Güncelleme Tarihi:
Behçet DALMAZ/HAKKARİ, (DHA)- HAKKARİ'nin Geçitli Köyü yakınlarında 7 yıl önce sivil minibüsün geçişi sırasında PKK'lı teröristlerce yola döşenen mayının patlaması sonucu kızı ve oğlunun da aralarında bulunduğu 9 yakınını kaybeden Cahit Erol, "Henüz acımız dinmeden SGK bize 27 bin TL borç çıkardı. Konunun haber olmasıyla Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'nden bir ekip bizi ziyaret etti" dedi.
16 Eylül 2010 tarihinde yola PKK'lı teröristlerce döşenen mayın, Geçitli Köyü'nden Hakkari'ye giden Erol Aydın yönetimindeki minibüsün geçişi sırasında uzaktan kablo düzeneğiyle patlatıldı. Şiddetli patlamayla, minibüste bulunan Cane Dayan (50), Semiha Dayan (35), Eşref Gür (33), Şirin Kurt (23), Zarife Çiftçi (25), Enes Erol (22), Abuzeyt İdem (40), Nurullah Umut Çiftçi (2) ve sürücü Aydın Erol (30) öldü. Patlamanın ardından 2'si çocuğu olmak üzere 9 yakınını kaybeden Cahit Erol ve 2 torununa 'terör mağduru' oldukları gerekçesi ile 1 Ağustos 2012'de aylık 100 TL maaş bağlandığını, ancak bu maaşın, Sosyal Güvenlik Kurumun'dan 8 ay önce gelen bir yazıyla kesildiği bildirildi.
Geçen 16 Eylül'de ölenlerin mezarları başında düzenlenen anma töreninde konuşan Cahit Erol, "Bize, 'Siz terör mağduru değilsiniz. Bu parayı size yersiz olarak vermişiz. 3 yıl boyunca verdiğimiz parayı iade edeceksiniz' dediler. Köyde bulunan bir tarlamı satıp verdikleri 27 bin TL'yi geri vereceğim" diye konuşmuştu. Cahit Erol'un bu sözleri, gazete ve televizyonlarda geniş yer almıştı.
Bunun üzerine harekete geçen yetkililer, konunun araştırıldığını belirtirken, evinde DHA muhabirine açıklamalarda bulunan Cahit Erol, 2 gün önce Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'nden bir ekibin köydeki evine gelerek incelemelerde bulunduğunu, bu incelemenin sonucunu beklediklerini söyledi. Henüz acıları dinmeden SGK'nın kendilerine 27 bin TL borç çıkarttığını belirten Erol, şöyle dedi:
"Ben 9 yakınımı şehit verdim. Şimdi de benden 27 bin TL geri vermemi istiyorlar. Madem biz terör mağduru değiliz o halde bu olayın faillerini bulsunlar. Biz faillerin ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Amacımız; para veya tazminat değil. Defalarca şehadet belgesi almak için uğraştım. Bu belgeyi bize vermediler. 4 yıl önce dosyam Van 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne gitti. Dosyamız 1 yıl önce de kapandı. Biz faillerin ortaya çıkması için dosyamızın tekrardan açılmasını istiyoruz."
Patlamadan sonda devlet yetkililerinin bir oğluna Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde iş verdiğini de belirten Erol, "Bu konuda başta sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere herkese teşekkür ediyorum. Ancak olayın üzerinde 7 yıl geçti hala failler tespit edilmedi. Kimbilir belki o dönem bizim dosyaya bakan hakim ve savcılar, FETÖ'den tutuklandı. Ülkemizde bir 15 Temmuz süreci yaşandı. Bu süreçte hain kalkışmada binlerce hakim ve savcı görevden alındı. Belki de bizim dosya bundan dolayı kapandı. Sayın Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum. Bir ülkede bir mağduriyet yaşandığı zaman hemen oraya gidip insanlaın derdine çare olmak için uğraşıyorsunuz. Benim eşim, sürekli ağladığı için bir gözünü kaybetti. Ben her patlama haberi duyduğumda içim parçalanıyor. Bu ülkede ne bir askerin, ne bir polisin, ne de bir sivilin ölmesini istemiyoruz. Anneler artık ağlamasın" dedi.
Her gün köydeki mezarlığı gidip oğlu ve diğer yakınları için dua ettiklerini söyleleyen Erol, "Köyde düğün olsa, seyran da olsa benim yerim mezarlıktır. Ben her gün mezarlığa gelip oğlum ve yakınlarım için dua ediyorum. Ben 54 yaşındayım, 90 yaşında gibi gözüküyorum. Ben terör mağduruyum" diye konuştu.
FOTOĞRAFLI