Güncelleme Tarihi:
HATAY (AA) - SALİM TAŞ - Anadolu'nun "ilk camisi" olarak kabul edilen ve avlusundaki Hristiyan mezarlarıyla bu dine mensup kişiler için de önem taşıyan Habib-i Neccar Camisi'nin çevresinde kamulaştırılan yapıların kültür ve araştırma merkezine dönüştürülmesine yönelik restorasyon başlatıldı.
Hz. İsa'nın elçileri ile bu elçilere inanan Antakyalı marangoz Habib-i Neccar'ın katledildiği alanda inşa edilen, bin 263 yıldır hizmet veren cami çevresindeki taşınmazların kamulaştırılmasının ardından çalışmalara başlandı.
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından Habib-i Neccar Camisi ve çevresinde gerçekleştirilen 12 milyon liraya mal olacak röleve, restitüsyon ve restorasyon uygulama projeleri sayesinde mekanın, turizmden hak ettiği payı alması hedefleniyor.
Vakıflar Bölge Müdürü Ali Kaya, AA muhabirine, içinde ilk Hristiyanların mezarlarını barındırmasıyla adeta "dinler arası hoşgörünün simgesi" gösterilen Habib-i Neccar Cami'sinin daha etkin tanıtılmasına katkı sunmayı amaçladıklarını belirtti.
Proje kapsamında, cami ve çevresini kapsayan koruma alanı oluşturduklarını ifade eden Kaya, cami siluetinin ortaya çıkarılması için çevresindeki özel mülkiyete ait 6 parselde yer alan taşınmazların kamulaştırıldığını aktardı.
Kamulaştırılan bir konağı Habib-i Neccar Araştırma Merkezine dönüştüreceklerini anlatan Kaya, şu bilgileri verdi:
''Habib-i Neccar, hem Hristiyanlar hem de Müslümanlar için çok önemli. Cenab-ı Allah'ın vahyine mazhar olmuş bir şahsiyettir. Dolayısıyla böyle bir şahsı ve mekanı Türk halkının, Müslümanların ve tüm insanların bilmesi önemli. Bu anlayıştan yola çıkarak caminin etrafında, bir konağın da bulunduğu yapıları restore edip, Habib-i Neccar Araştırma Merkezi kurmayı amaçladık. Merkezde, bugüne kadar Habib-i Neccar ile ilgili yayınlanan resim, bildiri, makale ve kitaplar için de bölüm ayıracağız. Sergi salonlarını ve dinlenme alanları da merkezde yer alacak. Antakya'nın geleneksel el sanatı ürünlerinin sergilenip, satıldığı mekanlar da bulunacak. Buradaki çalışmanın ardından camiye engelli rampası yapıp, çevresini düzenleyeceğiz.''
Kaya, gelecek yıl ağustosta çalışmaları tamamlayacaklarını kaydetti.
Milattan sonra 40'lı yıllarda Antakya'da yaşayan Habib-i Neccar'ın adını taşıyan ve Roma tapınağının yıkıntıları üzerine inşa edilen cami, Ortaçağ mimarisi özelliği taşıyor. Etrafı medrese odaları ile çevrili caminin minaresi, 17. yüzyılda yapıldı. Avlusunda 19. yüzyıl eseri şadırvan bulunan caminin kuzeydoğu köşesinde Hz.İsa’nın havarilerinden Yunus (Yuhanna) ve Yahya (Pavlos) ile onlara ilk inanan Habib-i Neccar’ın türbesi yer alıyor.
Türkiye Diyanet Vakfı tarafından hazırlanan İslam ansiklopedisinin 14. cildinde, Habib-i Neccar'ın, Kur'an-ı Kerim'de Yasin Suresi'nin 13-27 ayetlerinde kıssası anlatılan kişi olduğu yazıyor.