IHA
Oluşturulma Tarihi: Aralık 29, 2015 15:01
MÜDÜR CİRİT: AKİF MNEVİ BİR MİMARDIR
IĞDIR (İHA) – Iğdır’da düzenlenen etkinlikle Mehmet Akif Ersoy vefatının 79’uncu yılında dualarla anıldı.
Iğdır Kültür Sarayı’nda Mehmet Murat İşler Sosyal Bilimler Lisesi öğrencilerinin hazırladığı programa Iğdır Valisi Davut Haner, Garnizon Komutanı Piyade Kurmay Albay Ekrem Küçükberber, Cumhuriyet Başsavcısı Hacı Mustafa Yılmaz, vali yardımcısı Bilgehan Karanfil, Milli Eğitim Müdürü Hakan Cırıt, protokol üyeleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Milli Eğitim Müdürü Hakan Cırıt, Mehmet Akif Ersoy’un kişiliğini anlattı. Akif’in Türk milletinin asla esir edilemeyecek, manevi değerlere bağlı, özgürlük ve istikbal uğruna seve seve canını veren aziz bir millet olduğunu mısralarında yaşamış olduğunu vurgulayan Cırıt, “Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy, milletimizin özünü inkar ederek ayakta duramayacağını görerek, aynı zamanda istiklal ve bağımsızlığı elde etmek kadar onu korumak için de aynı mücadelenin verilmesi gerektiğine işaret etti. Bu düşüncesini de ´Allah bir daha bu millete yeni bir İstiklal Marşı yazdırmasın´ diyerek ifade etti. Mehmet Akif, ‘Doğduğumdan beridir aşığım istiklale, Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklal’ diyerek, istiklal mücadelesinde Türk milletinin değerlerinin ayaklar altına alınmamasının mücadelesini bir ömür boyunca verdi. Milletimiz, yazdıklarıyla halkın duygularına tercüman olan Mehmet Akif´i asla unutmadı ve onun aziz hatırasına daima sahip çıktı. Mehmet Akif´in, Selçuklu’dan ve Osmanlı’dan aldığı, geniş İslam ve Osmanlı coğrafyasından derlediği medeniyet tasavvurunu kendi süzgecinden geçirdi ve bu millete teslim etti” dedi.
Öğretmen ve öğrencilere tavsiyede de bulunan Cırıt, “Her evde bir Safahat olsun, ama o yastık altı kitabınız olsun. Onu okurken uyuyun. O size huzur verir. Mehmet Akif kadar şair olmak yetmez, Mehmet Akif kadar da dindar olmanız gerekir. Sizler fikirde varsınız, düşüncede varsınız, ilimde varsınız, yüksek teknolojinin tesisinde olacaksınız. Bu yarışta hiç kimse size ulaşamayacak, sizi yakalayamayacaklar. Sizler, ‘Oku! Seni yaradan Rabbi’nin adıyla oku’ emrine muhatap bir gençlik olarak okuyacak, geleceğe böyle yürüyeceksiniz. Akif’in çabaları da duaları da yerini bulacak. Bugün elinde sopa ile değil göğsünde iman, elinde bilgisayar ve Kur’an ile zihninde ilim ile Hakk’ı söyleyen ve Hakk’a çağıran bir gençlik var. Akif’in Asım’da görmek istediklerini, kimliğine ve karakterine yansıtan gençlik işte bu gençliktir. Akif; kavmiyetçiliği, ırkçılığı aynen şu mısralarla telin etti. ‘Arap’ın Türk’e, Laz’ın Çerkez’e ya da Kürt’e, Acem’in Çinli’ye rüçhanı mı varmış, nerede. Müslümanlık da anasır mı olurmuş ne gezer. Fikri kavmiyeti telin ediyor Peygamber. En büyük düşmanıdır ruhu nebi, tefrikanın. Adı batsın onu İslam’a sokan kaltabanın.’ Evet, Akif için milliyetçilik aynı medeniyetin mensubu olmak ve aynı istikamete bakıyor olmaktan ibaretti. Mehmet Akif; kavmiyetçilikten, ırkçılıktan, tefrikadan o kadar uzaktaydı ki Şam’ın, Bağdat’ın, Filistin’in, Pakistan’ın, Balkanların, Hicaz’ın halklarıyla yüreği hep birlikte atıyordu” diye konuştu.
Program, temsili Türk bayrağına sarılı Mehmet Akif Ersoy’un tabutu önünde Kur’an-ı Kerim okunması ve duaların yapılmasıyla sona erdi.