlü siyasi irade anlaşılır. Tek başına iktidar anlaşılır. Aslında istikrar 14 yıldır devam ediyor. Neye rağmen devam ediyor? Darbe girişimine rağmen, vesayet heveslileriyle mücadeleye rağmen devam ediyor. 14 yılda 1 Türkiye'yi, 3 Türkiye yaptık. 3'e katladık. Aynı zamanda da 3 darbe girişimini yerle bir ettik. Böyle bir 14 yıldan bahsediyoruz. Bundan sonra da inşallah milletimizin duası ve desteğiyle Türkiye'de istikrar sürecek. Büyüme devam edecek" diye konuştu.

"RAKAMLARI TAKLA ATTIRMAKLA EKONOMİ DÜZELMEZ"
Kılıçdaroğlu'nun ekonomi alanındaki eleştirilerine de yanıt veren Başbakan Yıldırım, "Ekonomide rakamları takla attırmakla ekonomi düzelmez. Ekonomi nasıl düzelir? Dünyada ölçüsü belli. Borcunuzun milli gelirinize oranı nedir, borç ödeme kabiliyetiniz nedir; buna bakılır. Gelin, beraber bakalım. Milli gelire borcun oranı yarı yarıya azalmış ama 3 kat büyümüş. Bir yandan borç azalıyor, bir yandan Türkiye büyüyor. Milli gelir artıyor. Eski borç ödemek için vergimizi toplardık. Şimdi topladığımız vergilerin 12 lirası sadece borca gidiyor. Diğer kısmı da büyümeye, refaha, ülkenin gelişmesine harcanıyor" ifadelerini kullandı.

YILDIRIM'DAN KILIÇDAROĞLU'NA: 15 TEMMUZ'DAN BU ZAMANA NE DEĞİŞTİ?
Kemal Kılıçdaroğlu'nun '240 demokrasi şehidimiz var. Şehitlerin sorumlusu kim, FETÖ'yü başımıza bela eden kim?' açıklaması da sorulan Yıldırım, "Sayın Kılıçdaroğlu ile 15 Temmuz darbe gecesi öncesinde bir telefon görüşmemiz oldu. Bize söylediği 'Bu bir darbe girişimidir, bu milli iradeye karşı bir kalkışmadır. Bu konuda sizin yanınızdayız. Sonuna kadar sizi destekliyoruz' dedi. 15 Temmuz'dan bu zamana 2 aydan fazla bir zaman geçti. Ne değişti? Sayın Kılıçdaroğlu, fikrini değiştirdi mi? Yoksa Türkiye'de başka bir şey mi oldu? 15 Temmuz darbe girişiminin sorumlusu ne aziz milletimizdir ne de Sayın Kılıçdaroğlu'dur. Dünyanın başına olan FETÖ terör örgütüdür ve onun başıdır. Bu alçak terör örgütünü de bütün izlerini, bağlantılarını ortaya çıkarmak ve bu topraklardan temizlemek de hükümet olarak bizim boynumuzun borcudur" diye konuştu.

"KILIÇDAROĞLU'NUN DAHA OLUMLU TAVIR İÇERİSİNDE OLMASINI BEKLİYORUM"
CHP lideri Kılıçdaroğlu'na 'Yenikapı ruhu' hatırlatmasında bulunan Başbakan Yıldırım, şu açıklamalarda bulundu: "Ben bir kez daha Sayın Kılıçdaroğlu'nun Yenikapı ruhunun gereğine uygun olarak birlik, beraberlik, dayanışma içerisinde gerek bölücü terörle gerekse FETÖ'cü terörle mücadele konusunda daha olumlu bir tavır içerisinde olmasını bekliyorum. Kendisiyle birkaç kez görüştük. Bu konuları enine boyuna anlattık. Buna rağmen anlaşılmayan konular belli ki var. Bunları da tekrar gerekirse anlatırız. Amacımız Türkiye'nin bir daha böyle alçakça darbe girişimleriyle karşı karşıya kalmaması. Enerjimizi ne bölücü terör mücadelesinde ne de FETÖ'cü darbecilerle harcamamamızdır"

"HEM İÇERİDE HEM DIŞARIDA DOSTLUKLARI ARTIRACAĞIZ"
Başbakan Yıldırım, ayrıca Kılıçdaroğlu'nun Kahramanmaraş'taki toplantıda, Türkiye'nin dış politikasına yönelik eleştirilerine ise, "Sayın Kılıçdaroğlu, bir şeye karar versin. Suriye ile yaşanan sorunlar ortada. Sayın Kılıçdaroğlu, aramız açılınca herkesle düşmanız; diyor. Orada da eleştiriyor. İşleri yoluna koyduğumuz zaman yine memnun olmuyor. Nasıl yapacağız? İkisini de eleştiriyorsunuz? Niye İsrail'le, Rusya'yla anlaştınız? Anlaşmayınca da herkesle düşmansınız ne yapacağız, diye söylüyor. Doğru olan şu. Dostlukları artıracağız, düşmanlıkları azaltacağız. Hem içeride hem dışarıda. Bunun da gereğini yapıyoruz" şeklinde yanıt verdi.

"ATIŞARAK DEĞİL, EL SIKIŞARAK SORUNLARIN ÇÖZÜLMESİNDEN YANAYIZ"
'Yenikapı ruhu' hatırlatması üzerinden CHP lideri Kılıçdaroğlu'na görüşme konusunda bir çağrısının olup olmadığı sorulan Yıldırım, "Bu her zaman mevcut. Biz atışarak değil, kamuoyunda siyaset yaparak değil; el sıkışarak, konuşarak sorunların çözülmesinden yanayız. Meydanlara söz söylemek, seçim meydanlarında olabilir; ama diğer zamanlarda ülkenin sorunlarında ortak bir anlayış içinde hareket etmek lazım. Asgari müştereklerde birleşmek lazım. O nedenlerle de genel başkanlarla bir araya geldik. Bir uzlaşmayla küçük de olsa bir Anayasa değişikliği yapalım, dedik. Partimizden görevlendirdiğimiz arkadaşlar çalışmaya devam ediyor ve bir noktaya geldi. Önümüzdeki günlerde inşallah bunun da kararını verip yolumuza devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

"İNTİKAMLA DEĞİL, ADALETLE MUAMELE EDİLECEK"
FETÖ ile mücadele kapsamında yürütülen soruşturmalarla ilgili mağduriyetlerin oluştuğu yönündeki yorumlara da değinen Başbakan Yıldırım, "Bugünlerde 15 Temmuz darbe girişimi bir tarafa bırakıldı. 'Efendim mağdurlar var'. Peki milletin mağdurluğunu nereye koyacağız? En büyük mağdur 241 şehidimizin yakınıdır ve 79 milyon vatan evladıdır. Mağduriyetten konuşursak, en önce konuşmamız gereken budur. Kaldı ki bu terör örgütü kapalı bir kutu. Saydam değil. İlişkileri gizemli. Bunu yanlış yapmadan, itinayla sorumluları ortaya çıkarmak kolay bir iş değil. Memuriyetten çıkarılmış epey insan var. Mahkemelerin gözaltına aldığı, tutukladığı, darbeye fiilen iştirak etmiş olanlar var. Büyük bir kitleyi oluşturuyor. Bu doğrudur. Ancak bunu yapmazsak Türkiye tekrar bu tehditle karşı karşıya kalır. Bunu milletimizin bilmesi lazım. Bundan sonra yapacağımız nedir? Hatalar, yanlışlar varsa düzeltilecek mekanizmalar da var. Gerekli komisyonlar kuruldu. Kendisine haksızlık yapıldığını düşünen, mağdur olduğunu düşünen her kim varsa bu müracaatlar değerlendirilecek. Gerçekten bir haksızlık yapılmışsa bunlar düzeltilecek. Sapla saman birbirine karışmayacak. Kurunun yanında yaş yanmayacak ve intikamla değil, adaletle muamele edilecek. Türk adaleti iş başındadır. Darbecilerden hesap sormaya başlamıştır. Darbeyi gündemden düşürüp, darbecileri savunmaya kalkmak bu şehitlere, gazilere yapılabilecek en büyük kötülüktür" dedi.

"TÜRK EKONOMİSİ 3-5 DEĞERLENDİRME KURULUŞUNUN RAPORLARINA GÖRE HİZAYA GEÇECEK EKONOMİ DEĞİL"
Moody's'in Türkiye ile ilgili not indirme kararı hakkında görüşleri sorulan Başbakan Yıldırım, şöyle yanıt verdi:
"Bizim değerlendirmemizin ne olduğunu görmek için 16 Temmuz'a gitmek lazım. Büyük bir darbe girişimiyle karşı karşıya kalıyor Türkiye ve ekonomik göstergelerde kayda değer bir değişim olmuyor. Normal zamanlardaki değişim kadar. O gün, bugün işler tıkır tıkır yürüyor. Türkiye'nin ekonomisi sağlam temeller üzerine kuruludur. Mali disiplin asla göz ardı edilmiyor. Ekonomimizde yatırım en önemli önceliğimizdir. Darbeye rağmen birçok yapısal düzenlemeler yaptık. Notumuzu düşüren değerlendirme kuruluşu 2 gün önce 'Türk ekonomisi 15 Temmuz'un şokundan kolayca çıktı' diyordu. 2 gün geçti, ne değişti? Burayı anlayamadık. Sormak gerekir. Türk ekonomisi 3-5 tane değerlendirme kuruluşunun raporlarına göre hizaya geçecek bir ekonomi değildir. Türk ekonomisi bölgede yaşanan birçok olumsuzluğa rağmen, etrafımızda savaşlar var, turizm alanında bir zayıflama yaşadık bu sene. İnşallah seneye onu da düzelteceğiz. Bu değerlendirmelerin çok da açıkçası tarafsız olduğunu düşünmüyoruz. Burada birtakım yönlendirmelerin Türk ekonomisi hakkında algı oluşturma gayretlerinin olduğunu açıkça görüyoruz. Bundan sonra da buna benzer konular önümüze gelecektir. Bizim kaynağımız, umudumuz değerlendirme kuruluşları değildir; bizim kaynağımız milletimizdir, ülkemizin genç ve dinamik nüfusudur. Türk ekonomisi dayanıklılığını ve ne kadar şoklara karşı hazır olduğunu 15 Temmuz'da bir kez daha dünyaya göstermiştir"

(FOTOĞRAF) 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!