700 Harbiyeli güvenlik için Ankara'ya götürülmek istenmiş

Güncelleme Tarihi:

700 Harbiyeli güvenlik için Ankaraya götürülmek istenmiş
Oluşturulma Tarihi: Mart 28, 2017 19:37

700 Harbiyeli güvenlik için Ankara'ya götürülmek istenmiş

Haberin Devamı

Ali ÇEVİKBAŞ/ISPARTA, (DHA) - ISPARTA'da 15 Temmuz gecesi 700 Kara Harp Okulu öğrencisini Ankara'ya götürmeye çalıştığı suçlamasıyla tutuklu yargılanan eski Terörizmle Mücadele Eğitim ve Tatbikat Merkezi Komutanı Tuğgeneral Mustafa Kurutmaz, Harbiyeliler'in darbecilere destek için değil, kendi güvenliklerinin sağlanması için Ankara'ya gönderilmek istendiğini savundu.
Isparta'da, 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi'nde kurs gören 700 Kara Harp Okulu öğrencisini Ankara'ya götürmeye çalıştığı iddia edilen Isparta Terörizmle Mücadele Eğitim ve Tatbikat Merkezi eski Komutanı Tuğgeneral Mustafa Kurutmaz'ın da aralarında bulunduğu 8'i tutuklu 21 sanığın 'TBMM'yi ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme', 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme', 'silahlı terör örgütüne üye olma' ve 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etme' suçlarından yargılandığı davaya Isparta 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.
Sanık ve katılımcı sayısının fazla olması nedeniyle Isparta Adliyesi Konferans Salonu'nda görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Mustafa Kurutmaz ile eski Terörizmle Mücadele Eğitim ve Tatbikat Merkezi Komutanlığı Erkan Başkanı Albay Orhan Yılmaz cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılırken, tutuklu sanıklar Nurhan Baran, Ahmet Yıldırım, Cankat Özdemir, Cumhur Keyik, İlhan Çağrı Kayaoğlu ve Merih Özşahin ile tutuksuz sanıklar ve avukatları mahkeme salonunda hazır bulundu.
'DARBEYE DESTEK İÇİN DEĞİL GÜVENLİK İÇİN'
Duruşmada sanıklar savunma yaptı. İlk savunmayı Mustafa Kurutmaz yaptı. Darbe girişimi sırasında Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi'nde kurs gören 700 Kara Harp Okulu öğrencisini Ankara'ya götürmek için kışladan otobüslerin çıkma emrini kendisinin verdiğini söyleyen Kurutmaz, Harbiyelileri darbecilere destek için değil, kendi güvenliklerinin sağlanması için Ankara'ya gönderilmek istendiğini anlattı. FETÖ/PDY'ye yönelik sürdürülen başka bir dosya kapsamında tutuklanan eski Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanı Tümgeneral Metin Akkaya'nın kendisine otobüslerin Eğirdir'e gönderilmesi talimatı verdiğini kaydeden Kurutmaz, bunun üzerine Isparta'daki otobüsleri Eğirdir'e gönderdiğini anlattı.
'CEVAPSIZ ARAMAYI DAHA SONRA GÖRDÜM'
15 Temmuz'daki darbe girişimi gecesi Isparta Valisi Şehmus Günaydın'ın cep telefonu aramalarına cevap vermeme nedenini de anlatan Mustafa Kurutmaz, "O zaman emniyet tedbirlerini almakla meşguldüm. Cevapsız aramayı daha sonra gördüm" dedi.
Mahkeme Başkanı Hacı Mustafa Yazıcı, Kurutmaz'ın gözaltına alındıktan sonra cumhuriyet savcısına verdiği ifadeyi okudu.
Yazıcı, Kurutmaz'a "Tugaydan çıkan otobüslerin Atabey Kavşağı'nda durdurulmasından sonra M.İ. (eski EDOK Muharebe ve Muharebe Destek Komutanı Korgeneral) ile görüştüm ve M.İ.'ye, 'Komutanım, Harbiyelileri darbeye destek için mi gönderiyoruz? Bence otobüsleri tugaya geri çekip, bekleyelim'" ifadesini sordu. Kurutmaz ise ifadenin doğru olmadığını, M.İ.'ye darbeyle ilgili bir şey sormadığını söyledi. Bunun üzerine Yazıcı, "Savcı yalan söylüyor öyle mi?" diyerek tepki gösterdi. Kurutmaz, "Şu an verdiğim ifade doğru" dedi.
'İFADELERİN ÇELİŞKİLİ'
Mahkeme Başkanı Yazıcı, iddianamedeki tanıkların ifadesini de okudu. Hacı Mustafa Yazıcı'nın bu ifadelerden birinde vali aradığında elle 'telefonun sırası değil' anlamına gelen işaret yaptığının yer aldığını sorması üzerine Kurutmaz, cevapsız aramayı gördüğünü, meşgul olduğu için cevap vermediğini belirtti. Mahkeme Başkanı Yazıcı, Mustafa Kurutmaz'a "Savcılık ifadelerin ile şu anki ifadelerin çelişkili" dedi.
'ZIRHLI ARAÇLARIN ÇIKMASI İÇİN EMİR VERMEDİM'
Daha sonra 40'ıncı eski Piyade Eğitim Alay Komutanı Piyade Albay Ahmet Yıldırım savunma yaptı. O gece kışlada darbe yapılacağına ilişkin hiç kimsenin kendisine bir şey söylemediğini anlatan Yıldırım, "Benim adımı söyleyen askerler var. Ben askerlere böyle bir emir vermedim" dedi. O gece kışlada bulunan 4 zırhlı araçtan birinin çalışır durumda olduğunu belirten Yıldırım, "Zaten aracın çıkması söz konusu olamazdı. Çalışır durumdaki aracı da kendim durdurdum. Zırhlı araçların çıkması için bir emir vermedim. Herhangi bir işlem yapmadım. Kışlaya girdiğimde servis araçlarının Eğirdir'e gideceği konusunda emir veren var mı, yok mu, bunu bilmiyordum. Benim zaten bu konuda yetkim yok" diye konuştu.
'KARA KUVVETLERİNDE GECE İNTİKALİ YASAKTIR'
Mahkeme heyeti, davanın tutuksuz sanığı Komando Eğitim Alay Komutanı Piyade Albay Ahmet Nazif Şahinoğlu'nu da dinledi. Olay gecesi tugayda faaliyet izleme merkezine geldiğini ve Tugay Komutanı Mustafa Kurutmaz'ın da orada bulunduğunu söyleyen Şahinoğlu, İl Jandarma Alay Komutanı Jandarma Albay İsmail Cömert'in tugaya gelerek, bu girişimin paralel yapının işi olduğunu, mesajda yazan hiçbir talimatı yapmayacağını, kendilerinin uygulamaları durumunda gerekirse çatışacağını söylediğini anlattı. Şahinoğlu, "Ben de bunun üzerine 'Ben devletime, milletime bağlı, siyasi otoriteye bağlı şerefli bir subayım. Bu şerefsizlerle savaşırım' dedim. Devletten yana tavrımı koydum. Eğirdir'e gidecek servis araçlarının kursiyerleri getireceğini öğrendiğimde 'Kara Kuvvetlerinde gece intikali yasaktır. Gündüz torbaya mı girdi. Aceleleri mi var. Gündüz gelsinler' dedim. Lojmanlar bölgesine de herhangi bir taşkınlık olması durumunda bilgi vermeleri için 4 personel gönderdim. Kışladaki personeli yönlendirecek bir ifadem de olmadı. Devletimiz, valilik tarafından bir talep olması durumunda hazır bulunması için birlik hazırlanması yönünde emir verdim. Ben komandoyum. Dağlarda kaldım. İnsan dağlarda hislerini geliştirir. Bunu düşünerek sabah 07.16'da birliğime emir verdim. Birlik komutanlarını yanıma çağırarak hazırlık emri verdim. Gece boyunca olduğu gibi devletimin yanında oldum" dedi.
'YURTTA SULH' GİBİ BİR ŞEY YAZAN YAZI VARDI'
Tugay Komutanı Kurutmaz'a, "Bu cuntacılara, darbecilere, karşı polisin, sivil halkın yanında olacağız değil mi" diye sorduğunda "evet" yanıtı aldığını kaydeden Şahinoğlu, Mahkeme Başkanı Yazıcı'nın valilik ve belediyenin kontrol altına alınmasına ilişkin emir gelip gelmediğine ilişkin sorusuna "Kapak yazısında 'Yurtta sulh' gibi bir şey yazan yazı vardı. Buna bakmadım bile, emri incelemedim. İçeriğine de bakmadım" diye yanıt verdi. Şahinoğlu, Mustafa Kurutmaz'ın Vali Şehmus Günaydın'ın telefonuna niye bakmadığına ilişkin soruyu da "Tugay komutanı, valinin telefonunu açma refleksi göstermedi. Kafası karışık mıydı bilmiyorum" diye yanıtladı.
HERKESİN HABERİ VAR AMA SİZİN YOK
Alay komutanı olmasına rağmen kendisine servis araçlarıyla Eğirdir'deki kursiyerlerin Ankara'ya götürüleceğine dair bilgi gelmediğini söyleyen Şahinoğlu, "Ben araçların sadece Eğirdir'deki kursiyerleri alıp Isparta'daki kışlaya getireceğini düşünüyordum" dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Yazıcı, "Vatandaş gelmiş yolu kapatmış, Türkiye'de herkesin haberi var ama sizin haberiniz olmuyor öyle mi?" diye sordu. Şahinoğlu, "Benim haberim olmadı. Zaten gece intikalinin uygun olmadığını söyledim" dedi. Mahkeme Başkanı Yazıcı, "İntikalde bugüne kadar hep Harbiyeliler kullanılmış. İsmail Albay gelip sizi uyarıyor ama siz neden Eğirdir'e araçların gideceğini bilmiyorsunuz. Askerler bile saat 24.00'te onların geleceğini biliyor" diye konuştu.
İfadelerin ardından duruşma yarına ertelendi.

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!