“20. Yüzyıl Başlarında Anadolu ve Trakya’daki Rum Yerleşimleri”

Güncelleme Tarihi:

“20. Yüzyıl Başlarında Anadolu ve Trakya’daki Rum Yerleşimleri”
Oluşturulma Tarihi: Ocak 20, 2017 09:15

“20. Yüzyıl Başlarında Anadolu ve Trakya’daki Rum Yerleşimleri”

Haberin Devamı

İstanbul, 20 Ocak (DHA) - Yazar ve çevirmen Ari Çokona’nın kitabı “20. Yüzyıl Başlarında Anadolu ve Trakya’daki Rum Yerleşimleri” yayımlandı.
Literatür Yayınları'ndan çıkan kitap özellikle yerleşimlerin eski ve varsa yeni adlarına, nasıl ve ne zaman kurulduklarına, kilise, manastır, şapel ve okullarının adlarına, kuruluş yıllarına ağırlık veriyor.
Bu yerleşimlerin nüfusu, ekonomisi, sosyal hayatı, eğitim hayatı ve ilginç gelebilecek özgünlükleri hakkında bilgiler içeriyor. Kitapta Rumların sosyal örgütlenmeleri, eğitimleri, meslekleri, sanat ve spora ilgileri hakkında bölümlerin yanı sıra okudukları gazetelere ve dergilere, dinledikleri müziklere, kurdukları derneklere de yer veriliyor.
Yerleşimler; Trakya, İstanbul, Kuzeybatı Anadolu, Karadeniz Bölgesi, Batı Anadolu, İç Anadolu Bölgesi, Akdeniz ve Doğu Anadolu başlıklı bölümlerde ayrıntılı olarak inceleniyor.
"Gidenler arkalarında evlerini, mezarlıklarını, kiliselerini ve okullarını bıraktılar"
Yazar Ari Çokona, kitabın önsözünde, "Rumlar Lozan Barış Antlaşması’yla Yunanistan’daki Türklerle zorunlu nüfus değişimine tabi tutuldular. Batı Trakya’daki Türkler ile İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada’daki Rumlar dışındakiler vatanlarını terk etmeye zorlandılar" diyerek, şu konuların altını çiziyor:
"Gidenler arkalarında evlerini, mezarlıklarını, kiliselerini ve okullarını bıraktılar. Binalardan bazıları işlev değiştirip insan sesleriyle dolarken, bazıları sessiz ve mahzun bir halde geçmişe tanıklık ediyor. Yüzyılların anılarını taşıyan yıkıntılar kayıtlarda sadece 'kilise', 'okul' ya da 'Rum evi' olarak geçiyor. Oysa her yerleşimin eskilere uzanan bir tarihi, her binanın, her okulun, her ibadethanenin bir adı, bir hikâyesi vardır. Bir şeyin adı unutulunca sıradanlaşır, özgünlüğünü yitirir. Bir şeyin adı unutulunca anısı da yavaş yavaş ölmeye başlar.
"Kilise, manastır, şapel ve okullarının adlarına, kuruluş yıllarına odaklandım"
"Anıların unutulup gitmesine gönlüm elvermedi. Osmanlı Rumlarının yaşadığı köy, kasaba ve kentlere ilişkin bildiklerimi, araştırıp öğrendiklerimi dostlarımla paylaşmak istedim. İstatistik tablolarında, yaşlıların anılarında, kitapların dipnotlarında sıkışıp kalan bilgileri bir araya getirmenin ilginç olabileceğini düşündüm. Tek tek yerleşimler ya da küçük bölgeler için yapılan çalışmalardan derlediğim bilgileri bir bütün halinde sunmayı denemek istedim. Özellikle yerleşimlerin eski ve varsa yeni adlarına, nasıl ve ne zaman kurulduklarına, kilise, manastır, şapel ve okullarının adlarına, kuruluş yıllarına odaklandım. Bu yerleşimlerin nüfusu, ekonomisi, sosyal hayatı, eğitim hayatı ve ilginç gelebilecek özgünlükleri hakkında bulduklarımı kaydettim. Her yerleşimde hangi dilin konuşulduğunu, halkının yerli mi olduğunu yoksa başka bir bölgeden göç mü ettiğini belirtmeyi de ihmal etmedim.
Bu topraklarda doğan ve ünleri dünyaya yayılanlar
Çokona kitabında, Trakya’dan başlayarak Halep vilayetinin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde kalan en ücra köylerine kadar, ekonomik ve sosyal hayatlarına ilişkin kısa bilgiler eşliğinde Rum yerleşimlerinin nüfusları ile kilise, okul ve derneklerinin adlarını veriyor.
Bu topraklarda doğan ve ünleri dünyaya yayılan sanatçı, bilim adamı ve entelektüeller tanıtılıyor. Bunların arasında, memleketini mahlâsında yaşatan Vizeli şair ve öykücü Yorgo Viziinos ile ödüllü sinema filmi America, America’da (1962) köyünün kilisesine de yer veren Kayseri’nin Kermira (Germir) köyünden yönetmen Elia Kazan (Kazancıoğlu) dikkat çekiyor.
Yunanca'dan Türkçe'ye edebiyat, tarih ve felsefe çevirileri yapıyor
Ari Çokona (1957) İstanbul’un Fener semtinde doğdu. İTÜ’den Kimya Yüksek Mühendisi olarak mezun olduktan sonra bir süre boya sanayinde çalıştı. Antik ve çağdaş Yunancadan Türkçeye edebiyat, tarih ve felsefe çevirileri yapıyor. Ayrıca İstanbul ve Anadolu Rumlarının tarih ve edebiyatına ilişkin çalışmalar yürütüyor, kitaplar yazıyor. Türkiye ve Yunanistan’ın çeşitli edebiyat dergilerinde makale, şiir ve öyküleri yayımlandı. Lena Divani, Petros Tatsopoulos gibi çağday Yunan yazarlarının yanında, Aristoteles, Sophokles, Ksenophon, Euripides ve Platon'un birçok kitabını Eski Yunanca'dan, Türkçe'ye çeviren Ari Çokona, Heyamola Yayınları'nın İstanbul serisi için de Fener semtini yazdı.
(Fotoğraflı)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!