Bakan Özlü: Türkiye'yi mevcut sistemin ürettiği arızalardan arındırmak gerekiyor

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Şubat 11, 2017 13:15

Bakan Özlü: Türkiye'yi mevcut sistemin ürettiği arızalardan arındırmak gerekiyor

Haberin Devamı

 

 

Yaşar KAÇMAZ/ İSTANBUL, (DHA) BİLİM Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü,"Türkiye'yi, mevcut sistemin ürettiği veya üretebileceği arızalardan arındırmak gerekiyor" dedi.

 Bakan Faruk Özlü, Küçükçekmece Sanayici ve İşadamları Derneği'ne üye işadamlarıyla bir araya geldi. Küçükçekmece'de bulunan bir otelde gerçekleşen toplantıda işadamlarının sorunlarını dinleyen Özlü, yaptığı konuşmada 2016 yılının Türkiye ekonomisi için zor geçtiğini; fakat 2016 yılından son çeyreğinden itibaren toparlanma sürecinin başladığını söyledi. Konuşmasının genelinde KOBİ'lere yönelik yapılan çalışmaları anlatan Özlü, referandum sürecinde olan Anayasa değişiklik paketiyle ilgili de konuştu.

 

“OCAK AYINDA ÜMİT VERİCİ RAKAMLAR OLDUĞUNU GÖRÜYORUM"

Bir ekonominin yaşayabileceği bütün testleri sadece bir yıllık bir sürede yaşamak zorunda kalındığını ifade eden Faruk Özlü, ekonomik büyümeyle ilgili, “15 Temmuz darbe girişiminin de yaşandığı üçüncü çeyrekte, ekonomimizde bir daralma yaşandı. Ancak öyle görünüyor ki, dördüncü çeyrekten itibaren ekonomimiz yeniden toparlanma sürecine girdi. Sanayi üretimi, ihracat, iç talep gibi göstergelere baktığımızda, gerek son çeyrekte gerek Ocak ayında ümit verici rakamlar olduğunu görüyoruz. Aralık ayında takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi, bir önceki yıla göre yüzde 1,3 arttı. Sanayi sektörümüz, 2016'ın tamamında ise yüzde 1,8 oranında büyüdü. Sizlerin huzurunuzda, yaşanan bütün bu zorluklara rağmen, yüzde 1,8 oranında büyüyen sanayicilerimizi tebrik ediyorum" diye konuştu.
"ÖNEMLİ DÜZENLEMELER YAPACAĞIZ"

Kamu maliyesindeki disiplinin, Türkiye ekonomisine büyük direnç kazandırdığını belirten ve AR-GE Reform Paketi ile Sınai Mülkiyet Kanunu'nun, üretimde teknoloji düzeyinin artırılmasında kuvvet alınacak temel dayanaklar arasında olduğunu söyleyen Bakan Özlü, Üretim Reform Paketi ve TÜBİTAK'ı yapılandırmak gibi köklü reformlar üzerinde de çalışmaların devam ettiğini belirtti.

Faruk Özlü ,"Üretim Reform Paketi'nde, yeni sanayi parselleri oluşturmak, parselleri daha uygun şartlarda sanayicinin kullanımına sunmak, şehir içinde kalmış sanayi alanlarının daha uygun yerlere taşınmasını sağlamak için önemli düzenlemeler yapacağız. Yapısal reformların yanında, sanayicilerimizin ve iş dünyamızın kısa dönemde sorunlarını çözecek adımları da attık. Mesela Kredi Garanti Fonu'nun sermayesini artırarak daha fazla kredi hacmi oluşturmasının önünü açtık. Yine Eximbank'ın ihracatçılara daha fazla destek olabilmesi için benzer bir düzenlemeyi hayata geçirdik" şeklinde konuştu.

 

"AYIN 20'SİNE KADAR SÜRELERİ OLDUĞUNU HATIRLATMAK İSTİYORUM"

Bakan Özlü, sicil affı ve benzeri düzenlemelerle krediye ulaşımın önündeki birçok engeli kaldırdıklarını da belirterek, "KOSGEB aracılığıyla, KOBİ'lere 50 bin lira faizsiz kredi desteği uygulamasına başladık. 2016'ın sonunda başladığımız bu uygulamaya 250 bine yakın KOBİ başvurdu. Ancak bütçe imkanları nedeniyle sadece 15 bin firmamız bu haktan yararlanabildi. Bunun üzerine bu yıl 2,5 milyar lira bütçeyle bu programı daha da genişlettik. Bunun neticesinde, KOBİ'lerimiz için 10,3 milyar lira faizsiz kredi hacmi oluşturmuş olacağız. Eğer ilk çağrıda başvurduysanız, yeni başvuru yapmanıza gerek yok. Başvuru yapacak olan KOBİ'lerimizin de ayın 20'sine kadar süreleri olduğunu hatırlatmak istiyorum" şeklinde konuştu.

KOSGEB'in 1992-2002 yılları arasında KOBİ'lere 14 milyon lira destek verdiğini ve bu rakamın 2002-2016 arasında 3,5 milyar lira seviyesine çıktığını da söyleyen Özlü, Bakanlık olarak KOBİ'lere destek vermek amacıyla 2017 yılı bütçesinin 2,1 liradan 2,7 milyar liraya çıktığını ifade etti.

 “YENİ SİSTEMİN ÖZELLİKLE EKONOMİYE BÜYÜK GÜÇ KATACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM"

Bakan Özlü, konuşmasının son bölümünde anayasa değişikliği için yapılacak olan referanduma değindi. Özlü, Türkiye'yi, mevcut sistemin ürettiği veya üretebileceği arızalardan arındırmak gerektiğini vurgulayarak, "Sizler, hepiniz bir işletmeyi yönetiyorsunuz. Bazılarınız, bunu tek başına yapıyorsunuz, bazılarınız ortaklarınızla yapıyorsunuz. Düşünün, ortaklardan biri Mersin'e, öteki tersine gitmek istese, o işletme bir yere gidebilir mi? O işletme varlığını sürdürebilir mi? Türkiye, geçmişte bunun sıkıntısını çekmedi mi? Evet, Türkiye, geçmişte bu iki başlılığın çok sıkıntısını çekti. Hükümetler gaza basmak istedi, Cumhurbaşkanları fren yaptı. Veya bunun tersi oldu. Düşünün, bir genel müdür atanması dahi Cumhurbaşkanının ve Başbakanın mutabakatına bırakılmış durumda.

Yürütmedeki iki başlı yapıya son vermemiz gerekiyor. Yasama, yargı ve yürütme erklerinin üçünü birden kuvvetlendirmemiz gerekiyor. Bu üç erk arasındaki dengeyi, ilişkiyi ve bağımsızlığı doğru bir şekilde kurmamız, kurgulamamız gerekiyor. Bu nedenle, önümüzdeki referandum çok büyük bir önem taşıyor. Bu açıdan, yeni sistemin özellikle ekonomiye büyük güç katacağını düşünüyorum. İş dünyamızın da referandumda oylanacak anayasa değişikliğine büyük destek vereceğine inanıyorum" dedi.

(FOTOĞRAF)

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!