Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL / DHA (fotoğraflı)
2016 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda mücadele eden A Milli Takım için 'tek yürek olalım' çağrısı yapan Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, "Eleştiriler olacaktır. Bunları daha sonra konuşalım. Takımlarımızın arkasında tek yürek olarak duralım" dedi.
Bakan Çağatay Kılıç'ın programda spor gündemine ilişkin yaptığı açıklamalar şöyle:
"Hırvatistan ile oynadığımız ilk maçımızda istediğimiz sonuç olmadı fakat önümüzde daha Cuma ve Salı günü oynayacağımız daha iki maçımız var. Hırvatistan maçındaki performanstan çıkarılacak derslerle ilgili mutlaka teknik ekip çalışma yapmıştır. Futbolcu kardeşlerimiz de buradaki çalışmanın içerisinde yapılması gerekenleri yapıyorlardır. Ben önümüzdeki iki maça bakmak taraftarıyım. İnşallah oradaki maçlarda bizim lehimize olan sonuçlar alarak yollarına devam etmeleri noktasında benim ümidim en üst seviyede. Orada ilk maça gittiğimizde bir akşam öncesindeki antrenmana katılma imkanımız oldu. Takımda güzel bir hava vardı, iyi bir kardeşlik, uyum var. İnşallah bu uyum önümüzdeki maçlarda sahaya yansıyacaktır.
Fatih Hoca'yla genel anlamda bir konuşmamız oldu. Hala umudumuz var. Bu turnuvadır. Geçmiş yıllardaki turnuvalarda da bazen çok iyi başlangıçlar yapamayarak yola çıkıyorduk ama sonunu iyi getiriyorduk. İnşallah sefer de öyle olur.
İnşallah İspanya maçına gideceğim, izleyeceğim. Kolay bir maç değil, zor bir rakip. Ama milli takımımız da iyi bir takım. Genç yeteneklerin olduğu, tecrübeli arkadaşlarımızın olduğu bir takım. Her şeyden önce göğüslerinde taşıdıkları ay yıldızın hakkını vermek üzere orada büyük bir çaba ortaya koyacaklarına ben inanıyorum. Dediğimiz gibi turnuva süreci içerisinde bazen iyi bazen kötü sonuçlar olabilir. İnşallah bundan sonraki sonuçlarımız iyi olsun.
Bakan Kılıç, kendisine yöneltilen sorulara şu yanıtları verdi;
-Gruptan çıkacağımıza dair umudunuzu koruyorsunuz anladığım kadarıyla?
Tabii. Aynı gün zaten kadın basketbol milli takımımız da olimpiyat kotası için mücadele verecek. Dün ilk maçlarını Arjantin'e karşı kazandılar. Onlar da yine Cuma günü şu anda grup birinciliklerini garantilediler diye düşünüyoruz. Dolayısıyla onların da öğleden sonra bir maçı olacak akşam da A milli futbol takımımızın olacak.
"ELEŞTİRİLER OLACAKTIR. BUNLARI DAHA SONRA KONUŞALIM. TAKIMLARIMIZIN ARKASINDA TEK YÜREK OLARAK DURALIM"
-Cuma günü Türkiye - İspanya maçını izleyeceksiniz. İnşallah iyi haberler alacağız.
Tüm vatandaşlarımızdan bu noktada bir ricamız olacak. Tek yürek olalım. Bakın eleştiriler olacaktır. Ama bu Milli Takım bizim Milli Takımımız. Bu kardeşlerimiz Ay Yıldızlı Bayrağı taşıyorlar. Kadın Basketbol Milli Takımımız için de ben dua edeceğim. Bütün vatandaşlarımız onları duaları ile desteklesinler. Pozitif düşünelim. İnanın bu pozitif düşünce ve dualar destek olacaktır onlara. Onların şu an ihtiyacı olan şey Türkiye'nin onların yanında olduğunu, vatandaşlarımızın onlarla beraber olduğunu bilmeleri. Avrupa'da gurbette yaşayan vatandaşlarımız statlara akın ediyorlar, milli takımımızı destekliyorlar. Eleştiriler olacaktır. Bunları daha sonra değerlendirelim, konuşalım. Şu anda takımlarımızın arkasında tek yürek olarak duralım.
"EMRE MOR'UN FARKLI BİR BAKIŞI VAR"
-Genç bir futbolcu var Emre Mor diye? Oyunun sonlarına doğru girdi. Nasıl buldunuz?
Teknik kapasitesi açısından çok yüksek tekniği olan bir kardeşimiz. Aynı zamanda orada attığı pasları da görüyoruz. Farklı bir futbol bakışı var. Ümit ediyorum uzun yıllar milli takımımıza hizmet edecektir, orada katkısı olacaktır. Tabii burada bizim diğer futbolcu arkadaşların da kaptanın da önemi büyük. Arda maçtan sonra bir açıklama yaptı. Bu anlamda ortaya farklı bir performans konması gerektiğinin bilincinde. Biz onun da bu noktadaki futbol zekasının ve oyununun geçmişte çok örneklerini gördük. Ümit ediyoruz İspanya maçında takım olarak bu kabiliyeti, gücü sahaya yansıtarak gerekli sonucu alacaklardır. Cuma günü tüm Türkiye iki büyük müsabaka yaşayacak. Hem basketbol kadın milli takımımızın olimpiyat kotası alması için çıkacağı maç hem A milli futbol takımımızın gruptaki çıkışını hazırlamak üzere çıkacağı maç.
"TÜRKİYE EN YÜKSEK BRANŞTA KATILIM NOKTASINA GELDİ"
-Ağustos'ta Rio olimpiyatları var orada daha iddialıyız, durumumuz nedir?
Olimpiyat oyunları artık dünyada konuşulduğu zaman sadece olimpik değil, 'olimpik ve paralimpik oyunlar' olarak kullanılıyor. Bu şekilde artık değerlendiriliyor. Olimpik branşlarla, paralimpik branşların beraber değerlendirilmesi de mümkündür, ayrı ayrı değerlendirilmesi de mümkündür. Biz burada tüm spor camiamızın birlikte, beraberce bir değerlendirmesi içerisinde hareket ediyoruz. Dolayısıyla bu anlamda şunu değerlendirmemiz gerekiyor; olimpik branşlarda şu anda biz olimpiyatlara giderken Türkiye'nin en yüksek branş katılım noktasına gelmiş durumdayız. 18 branşta gidiyoruz, şu anda bunu garantiledik. Tabii kota müsabakaları daha devam ediyor. Bu sayının 20'ye kadar çıkması ve geçmesi mümkün olabilecektir diye düşünüyorum. Olimpik branşta sporcu sayısına baktığımızda ise şu anda kesin olarak kota alan sporcu sayısı 82.
"DOPİNGLE MÜCADELE KARARLILIKLA DEVAM EDECEK"
Şunu da söylememiz gerekiyor şu anda atletizm de farklı bir çıkış yakalamış durumdayız. Biz maalesef 2012 olimpiyatlarından sonra zor bir süreç geçirdik. Bu zor sürecin içerisinde Türkiye'de birçok şeyin değiştirilmesi ve düzeltilmesi konusunda çok sert adımlar atıldı. Bugün de biz yine aynı kararlı adımlarla devam ediyoruz. Yani konu şu; dopingle ilgili çok ciddi bir mücadele veriyor Türkiye. Çok ciddi sonuçlar da doğurdu bize. Birçok branştaki sporcumuz spora devam edememe noktasına geldi. Atletizm diyoruz. Atletizmde 2012'de giden milli sporcularla bugünkü gidenler arasında fark var. Şunu düşünmemiz gerekiyor bu mücadele devam ediyor, edecek. Ben şunu söylemiyorum bugünden sonra 'hiç olmayacak'. Hayır ama biz dopinge karşı sıfır tolerans noktasında duruyoruz. Bununla ilgili herhangi bir olumsuzluk yaşandığı taktirde bu noktada pardonumuz yok. Sporcu bu işin görünen yüzü. Bir de bu işin altı var. Biz bununla da mücadele ediyoruz. Antrenöründen, federasyonda çalışan herhangi birine kadar, başta federasyonlara olmak üzere herkese çok büyük görev düşüyor.
Federasyonların sporcularını çok iyi takip etmeleri gerekiyor. Antrenörlerin sporcularını iyi yönlendirmeleri, eğitmeleri gerekiyor. Bu arada tabii sağlık görevlerinin hepsinin görevleri var. Sporcu hep görünen yüzü. Biz onun için sporcularımızı iyi yetiştirmek, bilgilendirmek onları daha fazla bilgi sahibi etmek için çalışıyoruz. Atletizmde koşuda farklı bir sonuç bekliyoruz şu anda. Ümit ediyoruz ki 40 sporcu sayısını aşacağız. İlk kez gidecek sporcular, branşlar var. Örneğin erkek cimnastikte Ferhat Arıcan kardeşimiz bu anlamda önemli bir başarıya imza atan sporcularımızdan birisi. Eskrimde yakaladığımız bir yükseliş var. Bunlar hep geleceğe doğru ümit var eden şeyler. Paralimpik Oyunlar için şu anda 67 sporcumuz kota aldı. Tabii ki olimpik ve paralimpik olarak ayrı bir kota sistemi var, ayrı sporcu sayısı var. Bunu beraberce değerlendirmekte ben bir mahsur görmüyorum. Çünkü bunların hepsi ay-yıldızlı bayrağı taşıyorlar.
"YANLIŞ YAPANLARI ELEŞTİRECEĞİZ AMA MEDYAMIZ DAHA İNSAFLI OLMALI"
-Ama toplamda iddialıyız..
Dünya çapında sporcularımız var. Bunları hepimiz takip ediyoruz. Güreşte olsun, tekvandoda olsun. Bu anlamda atletizmde de beklediğimiz bazı çıkışlar ve sonuçlar var. Cimnastikte çok ilginç sonuçlar elde edebiliriz. Önümüzde 2020 olimpiyatları var. Biz şimdiden 2020 için çalışmaya başladık. 2012 ile 2016 arasında zor bir dönem geçirdik. Bunu görelim, bilelim. Bu kolay bir dönem değildi. Hem sporcularımız hem antrenörlerimiz açısından hem federasyonlar hem de bizim açımızdan. Çünkü sürekli takip etmemiz gereken TMOK, TADA ve WADA ile takip etmemiz, dikkatli olmamız gereken süreçler vardı. Tabii ki yanlış yapanları eleştireceğiz. Tabii ki yanlış yapanları bu noktada doğruya sevk etmek için ceza da vereceğiz. Bunlar normal şeyler. Bizim 1500 metre kadınlar yarışında 2012'de birinci ve ikinci olan sporcularımızda sorunlu bir sonuç çıkmasıyla beraber -hatırlarsanız müsabakada değil biyolojik pasaportta bu noktada bir sıkıntı yaşandı- biz her iki sporcumuzu medyamız ciddi anlamda eleştirinin ötesinde yerden yere vurdu. Tabii ki eleştirilecek. Ama şunu söylüyorum; o yarıştaki diğer sporcular ne oldu? Şu anda o yarışta 6 sporcu bu noktada bir sıkıntı içerisinde. Yedinci sporcunun araştırması var. Dünyada genel anlamda bununla ilgili çok ciddi bir mücadele var. Bir sporcunun çok medyatik olması, az medyatik olması yaptığı veya yapmadığı bir yanlışın daha az, fazla eleştirilmesi noktasında bir farklılık ortaya konmamalı. Biz kendi içimizde kendi sporcularımızla ilgili çalışmaları tabii ki yapacağız ve yapıyoruz ama eleştirirken bu noktada medyamız da bunları gündeme taşırken az biraz daha insaf diyorum. Başka bir şey demiyorum.
"2020 OLİMPİYATLARI'NA DOĞU VE GÜNEYDOĞU'DAN ÇOK CİDDİ SPORCULAR KATILACAK"
Bizim şu an bazı yaptığımız çalışmalar var. Biz bu yaz hızlı bir çalışma ile inşallah Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki kulüplerimize öncelikle maddi yardımımız olacak. Orada ciddi başarılı olan kulüplerimiz var. Çok başarılı sporcularımız var, destekleyeceğiz. Göreceksiniz 2020 yılında Tokyo Olimpiyatlarına bölgeden çok ciddi sporcular ay yıldızlı bayrakları ile gidecekler, bunları göreceğiz, başaracağız. Bölgede yaptığımız yatırımların sonunda çok güzel şeyler olacak . Mesela Nur Tatar... Tekvandoda olimpiyatta altın madalya ümidimiz var. Kendi adına 5 bin kişilik spor salonu var. Servet Tazegül yine altın madalya ümidimiz var. Şunu söylemek yanlış. Türkiye'nin belli bölgelerinden sporcular yok. Ben biliyorum ki ülkemizin her yerinden ay yıldızlı bayrağımızı göndere çektirip, milli marşımızı, istiklal marşımızı okutan, okutacak, ter döken, azmeden sporcu kardeşlerimiz var. Ben hepsine teşekkür ediyorum. Zaten olimpiyatlara gitmeden önce onlarla bir araya geleceğiz. Bizim çalışmalarımız çok kararlı bir şekilde ilerleyecek. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Başbakanımızın çok açık talimatları var. Biz bu alt yapıyı ve sporcu gelişimini beraber götüreceğiz. Kulüpleri de destekleyerek, çok farklı bir noktaya geleceğiz.