Güncelleme Tarihi:
"Fenerbahçe camiası artık bölünmüştür, Ali Koç'u tebrik ediyorum"
İSTANBUL / DHA
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım önemli açıklamalarda bulunarak; "Futbolu yöneten kurum iflas etmiş durumda" dedi.
Yıldırım; Ali Koç'un başkan adaylığının Fenerbahçe'yi böldüğünü söyledi.
Sarı-Lacivertli Kulübün Başkanı; hakem kararlarının Fenerbahçe'ye verdiği zarardan da bahsederek; "Başta Spor Bakanlığı olmak üzere, tüm yetkililerin, toplumda futbol yüzünden yaşanan ayrışmaya dikkatini çekmemiz gerekiyor" dedi.
Aziz Yıldırım'ın birbirinden önemli açıklamaları şöyle:
"SİYASET İÇERİSİNDE LOBİ Mİ YAPMAMIZ GEREKİYOR?"
"İçeride veya dışarıda, her maç, maç sonucuna etki edecek, aleyhimizde hakem kararları veriliyor. Açıklama yapıyoruz, hemen disipline sevk ediliyoruz. Kurumlar arası ilişkiler ile çözüm arıyoruz, yine hakkımız yeniyor. İlla normal çözüm yollarının dışına çıkıp, ortalığı yangın yerine çevirecek bir suç duyurusunda bulunmamız veya siyaset içerisinde lobi mi yapmamız gerekiyor?"
"Sezon başından bu yana birçok maçta hakemlerin niyeti daha 1. dakikadan itibaren çok açık. Bizim oyunumuzun iyi veya kötü olması bizi bağlayan bir durum. 'Fenerbahçe de iyi oynamadı' argümanı boş bir argümandır. Futbol bir sonuç oyunudur. Siz hakemler olarak sonuca bu kadar etki edecek kararlar alırsanız biz sizin içtenliğinize nasıl inanacağız? Aykut hoca haftalardır aynı şeyi söylüyor, yaratılan baskı ile topu taça atan futbolcunun taç atışı kullanmasına mani olamayan ve taç atışını hak eden tarafa dahi veremeyen bir hakem nasıl olacak da lehimize penaltı verecek, rakibimize kırmızı kart çıkarabilecek? Hakemler art arda verdikleri kararlarla karşımızdaki rakiplerimizi gol pozisyonuna sokarken, nizami golümüzü veremiyorsa ya da gol umudu olan pozisyonu kesiyorsa nasıl olur da adil yarışmadan söz edebileceğiz? Futbol programlarında golle sonuçlanan pozisyonlar yorumlanırken gol pozisyonunun hemen öncesinde hakemin arka arkaya verdiği kararlarla topun oraya kadar taşındığı gözükmüyor ki yorumlanabilsin? Buradan açıkça söylüyorum; ligin kaderi tamamen hakemlerin verdikleri kararlarla şekilleniyor ve bu kararlarda maalesef adalet yok."
"En son Galatasaray maçında 3 penaltımız verilmiyor. Bunlardan 1 tanesi verilse maç kopacak ama Bülent Yıldırım'ın sahaya bir misyonla çıktığı o kadar belli ki, siz isterseniz Messi'yi transfer edin, futbolu yöneten mekanizma şampiyonu önceden belirlediği sürece bir şey değişmiyor. Bir takımın lehine olan 3 penaltının birinde bile hakem penaltıya hükmedemiyorsa siz nasıl olacak da maçı kazanacaksınız? Kaç tane daha penaltı kazanmanız gerekiyor ki hakem sizin lehinize penaltı verebilsin? Hafta sonu diğer maçları seyrediyorum da hakemler bizim dışımızda her takım için cesurca kararlar verebiliyor."
"Bülent Yıldırım bizim pozisyonumuza penaltıyı vermiyor, sonra gidiyor Galatasaray'ın da hakkını yiyerek eyyam yapıyor; çünkü hatasının farkında. Bütün bir maç böyle geçti, önceki haftalar da bundan farklı değildi. Hakemler maç yönetmiyor, idare ediyorlar. Tek dertleri, iyi idare edip gözlemciden yüksek notu almak ve sonraki hafta tekrar maç alabilmek. Tabi bu yalnızca onların değil, maçı idare etmeyi yücelten bir yönetim anlayışının suçu. Elimizde bu haftaya kadar oynanan maçların hakem atamaları, bu hakemlerin maç performansları ve bu performansın nasıl ödüllendirildiğine dair kapsamlı bir rapor var. Bu rapor gösteriyor ki, maçımızda aleyhimize hata yapan hakem ödüllendiriliyor. Hakemler de bunu bilerek maçımıza geliyor. Herkes de saf saf hakemden adaletli yönetim bekliyor."
"Başta Spor Bakanlığı olmak üzere, tüm yetkililerin, toplumda futbol yüzünden yaşanan ayrışmaya dikkatini çekmemiz gerekiyor. Bakın bu işin sonu iyi değil. MHK Başkanı'ndan hakemlere, TFF temsilcilerinden hakem gözlemcilerine bu işin suyu çıkmış durumda. 'Herkes hakemlerden şikayet ediyor, demek ki doğru yoldayız' mantığı Türk Futbolu'nu uçuruma sürüklüyor. Sponsorlar bir bir çekiliyor, taraftar tribünden çekiliyor. Bu sorunun önüne, belli takımları yarış içinde tutup şampiyonu önceden belirlemeyle geçemezsiniz. İnsanların zekasıyla alay etmeyin."
"Bizler kendi futbolcularımızla her daim beraberiz. Gerek hocamızla, gerek futbolcularımızla sürekli görüşüyoruz, konuşuyoruz, onları sahaya kanalize etmeye çalışıyoruz. Ancak bir yandan kongre çığırtkanlığı yapanlar, bir yandan MHK'nin Fenerbahçe aleyhine güttüğü atama politikaları işimizi oldukça zorlaştırıyor. Hocamız Aykut Kocaman'ın söylediği gibi, hakemlerle tek tek işimiz yok, onları yöneten, yönlendiren ve yücelten mekanizmayla asıl problemimiz"
"FENERBAHÇE CAMİASI ARTIK BÖLÜNMÜŞTÜR, ALİ KOÇ'U TEBRİK EDİYORUM"
"Kongre çığırtkanlığı yapmayacağız" kisvesi altında 1,5 yıldır kongre çığırtkanlığı yapılıyor. Geçen sezonun ortasında, Konya maçımıza 1-2 saat kala Ali Koç başkan adaylığını 'Her şartta adayım' diyerek açıkladı. O günden bu güne, tüm camianın dikkati artık kongredeydi. Herkes başta futbol takımımız olmak üzere takımlarımızı 2. plana itti ve kongre konuşmaya başladı. Yaşanan her başarısızlığın ardından kongre sopası devreye girdi. Taraftarlar ikiye bölündü, sosyal medyada uzun süredir güdümlü hesaplar sayesinde başlamış olan gerginlik artık sokağa yansımaya başladı. Tebrik ediyorum kendisini, 3 Temmuz'da başarılamayan ayrışma şimdi başarıldı."
"KINAYACAĞINA TEŞEKKÜR EDİYOR"
Şekip Bey Divan Toplantısında dile getirdi. Uzun bir süreden beri sosyal medyada organize bir çalışma var. Yasa dışı gruplarla ve özellikle FETÖ ile iltisaklı sosyal medya hesapları yayındalar. Bunların pek çoğu yurt dışı merkezli. Yaptığımız suç duyuruları sebebi ile bunların kim olduğunu biliyoruz. Devletimiz de biliyor. Bu hesaplardan şahsım ve yöneticilerimizin eşlerine, çocuklarına ve ailelerine yedi gün yirmi dört saat küfür ediliyor. Unutulmasın, Fenerbahçe Spor Kulübü'ne doğru veya yanlış 20 yıla yaklaşan bir süre hizmet ettik. Bu süreçte özgürlüklerimizden vazgeçtik. Görünüşte bu hesaplar Fenerbahçeli. Kongre için saf tutmuş görünümündeler. Biliyorsunuz bir suçu işlemek var, bir de bunu azmettirmek. Azmettirenler güdümlü hesaplar. Fenerbahçe'nin başarısız olması için tetikte bekliyorlar. Yazılanların içerisinde yüzlerce iftira, yalan bilgi, dezenformasyon var. Bu hesapların hedefi belli. FETÖ ile mücadele edenleri karalamak, itibarsızlaştırmak. Tıpkı 3 Temmuz günleri gibi. İçinde bulunduğumuz Kongre ortamından istifade ediyorlar. Taraftarlarımız bunları kendileri gibi Fenerbahçe'ye gönül vermiş insanlar olarak düşünüyorlar. Bunlardan etkilenen geniş bir kitle var. Bu hesaplar Kongre'de Ali Bey'in yanında saf tutmuş görüntüsünü verdiği için Ali Bey rahatsızlık duymuyor bu işten. Kendisine Divan Toplantısında Şekip Bey söyledi; bunların Ali Bey'e hiçbir faydası olamaz. Bunların Fenerbahçe'ye de faydası olamaz. Bunlar ülkeyi tehdit eden büyük bir oyunun parçası. Ali Bey'e bunlara itibar etme, bunların yaptıklarını hoş karşılama, bunların arkasında olan güç ortaya çıkınca üzülürsün dedik. Ali Bey dinlemedi. Bunlara teşekkür ediyor, aynen devam etsinler. Bugün sosyal medyadaki gençlerin yapmış olduğu saldırılar yarın kendine de dönebilir. Bunun için de çok dikkatli olmak gerekir. Bu uyarıyı yapmış olalım."
"ALEX'E DE YAZIK EDİLİYOR"
Fenerbahçe'nin futbolda Galatasaray ve basketbolda CSKA gibi çok önemli mücadelelerinden önce, her kim yaptıysa Alex'i Türkiye'ye getirmek Fenerbahçe'ye dinamit koymaktır. Fenerbahçe yönetimi yine de sağ duyulu davranmış, ortamın çirkinleşmesine müsaade etmemiştir. Alex'in saha içi performansıyla Fenerbahçe yönetiminin bir problemi olmamıştır. Alex'in teknik direktörü ve ekibiyle yaşadığı sorunların ardından yönetim konuya dahil olmuştur. Ancak bütün bunları ve Alex'i kullanmak yanlıştır, Alex'e de yazıktır. Aziz Yıldırım olarak soruyorum, Alex'i uzun süren uğraşlar sonucu Türkiye'ye getirdiğimizde kaç kişi Alex'i tanıyordu? Kötü performans gösterdiği düşünülen Alkmaar ve Sakarya maçlarında, tüm tribünlerin yuhaladığı Alex'e, kim sahip çıkmış, kim tek başına ayağa kalkarak alkışlamıştır? Alex buradan ayrılmayı düşünüp Hertha Berlin ile anlaştığında, anlaşmayı bozup Alex'in Türkiye'de kalmasını kim sağlamıştır?
"BENİM ADIMA KİMSE KİMSEYE HAKARET ETMESİN"
"Buradan açıkça uyarıyorum: Benim adıma, hiç kimse Ali Koç'a veya bir başkasına hakaret edemez. Böyle bir şeyi benim kabul etmem mümkün değildir. Bu konudaki görüşümü açıkça belirtiyorum. Benim faydama olacaksa da böyle bir şeyin kabul etmem mümkün değildir.
Genel Kurulu Kurtuluş Savaşı'na çevirenler bilmelidir ki, Kurtuluş Savaşı düşmana karşı verilir. Biz hepimiz Fenerbahçeliyiz. Hiç kimse diğerine düşman değil, olamaz. Seçim ayrışma için bir vasıta değildir. Bunu asla kabul etmem. Fenerbahçe tarihinde böyle bir şey yaşanmamıştır.
"FETÖ, HAKEMLER, MHK bu ortamdan faydalanıyor"
"Bu ortamdan hakemler de faydalanıyor, TFF ve Fenerbahçe düşmanları da. Sosyal medyada özellikle FETÖ bağlantılı hesapların, Fenerbahçe puan kaybettiğinde saldırıya geçtiğine şahit oluyoruz. Sahadaki hakem 'Nasılsa kongre var, kimse benden hesap soramaz' mantığıyla hareket ediyor, o güven ile maça geliyor. MHK, Fenerbahçe Kongre sathı mahalline girdi, kimsenin umurunda olmaz diye kafasına göre atamalar yapıyor, Biz de bir yandan saha dışı bu güçlerle bir yandan da saha içinde rakiple mücadele ediyoruz. Kiminle mücadele ediyoruz, tek başımıza mücadele ediyoruz. Bu kulüp bunları hak etmiyor, Fenerbahçe'nin büyüklüğüne bunlar yakışmıyor. Kongre Haziran'da orada duruyor, zaten gideceğiz. Derdiniz Fenerbahçe'yi aşağı çekip bundan kendinize edebiyat malzemesi yaratmak ise, bu başka bir konu."
"BİZ FETÖ İLE MÜCADELEYE, SAHADA MÜCADELEYE VE FENERBAHÇE DÜŞMANLARI İLE MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ"
3 Temmuz'daki FETÖ Kumpası'ndan önce biz Forbes Dergisi'nin kapağındaydık. Fransız ekonomi dergileri bizim için, 'Dortmund ve Lyon'u geride bıraktı', 'Bu ekonomik istikrarla devam ettiği takdirde 10 yıl içinde Şampiyonlar Ligi Şampiyonu olabilir' yazmıştı. Sonra kumpas yapıldı. Daha önce saha içinde 2 kez yapılan kumpas bu kez bizi Metris'e göndererek yapıldı. Bugün hem o günlerin sıkıntısını yaşıyoruz, hem de bize bu kumpası kuranların bir kısmından mahkemede hesap soruyoruz. Bu mahkemelerden dolayı aldığımız tehditler, önümüze çıkarılan engeller bizi yıldıramayacak. Fenerbahçe'yi kongre ile yıpratanlarla ilgili ise günü geldiğinde konuşacağız. Biz hocamıza ve takımımıza güveniyoruz. Hala şampiyonluğa olan inancımızı koruyoruz. Sadece Fenerbahçe'ye inanın ve sadece Fenerbahçe'yi sevin."