Güncelleme Tarihi:
Sinan UÇAR/GÜMÜŞHANE, (DHA)- GÜMÜŞHANE Üniversitesi Beden Eğitimi ve Yüksekokulu’nda (BESYO) ‘Engelliler için Beden Eğitimi ve Spor' adı altında verilen derslerde zihinsel engelli çocuklara spor yaptırılıyor. Ders kapsamında özel öğrenciler, teorik ve uygulamalı dersler de görerek, top atma ve koşu gibi aktiviteler de gerçekleştiriliyor. Gümüşhane Üniversitesi Beden Eğitimi ve Yüksekokulu Öğretim Üyesi Dr. Yeşim Bayrakdaroğlu, amaçlarının sadece öğretmek olmadığını öğrencileri hayata hazırlamak olduğunu da belirterek, "Beden Eğitimi öğretmen adaylarından en çok istediğimiz nokta da öğrencinin kalbine dokunması. Bu dersimizde bunu gerçekleştirmek istiyoruz" dedi.
Gümüşhane Üniversitesi BESYO'da, ‘Engelliler için Beden Eğitimi ve Spor’ adı altında verilen derslerle, zihinsel engelli çocuklar spor yaparak hayata tutunuyor. Üniversitenin spor salonunda gerçekleştirilen derslerde, özel öğrencilerle top atma ve koşu gibi aktiviteler de gerçekleştiriliyor. Teorik ve uygulamalı dersler de gören öğrenciler, programda eğlenceli zamanlar da geçiriyor. Beden eğitimi öğretmeni adaylarıyla birlikte spor aktiviteleri gerçekleştirip ders yapan engelli öğrencilerin aileleri, bu tür sosyal alan oluşturdukları için üniversite yetkililerine teşekkür etti.
‘ÖĞRENCİLERİ HAYATA HAZIRLIYORUZ’
Gümüşhane Üniversitesi Beden Eğitimi Yüksekokulu Dr. Öğretim Üyesi Yeşim Bayrakdaroğlu, eğitimdeki amaçlarının sadece öğretmek olmadığını, öğrencileri hayata hazırlamak olduğunu söyledi. Bayrakdaroğlu, "Beden Eğitimi öğretmen adaylarından en çok istediğimiz nokta da öğrencinin kalbine dokunması. Bu dersimizde bunu gerçekleştirmek istiyoruz. Özellikle öğrencilerle bir arada olarak her türlü öğrenci ile nasıl baş edeceklerini, onlara nasıl eğitim vereceklerini daha doğrusu onları nasıl hayata hazırlayacaklarını öğretmeye çalışıyoruz" dedi.
Öğrencilerinin atandıklarında bu eğitim sayesinde öğrencileri ile daha iyi kaynaşacağını kaydeden Bayrakdaroğlu, "Engelliler için beden eğitimi ve spor dersi adı altında hem uygulama hem de teorik olarak eğitim veriyoruz. Teorik olarak çocuklara dersler bilgilerimizi vermenin dışında, uygulamalı olarak, onları 4'üncü sınıf öğrencilerimiz ile birebir iletişime geçirmeyi amaçlıyoruz. Hem özel eğitim alan çocuklarımızda farklı bir ortam oluşuyor hem de bizim öğrencilerimiz açısında ilerde atandıkları zaman karşılaşabilecekleri öğrenciler için bir ön hazırlık oluyor" diye konuştu.
‘ONLARDA ÇOK MUTLU, ÇOK EĞLENİYORUZ’
BESYO 4'üncü sınıf öğrencisi Merve Doğan da, çocuklar ile birlikte olduğunu için çok mutlu olduğunu belirtti. Doğan, “Bu dönem çok heyecanlıyız. Bu dersi aldığım içinde çok mutluyum. Dolu dolu güzel bir deneyim oluyor bizim için. Özel çocuklarımız sporla bütünleşiyor. Onların diğer çocuklardan bir farkı yok. Özel olmaları bizi daha da mutlu ediyor. Onlarla diğer çocukların yaptığı etkinlikleri yapabiliyoruz. Onları gözlemlemek ve diğer çocuklarla olduğu gibi onlarlar da bazı şeyleri paylaşmak ve onları hayata bağlamak çok mutluluk verici bir durum. O yüzden çok mutluyuz. Onlar da çok mutlu" dedi.
'ÇOCUKLARIMIZ GÜLÜYOR, EĞLENİYOR'
Öğretmen Adnan Özturan ise, engelli çocuklarının yüzlerinin gülmesinin her şeye değer olduğunu dile getirerek şöyle dedi:
"Hem çocuklarımızı hayata kazandırmak hem de BESYO öğrencilerinin gelecekte öğretmen olduklarında gittikleri okullarda kaynaştırma öğrencileri ile diyalogları için çok önemli bir ders. Özel çocukları olacak. Bir nebze olsun onların ruhuna dokunmak için yaptıkları bir ön çalışma. Çocuklarımız gülüyor, eğleniyor. Öğrencilerimizin 40 metrekare bir sınıf ortamında kapalı kalmalarını istemiyorum. Bizim için bu çocukların yüzünü bir dakika güldürebiliyorsak ne mutlu. Özellikle sosyal becerilerini kazandırmak açısından, en azından bir top sürme veya geniş alanda top sürmesi bize mutluluk veriyor. O mutluluğu onların gözlerinde görüyoruz ve onları gördükçe biz de daha çok mutlu oluyoruz. Çocuklarımızı bir nevi hayata hazırlıyoruz."
Ders kapsamında eğlenceli vakit geçirdiğini söyleyen zihinsel engelli Feyzanur Güner, "Top oynadık, koştuk en çok ise zıplamak hoşuma gitti” dedi. Hira Okur ise, “Renkleri öğrendim, en çok hoşuma giden renk kırmızı, mavi ve lacivert" diye konuştu.
FOTOĞRAFLI