Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL, (DHA) – 15 Temmuz hain darbe girişimi ikinci yıl dönümünde İstanbul Aydın Üniversitesi’nde (İAÜ) tartışıldı. Üniversite tarafından ’15 Temmuz Onurlu Direnişin İkinci Yılı’ adıyla düzenlenen panele birçok öğretim üyesi katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan törenin açılış konuşmalarını İAÜ Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın ve emekli tuğgeneral, İAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarihi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Naim Babüroğlu yaptı. 15 Temmuz silahlı darbe girişiminin Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisindeki teröristler tarafından yapıldığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Babüroğlu, “Şu ana kadar 289 darbe davası açıldı. İhraç edilen TSK personel sayısı 150 general amiral, 7 bin 600 subay, 5 bin 600 astsubay olmak üzere uzman erbaş ve diğer personel dahil 15 bin 300’dür” dedi.
Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar ve Gazeteci yazar Nedim Şener’in konuşmacı olarak yer aldığı panelin moderatörlüğünü de Dr. Öğr. Üyesi Babüroğlu üstlendi.
“251 ŞEHİDİN HER BİRİ BİZİ ANLAMLANDIRDI”
15 Temmuz şehitlerinin yaptığı fedakarlığın önemine değinen Mete Yarar, “251 şehidimizin bize gerçekten neyi emanet ettiğini biliyor muyuz? Nereden hangi uçurumdan bizi kurtardıklarını biliyor muyuz? Ben son konuşmalarımda bu uçurumu anlatmaya çalışıyorum. Çünkü bu uçurumu anlatmazsanız onların yaptığı kahramanlıkları anlamanız mümkün değil. Ben aynı zamanda o kahramanların neleri feda ederek gittiklerini de anlatmaya çalışıyorum. Çünkü anlamlandıracak şey bu. İster Ömer Halisdemir olsun, ister Erol Olçok olsun isterseniz en sade vatandaş olsun. İsterseniz Mustafa Canbaz gibi arkadaşlarımız olsun. 251 şehidin her biri bizi anlamlandırdı” dedi.
“BU ÜLKENİN PAYLAŞILMASIYLA İLGİLİ BİR ANLAŞMALARI VAR”
15 Temmuz’un sadece bir gün anılmasının yetmeyeceğini dile getiren Yarar, konuşmasına şöyle devam etti:
“15 Temmuz yalnızca bir darbe girişimi değil, bir işgal girişimi. Bunu nereden anlıyoruz? Onların bir şeması var. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) özellikle 15 Temmuz’dan sonra komisyona göndermiş olduğu bir harita var, yönetim haritası. Bu harita ile Sevr haritasını üst üste koyun, birbirinin fotokopisi biliyor musunuz? Bu kadar benzerlik fazla değil mi? Sırf ona bakın ve Türkiye’nin nereye doğru evrileceğini anlayın. Bu adamların terör örgütü PKK dahil olmak üzere bu ülkenin paylaşılmasıyla ilgili bir anlaşmaları ve angajmanları var. Yine aynı noktaya değineceğim, o gün mücadele edenler yalnızca demokrasiyi bize teslim etmediler. Aynı zamanda bir vatanı, aynı zamanda bir bayrağı da korudular” şeklinde konuştu.
“SANKİ 2016 YILI 364 GÜNDEN OLUŞMUŞ GİBİ DAVRANANLAR VAR”
Henüz 15 Temmuz’un ne anlama geldiğinin iyi değerlendirilmediğini düşünen Gazeteci-Yazar Nedim Şener, “15 Temmuz’un yıl dönümünü geçirdik, şehitlerimizi gazilerimizi andık. Ama 15 Temmuz gibi çok büyük sosyal travma yaratan bir olay hakkında, herhalde benim anmadığım veya FETÖ’yle ilgili bir şey yazmadığım bir gün yok. Ben bir yıl içerisinde 200 yazı yazdıysam bunun 190 tanesi FETÖ üzerine. Çünkü zaten bu toplumun bir kısmı, bu darbeye ‘tiyatro’ diyerek onu reddediyor. Sanki 2016 yılı 364 günden oluşmuş gibi, 15 Temmuz’u yaşanmamış sayıyorlar. Onları zaten bir tarafa bırakıyorum. Geri kalan kısımda da sadece politik yaklaşımlarla 15 Temmuz’a bakıp, bunu tam olarak toplum bilincinde yerinin olması için çalışmıyorlar” dedi.
Bu denli bir halk hareketinin hiçbir şeyle tarif edilemeyeceğine değinen Şener, “Ben gerek şehit yakınlarıyla gerekse gazilerle konuştuğum zaman insanlar görüyorum ki, insanlar o gün vatan için sokağa çıktılar. Yani kişi veya kurumlar için siz fedaice çıkabilirsiniz ama 15 Temmuz’a ruhunu veren şey vatanseverlik duygusudur” şeklinde konuştu.
“15 TEMMUZ HEPİMİZE BİRER DERS OLMALI”
15 Temmuz’un daha fazla konuşulması gerektiğini ifade eden İAÜ Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın, “Hem 15 Temmuz’u yaşayanlar, hem de arkadan gelen nesil o günün temeline inildiği zaman nasıl bir hedef için, bu ülkenin değerlerine, özgürlüğüne, cumhuriyetine, demokrasisine nasıl bir saldırı içerisinde bulunulduğunun farkında olmamız lazım. Ve bunu yeni nesillere de aktarmamız lazım. Bu bilinci bir Kurtuluş Savaşı gibi her gün taptaze korumamız lazım. Dolayısıyla burada 15 Temmuz hepimize birer ders olmalı” dedi.
15 Temmuz hakkında herkesin önce kendisine bakmasını ve kendisini sorgulaması gerektiğini dile getiren Dr. Aydın, “15 Temmuz’a nasıl gelindiğinin, hangi şartlarda o günü yaşamak zorunda kaldığımızın, neyi ihmal ederek böyle bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldığımızın her gün hesabını yapmamız lazım. Yoksa ’15 Temmuz oldu, bir kısım askerler kalkıştılar, şöyle böyle yaptılar’ diyerek geçiştirirsek biz yarın yine 15 Temmuzlarla karşı karşıya kalabiliriz” şeklinde konuştu.
(FOTOĞRAF-GÖRÜNTÜ)