Güncelleme Tarihi:
Betül KARABACAK-İSTANBUL(DHA) -MEMORIAL Şişli Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Türker Şahiner, Alzheimer hastalığını tetikleyen risk faktörlerinden birinin de erken yaşta sakin yaşama geçmek olduğunu söyledi.
Çağın en korkulan ve yaygın hastalıklarından biri olan Alzheimer için yoğun risk faktörü taşıyan grupları sıralayan Memorial Şişli Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Türker Şahiner, "Bu hastalığın risk faktörlerinden biri de yüksek tansiyon ve diyabet. Bu hastalık grubundakilerin mutlaka düzenli takipleri yapılması gerekiyor. Bir diğer tehlike ise erken dönemde çok sakin yaşama geçmek. Yoğun bir hayattan tamamen sakin bir hayata geçiş bu hastalığı tetikliyor. Üçüncüsü ise depresyon. Depresyona karşı gerekli önlemleri almak gerekiyor. Kişinin mümkün olduğunca depresyon belirtilerini erken tanıması gerekiyor. Ardından bununla baş edebilecek gerek medikal, gerek tıbbi gerekse sosyal tedbirlerin kişiye aktarılması gerekiyor" diye konuştu.
GÖRÜLME SIKLIĞI 85 YAŞ CİVARINDA YÜZDE 50'YE VARIYOR
Alzheimer’ın yaygınlaşmasındaki temel sebebin ortalama insan ömrünün uzaması olduğunu söyleyen Prof. Dr. Türker Şahiner, şunları söyledi:
"Birinci sebep ortalama insan ömrünün artıyor olması. Dolayısıyla ileri yaşlara ulaştıkça Alzheimer’a daha çok rastlıyoruz. Ama tek sebep bu değil. Artık günümüz dünyasında özellikle sosyal medyanın çok gelişmesi, akıllı telefonlar, bilgisayar ortamı, internet sayesinde o kadar büyük bir bilgi bombardımanı içinde kalıyoruz ki;beyin günlük unutkanlıklarla savunma mekanizması geliştiriyor. Fakat unutkanlıklardan daha önemlisi arka planda yarattığı stres.Herhalde beyin için en büyük tehlike bu. Bunlardan uzak duralım diye düşünmek çok doğru bir yaklaşım değil ancak günümüz iletişim ortamlarında aldığımız her bilgiyle çok büyük strese giriyorsak buna bir tedbir alma zamanı gelmiş demektir. Alzheimer’ın bütün dünyada görülme sıklığı 65 yaş civarında yüzde 10'lardayken 85 yaş civarında yüzde 50'ye kadar varıyor. Yani neredeyse her iki kişiden birinde görülen bir hastalık. Ortalama insan ömrü arttıkça da gündemde kalmaya devam ediyor."
DEPRESYONA DİKKAT!
Alzheimer’ın ilk belirtisinin unutkanlık değil depresyon olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Şahiner, “Hastalar unutkanlıklarını bile fark etmeden uzun süre depresif dönemler yaşıyorlar. Daha sonra günlük unutkanlıklar ön plana geçiyor ki çoğu zaman ailelerin fark etmesiyle ortaya çıkıyor. Daha sonra ise kişi kendisi ile ilgili gerçekliklerin farkında olmuyor, en zor dönem bu süreç olarak tanımlanıyor" diye konuştu.
10- 15 YILA KADAR TEDAVİ EDİLEBİLİR HASTALIKLAR GRUBUNA GEÇECEK
Hastalığı henüz durduracak bir tedavi yöntemi olmadığını ancak yapılan araştırmaların umut verici olduğunu ifade eden Prof. Dr. Şahiner, tedavi yöntemleriyle ilgili şu bilgileri verdi:
"Günümüzde Alzheimer’ın semptomlarını hafifletecek çok sayıda tedavi yöntemi var. Ama hastalığı durduracak tedaviler konusunda titiz araştırmalar yapılıyor. Eminim onların sonucu alındıkça Alzheimer hastalığı tedavi edilebilir hastalıklar grubuna geçecek. Bunun için günümüzdeki en önemli nokta erken tanı. Erken tanıda başlangıçta eleştirdiğim sosyal medyayı sağlayan internet ortamı belki de bir avantaj sağlayacak. İnternette bizim de üzerinde çalıştığımız bazı yazılımlar sayesinde yakın gelecekte erken tanı mümkün olacak."
İNTERNET ÜZERİNDEN BAZI PROGRAMLARLA KONTROL ALTINDA TUTULABİLECEK
İnternet üzerinden bazı yazılım programlarıyla artık Alzheimer’ın erken tanısı ve ilerleme durumunun kontrol altında tutulabileceğini söyleyen Prof. Dr. Şahiner, "Kişiler her gün evinde bulmaca, sudoku çözüyor. 'Neden internet ortamında bunları çözerken onların performanslarını izlemeyelim?' diye düşündük. Bu soruya cevap ararken bilgisayar mühendisleriyle görüştüğümüzde böyle bir yazılımın mümkün olduğunu gördük. Şimdi deneme gruplarında aldığımız başarılı sonuçlar da bize ümit veriyor. Kişiler evde yaptıkları egzersiz sayesinde unutkanlıkları ilerliyorsa haberdar olup hekimlerine başvurmaları gerektiğine yönelik mesajlar alıyorlar. Erken tanı çok önemli çünkü kişinin depresif modunu tedavi etmek, bellekle ilgili risk faktörünü azaltmak, tansiyon ve şekerini regüle etmek hastalığın başlangıcını onlarca yıl öteleyebiliyor" dedi.
Alzheimer’dan korunmak için yapılması gerekenler hakkında önerilerde de bulunan Prof. Dr. Şahiner, konuşmasını şöyle noktaladı:
"İlk olarak mutlaka fiziksel egzersiz yapılmalı. Her gün ortalama1 saat yürümek gerekiyor. İkinci olarak her gün birkaç saat zihinsel egzersizler yapılmalı. Bir de mutlaka zihne egzersiz yaptıracak bir şeylerle uğraşılmalı. Kitap okurken bu zihinsel egzersizler de yapılıyor bu nedenle bu alışkanlık mutlaka kazanılmalı. Tansiyon ve şeker mutlaka kontrol altında tutulmalı. Zaten ülkemizde en iyi yapılan kontrollerden biri bu. Son olarak mutlu kalmayı başarmak çok önemli. Gerçekten üzüntü ve stres, nörodejeneratif dediğimiz beyin tahrip edici hastalıkları çok hızlandırıyor. 21 Eylül 2017 Dünya Alzheimer Günü’nde gelecek için çok ümitliyiz. Yakın gelecekte 10- 15 yıl içinde tedavisi olacak bu hastalık için herkes bugünden tedbirini almalı. Çünkü ancak bu sayede o şansı yakalayabilirler."
(FOTOĞRAFLI)