Güncelleme Tarihi:
ISPARTA (AA) - MURAT YOLCU - 28 Şubat sürecinde astsubayken YAŞ kararları ile ordudan ihraç edilen İbrahim Güngör, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 7 Şubat MİT krizinde, yapılması planlanan darbeyi sezmiş ve dik bir duruş sergilemiştir. Keşke bu dik duruş, 28 Şubat döneminde de sergilenmiş olsaydı, 28 Şubat kararları geri tepmiş olacaktı" dedi.
Güngör, AA muhabirine yaptığı açıklamada, lise son sınıfta din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeninin şehitlik kavramı üzerine verdiği derslerden sonra asker olmaya karar verdiğini anlattı. 1986'da üniversiteyi kazanmasına rağmen astsubaylığı tercih ettiğini belirten Güngör, ordudaki ilk yılında branş eğitimini birincilikle bitirdiğini kaydetti.
Orduya girdikten sonra namaz kılmaya başladığını belirten Güngör, ibadetini saklama gereği de duymadığını vurguladı. Süreç içinde ibadeti yüzünden sıkı bir takibe maruz kaldığını dile getiren Güngör, namaz kılması gerekçe gösterilerek "görevi ihmal" nedeniyle disiplin cezalarına çarptırıldığını söyledi.
1991'de başörtülü bir kadınla evlendiğine değinen Güngör, eşinin başörtülü olmasının da baskı aracı hale geldiğini, bir yıl sonra dünyaya gelen erkek çocuğuna Muhammet ismini koymasının bile komutanları tarafından tepkiyle karşılandığını kaydetti.
28 Şubat döneminde özellikle eşi başörtülü olanların çok zorluklar yaşadığını ifade eden Güngör, "Lojmanlarda başörtülü kadını tasvir eden silüet konularak üzerine çarpı işareti atılıyordu. Bazıları ise başörtülü yakınlarını aracının bagajına koyup, üstüne bir çarşaf veya battaniye örterek lojmana sokabiliyor veya çıkartabiliyordu" dedi.
1997'de Yüksek Askeri Şura Toplantısı'nda irtica sebebiyle ordudan atılanlar arasında olduğunu belirten Güngör, daha sonra birçok iş yaptığını ancak bu 28 Şubat'ın izlerinin peşini hiçbir zaman bırakmadığını söyledi.
Güngör, bu dönemde FETÖ/PDY'ye yakınlığıyla bilinen bazı astsubay ve subayların "tedbir" adına eşlerinin başörtüsünü çıkardığını, içkili toplantılara katıldığını, bu şekilde de 28 Şubat döneminde bu kesimden kimsenin ordundan atılmadığını ifade etti.
Ordudan atılması nedeniyle belediyeye giremediğini, bir arkadaşının sırf bu yüzden kendisiyle ortaklığını bitirdiğini anlatan Güngör, buna rağmen rızkın Allah'tan geldiğine inanarak, bütün yaşananlara sabır gösterdiğini kaydetti.
2010 yılında YAŞ kararlarının yargı denetimine alınmasıyla kendilerine yeni bir hak doğduğunu dile getiren Güngör, "28 Şubat döneminde ordundan atılanlara memur olmak hakkı tanınmıştı. Ben de bu vesileyle Süleyman Demirel Üniversitesine memur olarak atandım. Aslında bizim böyle bir amacımız yoktu. Bana yapılan haksızlığı mahkeme-i kübraya bırakmıştım. Allah razı olsun bu iktidar döneminde istediğim şekilde çalışmaya başladık" dedi.
28 Şubat'ın etkilerinin sürmemesinin temelinde AK Parti iktidarının yattığını ifade eden Güngör, şöyle konuştu:
"Son dönemde ülkemiz çok büyük badireler atlattı. Bunlar, 7 Şubat MİT krizi, Gezi olayları ve 17-25 Aralık milli idareye darbe girişimleriydi. Memleketimiz hala dimdik ayakta, dünyada hatırı sayılır önemli bir konumda ise bunun nedeni tüm bunlara rağmen dik duran bir yönetim sayesinde oldu. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 7 Şubat MİT krizinde, yapılması planlanan darbeyi sezmiş ve dik bir duruş sergilemiştir. Keşke bu dik duruş, 28 Şubat döneminde de sergilenmiş olsaydı, 28 Şubat kararları geri tepmiş olacaktı."