Güncelleme Tarihi:
Özgür Deniz KAYA-Harun UYANIK/İSTANBUL,(DHA)-ÜSKÜDAR'da 3 kişinin ölümüyle, 5 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan özel halk otobüsü kazasıyla ilgili teknik arıza iddialarına değerlendiren TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO) Motorlu Araç Komisyonu Başkanı Makina Yüksek Mühendisi Alpay Lök, "Bugünkü kaza, öncekilerle benzerlik taşıyor. Halk otobüslerini ve hafriyat kamyonlarını mercek altına almamız lazım. Daha çok denetlenmeliler" dedi.
ÖZEL HALK OTOBÜSLERİ DAHA ÇOK DENETLENMELİ
Alpay Lök, "Nihai kararın verilmesi için raporların yayınlanması gerekiyor. Hemen teşhis koyulması isteniyor; ama ne yazık ki biraz zaman alacak. Halk otobüslerini ve hafriyat kamyonlarını mercek altına almamız lazım. Kazaya etken olabilecek çalışma koşullarını incelemek gerekiyor" dedi.
Lök, "Kazalarda belediye otobüslerinin oranları düşük. Daha çok halk otobüslerinde böyle ölümcül kazalar oluyor. Bir belediye otobüsü ve şoförü bir kez denetleniyorsa, halk otobüsü 10 ya da 20 kez denetlenmeli" dedi.
Kazaya karışan aracın yeni olduğunu belirten Lök, "Türkiye, Avrupa'nın otobüs üretim merkezi. Türkiye'de üretilen otobüsler Avrupa'da da kullanılıyor. Otobüslerimiz sağladıkları mevzuatlar nedeniyle güvenli. Geçmiş yıllardaki otobüs kazalarını düşünelim. Bu kaza 1 Ağustos 2014'te Kabataş otobüs durağında ikisi ağır 13 kişinin yaralandığı ve 23 Şubat 2015'te Sarıyer'de iki kişinin yaşamını yitirdiği kazalarla benzerlik gösteriyor. Her üç kazaya karışan araçlar halk otobüsü" diye konuştu.
"Benzer soru işaretleri hafriyat kamyonları için de var" diyen Lök, "Şehir içinde dolaşan hafriyat kamyonları özellikle yaşlı kadınları eziyor. MMO olarak, 'filo mühendisliği' gibi yeni kurulacak bir kurum altında, deneyimli meslektaşlarımızın araçları ve sürücüleri takip edeceği bir yapı oluşturulsun" dedi.
ŞOFÖRLERE GEREKLİ EĞİTİMİN VERİLİP VERİLMEDİĞİ SORGULANMALI
Öte yandan TMMOB MMO tarafından yapılan yazılı açıklamada, şöyle denildi:
"Kazaya sebep olan otobüsün kullanımına uygun bir şekilde piyasaya sürüldüğüne dair kaza sonrası ayrıntılı inceleme yapılmalıdır. Ayrıca halkın hizmetine sunulmuş 'yeni nesil' diye tabir edilen halk otobüsünün kullanımına dair şoförlere gerekli eğitimimin verilip verilmediği de sorgulanmalıdır. Tıpkı 'Kentsel Dönüşüm' gerekçesiyle şehir merkezlerine sokulan, yaptığı sefer sayısına göre sürücüleri ücretlendirilen ve onlarca yayanın ölümüne yol açan devasa hafriyat kamyonları gibi, otobüs sahiplerinin kar hırsı sebebiyle Halk Otobüsü sürücüleri de zaman baskısı altında çalıştırılmaktadır. Gerekli şekilde dinlenmeden veya çalıştığı hattı belirlenen süre içerisinde bitirme baskısı sebebiyle büyük riskler oluşturuyor. Özetlemek gerekirse Halk Otobüsleri “Kap Kaçö minibüsler gibi birbiriyle yarışıyor. Bu gidişata “dur' demek zorundayız. İnşaat firmaları ve Halk Otobüsü şirketleri daha çok para kazansınlar diye halkımızın yollarda yaşamlarını yitirmelerine razı değiliz. Halkın can güvenliğini doğrudan tehlikeye atan bu alanlarda araçların teknik bakımına dair düzenlenmeler madde madde ayrıntılı bir şekilde tariflenmelidir. Bu araçları kullanan kişilerin eğitimleri ve denetlemeleri günün koşullarına uygun şekilde eksiksiz şekilde yapılmalıdır. İBB, UKOME ve İETT yetkililerini kamu hizmeti veren otobüs ve şantiye araçlarını sürdürülebilir yola elverişliliğini sağlamak amacıyla acilen tedbir almaya davet ediyoruz"
(FOTOĞRAF)