İstanbul, 27 Ekim (DHA) - KPMG Türkiye Vergi Bölümü Şirket Ortağı Emrah Akın, hükümetin TBMM’ye sunduğu bütçe tasarısını değerlendirirken 2017’de gelirlerin "
aslan payının vergilerden" karşılanacağını söyledi.
Emrah Akın, hükümet 2017 bütçe tasarısında 645.1 milyar TL gider, 598.3 milyar TL gelir öngördüğünü ve bütçenin gelir kalemindeki 511.1 milyar TL’lik vergilerden karşılanacağını belirtti.
Yeni bütçe tasarısının satır aralarını yorumlayan Emrah Akın, 2017 için öngörülen 46.9 milyar TL’lik bütçe açığının, yüzde 60’lık bir artış anlamına geldiğini belirtti. Akın, 2017’de toplam bütçe gelirlerinin yüzde 85’inin vergi gelirlerinden sağlanacağını kaydetti. “2017’de dolaylı vergilerin cebimize ciddi şekilde yansıyacağı anlaşılıyor” diyen Emrah Akın, bütçede öngörülen başlıca vergi kalemlerini ve hedeflenen gelirleri şöyle sıraladı:
- 2017’de red ve iadeler düşülmüş net gelir vergisi tahsilatının 108.9 milyar TL olması öngörülüyor. Bu rakam 2016’ya göre yaklaşık yüzde 13’lük artış anlamına geliyor. Net kurumlar vergisi tahsilatının ise 2016’ya oranla yüzde 13.3 artışla 46.2 milyar TL olması bekleniyor. Yani kurumlar vergisinde artış beklentisi, gelir vergisinden birkaç puan daha yüksek. Ancak Türkiye ölçeğindeki bir ülke için rakamlar tatmin edici değil. Bu durumun temel nedeni ise kayıt dışı ekonominin oranının GSMH’nın yüzde 20 ila 25’i arasında seyretmesi ve türlü önlemlere rağmen düşürülememesi. Özetle, kayıt dışı ekonomiye ciddi bir neşter vurmadan bu iki vergiden beklenen performansın görülmesi oldukça zor.
- ÖTV hem toplam bütçe gelirlerimiz içinde hem de toplam vergi gelirlerimiz içinde en yüksek paya sahip gelir kaynağı. 2017 için planlanan -red ve iadeler hariç- net ÖTV geliri yüzde 13.5 artışla 136.4 milyar TL. Yani 2017’de vergi gelirlerimizin yaklaşık yüzde 26’sı ÖTV’den gelecek.
- Nispi vergilerin, ürünlerin fiyatına ve dolayısıyla da enflasyona yansımaları da ciddi oluyor. Örneğin, Merkez Bankası’nın hesaplamalarına göre, üzerinden yüzde 65.25 nispi ÖTV alınan bir paket sigarada meydana gelen 1 birimlik maliyet artışı, sigara fiyatına tam 8 kat yansıyor. Bunun sonucunda küçük maliyet artışları bile enflasyonu dramatik şekilde arttırıyor.
- 2017 için tahsili öngörülen ÖTV ve KDV (dâhilde 101.9 milyar TL ve ithalatta 83.7 milyar TL) toplamı -red ve iadeler hariç- 322.9 milyar TL civarında. Yani 2017’de toplam vergi gelirlerinin yüzde 60’tan fazlası sadece ÖTV ve KDV’den gelecek.
Bu tabloya bakarak, 2017’de vergi gelirlerindeki ağırlığın yine dolaylı vergiler lehine olduğunu söyleyebiliriz. Bu rakamlara 2017’de 13 milyar TL’yi aşacak olan Banka ve Sigorta Muameleleri ve 4.8 milyarlık Özel İletişim Vergisini de eklemek gerek.
Bütçe Tasarısı’na göre dahilde alınan KDV’de yüzde 13.7, ithalatta alınan KDV’de yüzde 11.3 ve ÖTV’de ise yüzde 13.5 artış öngörülüyor.
Bütçeyi ÖTV ve KDV sırtlıyor- ÖTV’de her zaman olduğu gibi 66.5 milyar TL ile petrol ve doğalgaz ürünleri ve 36.6 milyar TL tütün mamulleri başı çekiyor. Ardından 19.8 milyar TL ile motorlu taşıtlar vergisi geliyor.
- Üretici ve tüketicinin cebine doğrudan yansıyan ÖTV, KDV’nin matrahına girdiği için ek bir KDV yükü de yaratıyor. Basit bir hesapla, üzerinden toplam 136.5 milyar TL ÖTV alınan tüm ürünlerin yüzde 18 KDV’ye tabi olduğunu varsayarsak; bu ürünler üzerinden ÖTV aracılığıyla yaklaşık 25 milyar TL ek KDV tahsil edileceğini söyleyebiliriz.
Diğer bazı vergiler ise şöyle:- 2017’de Özel İletişim Vergisi (ÖİV) için cebimizden 4.8 milyar TL çıkacak. 1999 Marmara Depremi’nin ardından “geçici” olarak getirilen ve sonradan kalıcı hale gelen ÖİV, iletişim maliyetleri üzerinde ciddi yük yaratıyor.
- Motorlu Taşıtlar Vergisi’nin bütçe tasarısı içindeki büyüklüğü 11.4 milyar TL. Neredeyse hiç tahakkuk ve tahsilat sıkıntısı olmayan MTV, 2017 bütçesi için de sağlam ve güvenilir bir vergi geliri olmayı sürdürüyor.
- 2017 Bütçe Tasarısı içinde Damga Vergisi de 15.4 milyar TL ile yerini almış durumda. Bu rakam 2016’ya göre Damga Vergisi’nin yüzde 12.8 artacağı anlamına geliyor.
Ekonomik dalgalanmalara dikkatEmrah Akın, bütçedeki bu tabloyu şöyle yorumladı: “Tasarıdan anlaşılacağı üzere bütçe ve vergi gelirlerimiz büyük oranda ‘dolaylı vergilere’ dayanıyor. Dolaylı vergilerin, ekonomik konjonktürün olumsuz etkilerine çok daha hızlı tepki verdikleri düşünülünce, 2017’de yaşanabilecek ekonomik dalgalanmaların, bütçe gelirleri üzerinde -özellikle de ÖTV ve KDV kanalı üzerinden- ciddi etkisi olacağını öngörebiliriz. Muhtemel ekonomik dalgalanmalar ve/veya 2017’de gerçekleşme ihtimali olan
seçimler/oylamalar neticesinde ortaya çıkacak gelir ihtiyacının, 2017’de ek vergisel tedbirleri sürekli gündemde tutacağını söylemek mümkün. Muhtemel gelir ihtiyacında, alınacak vergisel tedbirlerin ÖTV ve KDV artışına yönelmemesi ve kaynak ihtiyacının kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına alarak sağlanması daha yararlı olacaktır.