Güncelleme Tarihi:
Enver ALAS / İSTANBUL, (DHA) SANAYİ ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye'nin son 16 senede çok önemli bir mesafe kaydettiğini, makro ekonomik temelleri güçlendirdiğini belirterek, "Milli gelirimizi yaklaşık 4 kat, kişi başına geliri ise 3 kat artırdık. Gelir dağılımı, finansmana erişim, beşeri ve sosyal kalkınma da çok iyi seviyelere geldik. Evet, son bir aydır belki görece zor zamanlar yaşıyoruz. Ama bunların hepsini atlatacak dirence sahibiz" dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) tarafından düzenlenen 'Sanayide Dijital Dönüşüm Günleri' etkinliği kapsamında 'Şeffaf Tedarik Zinciri' temalı toplantıya katıldı. TÜSİAD'ın Beyoğlu'ndaki merkezinde TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik'in ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya bakan yardımcıları, bakanlık bürokratları ile TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyeleri katıldı.
Toplantıda konuşan Mustafa Varank, küresel ekonomide yeni bir evreye girdiklerini, bu dönemin kodlarının 'ticaret savaşları' ve 'teknolojik değişim' üzerinden kendini tanımladığını söyledi.
"YENİ TEKNOLOJİLER, ÜRETİMİN ARTIK HER ALANINA, ÇOK DAHA YOĞUN BİR ŞEKİLDE NÜFUZ EDİYOR
Teknolojik değişim ve dönüşümün çok hızlı bir biçimde insan hayatına dahil olduğunu aktaran Bakan Varank, "Yeni teknolojiler, üretimin artık her alanına, çok daha yoğun bir şekilde nüfuz ediyor. Nesnelerin interneti, yapay zeka, bulut bilişim, büyük veri ve robotik sistemler gibi uygulamalar, üretimde giderek daha fazla kullanılıyor. Konuyla hiç ilgisi olmayanlar için bu saydıklarım, bir 'kavram enflasyonu' olarak algılanabilir. Ancak saymadığım ve daha adını duymadığımız pek çok uygulama, ekonomileri ve toplumları çok ciddi bir biçimde dönüştürecek. Kimilerine göre, henüz daha çok başlardayız" diye konuştu.
Mustafa Varank, küresel rekabet koşullarının yeniden şekillendiğini, artık bütün sektörlerde, aynı anda verimlilik artışları getirecek bir imkândan bahsedildiğine dikkat çekti, tüm bu değişim ve dönüşüm sürecinden Türkiye'nin ayrı düşünülemeyeceğine de vurgu yaptı.
"BUNLARIN HEPSİNİ ATLATACAK DİRENCE SAHİBİZ"
Son 16 senede Türkiye'nin çok önemli bir mesafe kaydettiğinin altını çizen Bakan Varank, konuşmasına şöyle devam etti:
"Milli gelirimizi yaklaşık 4 kat, kişi başına geliri ise 3 kat artırdık. Makro ekonomik temellerimizi güçlendirdik. Gelir dağılımı, finansmana erişim, beşeri ve sosyal kalkınma da çok iyi seviyelere geldik. Evet, son bir aydır belki görece zor zamanlar yaşıyoruz. Ama bunların hepsini atlatacak dirence sahibiz. Aslında yakın tarihi düşünürseniz, Türkiye'nin gücü daha da net ortaya çıkıyor. İçerde ve dışarda pek çok saldırıya maruz kaldık, ama yolumuza hep daha güçlü bir şekilde devam ettik. Türkiye'nin büyük hedefleri, idealleri var.
2023 yılında, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmek istiyoruz. Bunun için bir paradigma değişimine ihtiyaç var. Bu değişim, üretim tarafından gelecek. Rekabet gücümüzü artıracak ve üretimde yapısal dönüşümü gerçekleştirecek politikalarla, yüksek ve sürdürülebilir büyüme oranlarına ulaşmak mümkün."
"MİLLİ TEKNOLOJİ" VURGUSU
Mustafa Varank, Türkiye'nin sanayide dijital dönüşümü gerçekleştirirken, bir taraftan küresel rekabet iddiasını sürdüreceğini ancak diğer taraftan da kendi hedefleri, imkân ve kabiliyetleri doğrultusunda ilerleyeceğini ifade etti. Başka ülkelerin endüstri 4.0, toplum 5.0 gibi yol haritalarını kopyalamak yerine, Türkiye'nin kendi yol haritasını takip edeceğine işaret eden Varank, bunu da 'milli teknoloji', 'güçlü sanayi' vurgusuyla, yüksek katma değerli alanları ve bu alanların alt bileşenlerini milli ve özgün olarak geliştireceklerini dile getirdi.
Varank, sanayinin dijital dönüşümü için 'insan, teknoloji, altyapı, tedarikçiler, kullanıcılar ve yönetişim' bileşenlerinden oluşan 'Dijital Türkiye Yol Haritasını' üç ay önce kamuoyu ile paylaştıklarını hatırlattı.
5 İLE 'MODEL FABRİKA' MÜJDESİ
Bu yol haritası kapsamında sanayiciler için 'Dijital Dönüşüm Merkezleri' kurduklarını aktaran Bakan Varank, "Bu merkezlerde sanayicilerimiz, deneyimsel eğitim ve danışmanlık hizmetleri alacaklar. Dijital dönüşümün, teori ve uygulamasını gerçek bir üretim ortamında deneyerek öğrenecekler. Bu kapsamda, Ankara ve Bursa'da Model Fabrikalarımızı Kasım ayında hizmete açıyoruz.
Bunun yanı sıra, İzmir, Gaziantep, Mersin, Konya ve Kayseri 'Model Fabrika' projelerinin de planlaması yapıldı ve fon kaynakları bulundu. Model fabrikalar, sayın Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan 100 Günlük İcraat Programında da yer alıyordu.
Model Fabrikaların içinde, sanayi ile ilgili doktora ve master programlarının uygulama aşamaları da gerçekleştirilecektir. Böylece, kamu- sanayi-üniversite işbirliği de somut bir biçimde hayat bulacaktır" şeklinde konuştu.
SEKTÖR BAZLI ÖNCELİKLER
Konuşmasında bakanlık olarak sektör bazlı önceliklerinden örnekler veren Mustafa Varank, "Beyaz eşya sektörümüz dünya'da yedinci ve Avrupa'da üçüncü büyük ihracatçı. 'Akıllı ev' uygulamalarını sektöre dâhil etmeyi ve yerli imkânlarla söz konusu mikro-nano segmentlerin geliştirilmesini çok önemsiyoruz. Hedefimiz bu konuda rekabetçilik yönünden öncü olmak. Ülkemizin güçlü olduğu otomotiv sanayiini elektronik ve yazılım sektörü temelinde daha da ileri taşıma hedefimiz var. Sektörde kullanılacak olan 'nesnelerin interneti tabanlı' elektronik aksamlarda ülkemizi önemli bir üretim üssü haline getirmeyi amaçlıyoruz" ifadelerini kullandı.
"ÜLKEMİZİN 'YAZILIM' VE 'YAZILIM İÇİN HARCANAN EMEK' ÇÖPLÜĞÜNE DÖNMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ"
Yazılım sektörüne de değinen Varank, yerli yazılımı ürünlerinin çeşitliliğini ve kalitesini arttırmayı hedeflediklerini belirterek, şunları söyledi: "Ülkemizde son derece yetkin yazılımcılarımızın olduğunu biliyoruz. Sektöre, teknoparklar, AR-GE merkezleri, TÜBİTAK ve KOSGEB üzerinden fon sağlıyoruz. Ancak hala arzu edilen seviyede değiliz, yapacak çok işimiz var. Geliştirilen ürünlerin çoğu ticarileşme aşamasında ve uygulamada sorunlar yaşıyor. Kısmen satış yapabilenler de, yeterli ölçeğe ulaşamadıkları için bir süre sonra faaliyetlerine son veriyor. Ülkemizin 'yazılım' ve 'yazılım için harcanan emek' çöplüğüne dönmesine izin vermeyeceğiz. Yerli yazılım ürünlerinin kullanımında, başta kamu olmak üzere yeni bir girişim başlatacağız. Bilişim ürünleri ihtiyacının yerli tedarikçilerden sağlanması konusunda, sertifikasyon da dâhil olmak üzere, düzenleyici adımlar atılacak. İş dünyasında, yerli dijital ürünleri kullananlar için, bakım ve onarım hizmetlerini destekleyecek mekanizmalar kurguluyoruz. Yazılım ekosistemimizi güçlendirmek adına açık kaynak kodlu yazılımlar ve yapay zeka stratejilerini geliştiriyor, yol haritalarımızı hazırlıyoruz."
"DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜ BAŞARMAYA MECBURUZ"
"Küresel rekabette ayakta kalmak için dijital dönüşümü başarmaya mecburuz" diyen Mustafa Varank, "Bu sayede, yüksek katma değerli üretim yapan ve daha nitelikli istihdam sağlayan bir sanayiye ulaşacağız. Türkiye'nin gücü nitelikli insanlarından geliyor, bunun farkındayız. Bize düşen görevleri sonuna kadar, en iyi şekilde yapmaya hazırız. Bu süreci başta Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi başta olmak üzere, diğer tüm paydaşlarla birlikte en etkin şekilde yöneteceğiz. Sanayide Dijital Dönüşüm Platformunu kurumsal bir yapıya dönüştürerek, yeni bir rekabetçi üstünlük alanı oluşturacağımıza inancım tamdır" diye konuştu.
TÜSİAD BAŞKANI BİLECİK: BU DÖNEMİN AĞRISI SANCISI EN ÇOK EKONOMİDE HİSSEDİLİYOR
Toplantıda konuşan TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik ise Türkiye'nin zor bir dönemden geçtiğini, bu dönemin ağrısı sancısının en çok ekonomide hissedildiğini söyledi. Bilecik, "Ekonomideki ağrı, ihmale gelmez. Çünkü ağrı, bazı şeylerin doğru gitmediği anlamında bizi uyaran hayati bir ikaz sistemidir. Hipokrat, milattan önce 5. yüzyılda "Ağrıyı dindirmek ilahi bir sanattır" demiş. Ekonomimizdeki ağrıyı dindirmek için yeniden, dengeli ve sürdürülebilir bir büyüme sürecine süratle dönmemiz gerekiyor" dedi.
Türk sanayisinin yüksek kalitede üretime geçmesi gerektiğine dikkat çeken Bilecik, "TÜSİAD olarak biz, orta teknoloji tuzağından kurtulmanın çaresini, 4. Sanayi Devrimi'nin ülkemizde de gerçekleşmesi olarak tanımlıyoruz. Bunun en önemli adımlarından biri, dijital dönüşüm yolculuğunda şirketlerimizin doğru ve sistematik adımlar atmalarını sağlamaktır. Bu dönüşüm, ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınması için kritik önemdedir. Bu hedefimizde başarıya ulaşmamızın olmazsa olmazı, dönüşümü destekleyecek ekosistemi bütüncül bir şekilde tesis etmektir" ifadelerini kullandı.
Açılış konuşmalarının ardından TÜSİAD Başkanı Bilecik, Bakan Varank'a günün anısına bir hediye takdiminde bulundu. Toplantı, daha sonra basına kapalı olarak, 'Şeffaf Tedarik Zinciri' konusu üzerine düzenlenen oturumlarla devam etti.
(FOTOĞRAF)