Prof. Dr. Yaşar: Suriye'deki savaşın nedeni petrol ve doğalgaz

Güncelleme Tarihi:

Prof. Dr. Yaşar: Suriyedeki savaşın nedeni petrol ve doğalgaz
Oluşturulma Tarihi: Ekim 04, 2016 16:23

Prof. Dr. Yaşar: Suriye'deki savaşın nedeni petrol ve doğalgaz

Haberin Devamı

Ufuk AKTUĞ/İSKENDERUN (Hatay), (DHA)- İSKENDERUN Teknik Üniversitesi (İSKEN) Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ergül Yaşar, Kuzey Suriye (Cerablus) ve Türkiye'deki terörün asıl nedeninin petrol ve doğalgaz rezervleri olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Ergül Yaşar, Suriye iç savaşının yoğunlaştığı bölge olan Kuzey Suriye ile 40 yıldır Türkiye'de devam eden terör sürecini petrol ve doğalgaz kaynakları açısından değerlendirdi. Kuzey Suriye'de batılı bilim insanları tarafından yıllar önce keşifleri gerçekleştirilen petrol sahalarının rezerv bakımından zengin olduğunu belirten Prof. Dr. Ergül Yaşar, "Bu bağlamda yapılan tespitler ve bilimsel çalışmalar ile Suriye ve ülkemizdeki terörün asıl nedeninin petrol ve doğalgaz rezervlerinin olduğu ortadadır. Yapılan jeolojik çalışmalar ile üretim yapılan petrol kuyuları değerlendirildiğinde bölgenin petrol ve doğalgaz açısından zengin rezervuar alanı olduğu görülmektedir. Suriye iç savaşının altındaki asıl neden, Sünni-Alevi meselesi değil, tamamen enerji kaynaklarıdır" dedi.
RUHSAT ALDILAR
Çeşitli ülkelerin Kuzey Suriye'de çok sayıda petrol ruhsatı aldığını ve savaşın bitiminde hemen üretime geçecek şekilde planlamalar yaptığının da ileri süren Prof. Dr. Yaşar, "Bugün iç savaşın sürdüğü bölgeler batılı şirketler tarafından parsellenmiş, Suriye'deki savaşta rahat kullanabilecekleri bir grubun kazanmasını istedikleri bir gerçektir. Türkiye'nin sınırında çok sayıda ruhsat faaliyetinin olduğu görülecektir. Bütün sebep, Suriye'de var olan petrol ve doğalgaz ile diğer değerli madenlerin ülke ekonomisine kazandırılmasını önlemek ve paylaşımında söz sahibi olmaktır"diye konuştu.
2011'de Suriye Enerji Bakanlığı'nın davetlisi olarak uluslararası katılımlı şirketlerle 3 bin petrol kuyusunun tekrar kurtarılması konusunda çalışmalara katıldığını aktaran Prof. Dr. Yaşar şunları kaydetti:
"Çalışmalar ile ilgili sunumlar hazırlamış, Suriye Enerji Bakanlığı yetkililerine petrol kuyusu kurtarma yöntemlerini açıklamıştık. Ancak iç savaşla beraber bu proje uygulanamadı. Suriye'de iç savaşın başlamasından önce Rimelan kasabasındaki petrol sahasında bulunan kuyulardan çıkarılan petrol, boru hatlarıyla Suriye'nin Banyas ve Humus kentlerinde bulunan en büyük iki rafinerisine taşınmakta idi. Savaş başladıktan sonra boru hatlarının da saldırıya uğradığını ve Rimelan'da sayıları 1300'ü bulan petrol kuyularının da çalışamaz hale geldiği bilinmektedir. Geçen yaz Haseke'deki mevcut yönetim, petrolü çıkarıp işlemek için ilk girişimlere başladı. 150 petrol kuyusu tekrar çalışır hale getirilirken, derme çatma rafineriler de inşa edilmişti. Suriye'de günlük petrol üretimi 600 bin varildi. Bölgede batılı petrol şirketlerinin menfaatlerinin olduğu açıktır. Bu şirketlerin en yakın kullanabilecekleri grup terör örgütleridir. Kuzey Irak'ta bu işbirliği açıkça uygulanmaktadır. Buradan görülüyor ki, bakir olan Kuzey Suriye petrol sahaları yeni sahiplerine hazırlanmaktadır. Sonuç olarak, Cerablus ve Ayn-Al Arap bölgesindeki petrol sahalarının aynı şekilde muhafaza edilerek terör örgütlerinin bölgeden çıkarılması Türkiye'nin milli menfaatinedir."

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!