Güncelleme Tarihi:
İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)- GAZETECİ-yazar Abbas Güçlü, devletin, kesintisiz devam eden politikaları olması için özellikle Milli Eğitim bakanını TBMM'nin 3'te 2 çoğunlukla seçmesi gerektiğini söyledi.
Avcılar Kent Konseyi tarafından , Barış Manço Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Eğitim Sistemine Bakış' konulu toplantıda konuşan Güçlü, ülkenin geleceğini ciddiye alan herkesin oturup eğitim konusunda ortak kararlar vermesi gerektiğini anlattı. Türkiye'nin eğitim konusunda Finlandiya yerine Güney Kore gibi ülkeleri kendisine model olarak benimsemesi gerektiğini ifade eden güçlü, şöyle dedi:
" Milli Eğitim Bakanı ve eğitimin yanı sıra hatta Milli Savunma Bakanı ve bütçesini kesinlikle 3'te 2'lik çoğunlukla meclis belirlemeli. Devletin bir eğitim politikası ve o politikanın sürdürülebilir hale getirilmesi gerekir. Ortalama 2-2.5 yılda Milli Eğitim Bakanı değişiyor. Aynı parti de olsa son örneğin AK Parti iktidarı döneminde bile 7 defa bakan değişiyorsa bu yapılmalı. Bir bakanın yaptığını hep diğeri çöpe attı. Devamlılık ve devamlılık politikası yok. Bir ülkenin geleceği için eğitim partilerin keyfine bırakılmamalı. Bu iktidar değil, bu devlet meselesidir. Kimsenin inisiyatifine bırakılmamalıdır.
Toplantıda söz alan, 16 yıllık Türkçe öğretmeni olduğunu belirten bir eğitimci, son müfredat değişikliği ile ilgili bir salonda verilen yarım saatlik toplantıdan bir şey anlamadığını söyleyince Abbas Güçlü, şöyle devam etti:
"TEOG sistemini getiren ve 'Tu kaka' diyen aynı müşteşar. Bakan bilmiyor, müşteşar bilmiyor sistem sürekli değiştiriliyor. Talim Terbiye kuruluna seçilmek için en az 25 yıllık öğretmen gerekirdi. 20 günlük öğretmen bile şimdi üye olabiliyor. Devlet politikasını uygulayacak bakanlar görevler yapmalıdır. Eğitim Bakanlığı 'yol geçen hanı' değildir. Gelen bakanlar hepsi donanımlı insanlar. Şu andaki eğitim bakanı savunma bakanıyken sorun yoktu. Buraya geldi. Konuya vakıf değil. Bundan önceki bakan avukattı. Eğitim ile ilgisini sordum 'İçli- dışlıyım. Liseye giden çocuğum var' dedi. Yani liseye giden çocuğu nedeniyle donanımlı hissedebiliyor."
Abbas Güçlü, ithal otomobilden, parfüme her alanda lüks kullanımı varken kamuoyunda özel okullara karşı çıkılma nedenini de anlayamadığını ifade ederken, "Parası olan gitsin çocuğunu özel okulda okutun. Devlet kalan çocuklara kaynağını payını daha fazla ayırsın. Şu anda Türkiye’de özel okulların payı yeni yüzde 6.5 yeni oldu" dedi.
Toplantıyı izleyen Belediye Başkanı Handan Toprak Benli de, 2014 yılından bu yana eğitime önem verdiklerini, Cumhuriyet'in köy enstitüleri ile eğitim atağına kalktığının bilinci ile 'Kent Enstitüleri' oluşturduklarını, 450 bin olan ilçe nüfusunun 10'da 1'ini her yıl kurslara aldıklarını anlattı. Kent Konseyi Başkanı Mert Ali Ak da, "Eğitim olmazsa olmazlarımızdandır. Her şeysiz olur ama eğitim olmadan olmaz. Çağdaş demokratik, laik ve Atatürk ilkelerinden bilimden yana eğitim istiyoruz" diye konuştu.
(FOTOĞRAF)