Güncelleme Tarihi:
ISPARTA (AA) - Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Uzmanı Hakan Çopur, Gezi Parkı eylemlerinin hem Kürt siyasetinin aktörlerinin hem de ülkücü hareketinin bu meselenin dışında kalması ile başarısız olduğunu söyledi.
Çopur, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) ve Batı Akdeniz Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (BASA) işbirliğiyle bir otelde düzenlenen ''Gençlik ve Siyaset'' konulu panelde yaptığı konuşmada, sol gruplarda marjinalleşmenin olduğunu, ülkücü ve sağ gruplarda ise böyle bir şeyin görülmediğini belirtti.
Çopur, Milli Gençlik Vakfı'na yakın olan gençlerin ise 1994 yılında Refah Partisi tarafından İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerinin kazanılmasıyla güçlenmeye başladıklarını anlattı.
AK Parti'nin iktidarını 13 yıldır kesintisiz sürdürdüğüne dikkati çeken Çopur, "AK Parti dönemi kendini uzun yıllar çevrede hissetmiş olan birçok kişinin, merkeze geldiği, merkezin imkanlarından faydalanabilir olduğu bir dönem oldu. Daha önce de böyle dönemler oldu ama ilk kez bu kadar baskın bir dönem yaşıyoruz. Bu da siyasal İslamcı süreç açısından 'bireyselleşmeye, dünyevileşmeye doğru bir kayış söz konusu mu yoksa bir değişme olmadan aynı ideallerle yolumuza devam ediyor muyuz?' sorgulamasını gerektiriyor" ifadelerini kullandı.
Gezi Park olaylarının hem içeriden hem de dışarından desteklenerek yapıldığını ifade eden Çopur, şöyle konuştu:
"Gezi Parkı'nın bir dönemin marjinalleşmiş olan gruplarının 'acaba sahaya yeniden sürülebilir mi' gibi amaçlarının denendiği bir süreç olduğunu düşünüyorum. Tabi ki eylemdeki herkes öyle değildi. Benim üniversiteden arkadaşlarım da vardı. Gerçekten de siyasal iktidarlarla ilişkileri sıkıntılı olan, birtakım şeylerden memnun olmayanların tepkilerini dile getirdikleri bir ortamdı aynı zamandı. Ama bunu kısa sürede bahsettiğimiz şeye döndürmeye çalıştılar. Hem Kürt siyasetinin aktörlerinin hem de ülkücü hareketinin bu meselenin dışında kalması ile oradaki girişim başarısız oldu."
Çopur, günümüz gençliğinin büyük oranda apolitik hale geldiğini, siyasetle ilgisi olanların yüzde 15'i geçmediğine işaret etti.
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı ise gençlerin kendilerinden çok farklı olduğunu, şimdiki gençlerin dünyaya daha evrensel bir gözle bakabildiğini kaydetti.
Gençlerin genelinde eğitim sisteminde kökten değişiklik talebi olduğunu vurgulayan Çarıkçı, "Gençler yüksek öğretimde nitelik sorununu dile getiriyor. Bölüm seçmede üniversiteye girdikten sonra bölüm seçebilmeyi istiyor. Şimdilik sadece Sabancı Üniversitesinde uygulanan bu sistem belki zamanla diğer vakıf üniversiteleri ve devlet üniversitelerinde de uygulanabilir" dedi.
Kendilerinin daha önce ''Üniversite Gençliğinin Beklenti ve İhtiyaçları Bağlamında İdeal İktidar-İdeal Lider Algıları'' başlıklı bir araştırma yaptıkları bildiren Çarıkçı, şunları kaydetti:
"Araştırmanın örneklemini Türkiye Cumhuriyeti'nde son 20 yıl içerisinde Bakanlar Kurulu üyelerinin mezun olduğu okullar listelenerek ve mezunlar arasında en çok Bakanlar Kurulu üyesi olan okullardan seçildi. Öğrenciler dile getirdikleri beklenti ve çözüm önerilerini, ülkedeki sorunlarının çözümü konusundaki en yetkili merci olan iktidarı göz önünde bulundurmak suretiyle ifade etmişlerdir. Bu çerçevede öğrencilere iki temel soru sorulmuştur. Bu sorulara verdikleri yanıtlara göre alt sorular oluşturulmuştur. Görüşülen öğrencilerin büyük bölümü eğitim sorunlarına dikkat çekmiş, eğitimle ilgili değerlendirmelerinde eğitimde fırsat eşitliği, eğitim sisteminde süreklilik ve istikrar talebi gibi konulara değinmişti."