Güncelleme Tarihi:
Yüksel KOÇ/İSTANBUL, (DHA) BAKIRKÖY Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından önceki geceden bu yana sorgusu yapılan hakim ve savcılardan 25’i tutuklanırken 13’ü serbest bırakıldı.
Mahkemeye sevk edilen hakim ve savcılardan 25’i, “15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişiminde bulunan FETÖ / PDY terör örgütü mensubu askerler ile birlikte fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek terör örgütü mensubu olduklarına dair kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin bulunması” gerekçesi ile tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Mahkeme, iki kadın hakimi ise, “Annenin bakım ve gözetimine muhtaç çocuklarının bulunması, bu şüphelilerin eşleri hakkında tutuklama tedbirinin uygulanmasına karar verildiği nazara alındığında, bu aşamada adli kontrol tedbiri ile tutuklamadan beklenen amaca ulaşılabileceği kanaatine varıldığını” gerekçe göstererek serbest bıraktı.
İKİ AYRI MAHKEME SORGULUYOR
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından geçtiğimiz Cumartesi günü haklarında gözaltı kararı verilen 140 hakim ve savcıdan gözaltında olan 98’inin savcılık ve mahkeme sorguları sürüyor. Savcılar tarafından sorgulanan 38 hakim ve savcıdan 1’i sorgulandığı savcı tarafından serbest bırakılırken, 37’si tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edildi.
Çok sayıda savcı tarafından ifadeleri alınan hakim ve savcılar, ifadelerinin ardından guruplar halinde Nöbetçi Sulh Ceza Hakimlikleri’ne sevk ediliyor. Tutuklamaya sevk edilen hakim ve savcıların sorguları, Bakırköy Nöbetçi 6. Ve 7. Sulh Ceza Hakimlikleri tarafından yapılıyor. Mahkemeler tarafından tutuklanan hakim ve savcılar, adliyedeki işlemlerinin ardından Silivri Cezaevine gönderiliyor. Kalan hakim ve savcıların hem savcılık hem de mahkeme sorguları devam ediyor.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİLER
Dün gece tutuklanma talebiyle Bakırköy Nöbetçi 7. Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen hakim Eyüp Özer’in, hem örgüt üyeliği hem de darbeye teşebbüs suçlarını kabul etmediği belirtilerek, “Ben suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Gerekse darbeye teşebbüs suçlaması gerekse suç örgütüne üyeliğim yoktur. Kısıtlılık kararı bulunan dosyada hakkımızda ne gibi deliller var bilmiyorum. Benim FETÖ denilen örgütle hiçbir alakam yoktur. Bir dönem herkesin rağbet edip okullarına, dershanelerine çocuklarını gönderdiği gibi bizim ailemiz de bu şekilde beni sadece eğitimlerinden faydalanmak amacı ile cemaatin dönem itibari ile herkesçe kabul gören eğitim kurumlarına göndermiştir. Bunun haricinde herhangi bir bağlantım olmamıştır” şeklinde ifade verdiği öğrenildi.
İfadesinde, teşebbüs edilen darbe girişimini ve FETÖ terör örgütünü lanetlediğini belirten hakim Adem Karaca’nın, “Şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum. Ben de tüm bu yaşananlardan yüce milletimiz ve devletimiz gibi mağdurum. Hiçbir zaman böyle bir örgüte üye olmadım, böyle bir eylemi desteklemedim, hiçbir alakam ve ilgim yoktur” dediği belirtildi.
Savcı İbrahim Baytekin’in ise, şu ifadeyi verdiği öğrenildi:
“Lise veya üniversite sırasında herhangi bir yerde kalmanın örgütle ne gibi bir bağlantısı olduğunu tespit edemedim. Aile bireylerine, kardeşimin veyahutta başka bir kimsenin gitmiş olduğu okul veya kaldığı yer nedeni ile sorumlu tutulmamız mümkün değildir. Ayrıca tarafıma 15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen olay ile ilgili olarak Anayasal düzeni değiştirmek suçundan da sorguya sevk edildiğim bildirildi. Bu suçlama ile ilgili olarak ne savcılık sorgulaması ne de sorgu mahkemesinde talep etmeme rağmen suça ilişkin bir delil sunulmamıştır. Bu suçla bağlantılı olmam mümkün değildir. Bu soruların bir Cumhuriyet savcısına delil bulunmadan sorulmasını meslek onuru açısından üzüntü ile karşılıyorum. Bu eylem ve eylemin sonuçlarını, eylemi gerçekleştireni lanetliyorum. Ölen vatandaşlarımıza başsağlığı diliyorum. Terör örgütü olduğu iddia edilen yapıya ilişkin herhangi bir bilgim yoktur. Bu örgütün hangi eylemleri nedeni ile hangi tarihte terör örgütü olarak kabul edildiği hususunda da bilgim yoktur. HSYK seçimini takip etmemin terör örgütü faaliyeti olarak kabul edilmesi mümkün değildir.”
MUSTAFA BAŞER’İ TUTUKLAYAN HEYETTE OLAN HAKİM DE TUTUKLANDI
İfadesinde, “Ben FETÖ / PDY örgütüne üye değilim, herhangi bir bağlantım da yoktur” şeklinde ifade verdiği öğrenilen Hakim Hasan Teke’nin, “16 yıl avukatlık yaptıktan sonra hakimliğe geçtim. Avukatlık yaptığım dönemde her partiye, her vakfa, her derneğe gidip gelmişliğim olmuştur. Takibi yapılan cemaatin o zamanki toplantılarına da gitmişliğim olmuştur. O zamanlarda cemaat yasa dışı bir örgüt görünümünde olmadığı için belki katılmışımdır. Fakat hakimliğe geçtikten sonra hiçbir parti, dernek, vakıf ile bağlantım kalmamıştır. 17-25 Aralık olaylarından sonra zaten sözü edilen gruba karşı soğuk davrandım. Onların evlerinde, vakıflarında kalmadım. Ayrıca yapı ile ilgili olduğu iddia edilen ve usulsüz tahliye kararı veren hakim Mustafa Başer’in tutuklanması kararını veren heyetin içerisindeydim. Bu nedenle o guruptan bir sürü eleştiri aldım, hedef olarak gösterilip eleştirildim” dediği öne sürüldü.
TUTUKLAMA GEREKÇESİ DARBECİLERLE FİKİR VE EYLEM BİRLİĞİ İÇİNDE HAREKET ETMEK
Mahkeme, tutuklanmaları talebiyle sevk edilen hakim ve savcılar Ercan Karakuş, Eyüp Özer, Ertuğrul Ayar, Adem Karaca, Nihat Öztürk, Tonguç Bölükbaşı, Nevin Özkan, Mehmet Çelebi, İshak Kılavuz, İbrahim Baytekin, Hasan Teke, Fikret Gönen, Tahir Aydoğmuş, Salih Türkyılmaz, Mustafa Altun, Hüseyin Gülmez, Cemalettin Karahan ve Akif Köylü’nün de aralarında bulunduğu 25 hakim ve savcıyı, “Silahlı terör örgütüne üye olmak” ve “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” suçlarının niteliği, 15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişiminde bulunan FETÖ / PDY terör örgütü mensubu askerler ile birlikte fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek terör örgütü mensubu olduklarına dair kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin bulunduğu, öngörülen ceza miktarı, suçların niteliği, şüpheli sayısının çokluğu nazara alındığında, şüphelilerin örgüt bağlantıları ile ilgili soruşturmanın devam ettiği, şüphelilerin delil karartma ve kaçma şüphesi bulunması, suçun katalog suçlardan oluşmasını gerekçe göstererek tutuklanmalarına karar verdi.
Tutuklanan savcılardan Nevin Özkan, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ne, erkek hakim ve savcılar da Silivri Cezaevi’ne gönderildiler.
ÇOCUKLARI İÇİN SERBEST KALDILAR
Mahkemeler, Esma Ayar, Günbike Elif Bölükbaş, Yeşim Kayalı Gönen, Zehra Demirci Çelik, Ülkü Münife Bozkurt, Çiğdem Aydoğmuş’un da aralarında bulunduğu 12 hakim ve savcıyı ise serbest bıraktı. Mahkeme, tutuklanmaları talep edilen Esma Ayar’ın 5 ve 6 yaşlarında, Elif Bölükbaşı’nın da biri 5 biri de bu yıl doğan çocukları bulunduğunu hatırlatarak, “Elif Bölükbaşı’nın nüfus kaydına göre biri 2011 biri de 2016, Esma Ayar’ın da biri 2010 biri de 2011 doğumlu, annenin bakım ve gözetimine muhtaç çocuklarının bulunması, bu şüphelilerin eşleri hakkında tutuklama tedbirinin uygulanmasına karar verildiği nazara alındığında, bu aşamada adli kontrol tedbiri ile tutuklamadan beklenen amaca ulaşılabileceği kanaatine varıldığından, şüpheli Esma Ayar ve Elif Bölükbaşı hakkındaki tutuklama taleplerinin reddine” karar verdi. Mahkeme, Esma Ayar ve Elif Bölükbaşı’nın yurt dışına çıkışlarını yasakladı.