Genç Memur-sen Bayırbucak Saldırılarını Gümüşhane’de Kınadı

Güncelleme Tarihi:

Genç Memur-sen Bayırbucak Saldırılarını Gümüşhane’de Kınadı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 24, 2015 15:32

GENÇ MEMUR-SEN GÜMÜŞHANE ŞUBESİ, SURİYE’DEKİ BAYIRBUCAK TÜRKMENLERİNE YÖNELİK SALDIRILARI PROTESTO EYLEMİ DÜZENLEDİ.

Genç Memur-Sen Gümüşhane Şubesi, Suriye’deki Bayırbucak Türkmenleri’ne yönelik saldırıları protesto eylemi düzenledi.
Fatih Parkı önünde toplanarak özellikle Rusya’yı hedef alan açıklamalar yapan gruba Belediye Başkanı Ercan Çimen, AK Parti İl Başkanı Av. Celalettin Köse, Memur-Sen İl Başkanı Musa Uncu ve sivil toplum örgütü temsilcileri ve vatandaşlar da pankart açarak, Türk Bayrağı taşıyarak destek verdi.
Genç Memur-Sen Gümüşhane temsilcisi İsa Aslan, yaptığı basın açıklamasında günün mazluma sahip çıkma günü, Esed’e, Putin’e, DAEŞ’e, İran’a ve zulme ortak olan bütün zalimlere, canilere ve vahşilere karşı haykırma günü olduğunu söyledi.
Vahşet saltanatını sürdürmek için ülkesini cehenneme çeviren, kendi halkına zulmeden Esed’in sözde DAEŞ’le mücadele için bölgeye gelen emperyalist Rusya’nın, bölgeyi kendi inancı doğrultusunda tahkim etmek isteyen İran’ın desteğini aldığını, hep birlikte Bayırbucak Türkmenlerinin yaşadığı köylere fosfor ve misket bombaları yağdırdıklarını, kadın, çocuk, yaşlı demeden sivilleri öldürdüklerini ifade eden Aslan, “Zalim Rusya’yı, Katil Esed’i, Bayırbucak Türkmenlerini yok etmeye yönelen saldırıları ve katliamlarından dolayı esefle kınıyor, lanetliyoruz” dedi.
Mazlumun dinini, ırkını, mezhebini hiçbir zaman sormadıklarını, kimden gelirse gelsin zulmün karşısında, kim olursa olsun mazlumun yanında olduklarını dile getiren Aslan, Genç Memur-Sen olarak, Bayırbucak Türkmenlerine asimilasyon ve sürgün politikalarıyla zulmedilmesine sessiz kalmayacaklarını söyledi.
Uluslararası toplumu Putin, Esed, DAEŞ, İsrail ve İran ortak yapımı zulüm sahnesini yıkmaya ve vahşet senaryosunu yırtmaya davet eden Aslan, “Biz bütün insanlığı, her türlü katliama karşı birlikte hareket etmeye, kan ve gözyaşına el birliğiyle son vermeye davet ediyoruz. Ben, sen, o değil biz olursak Esed gider, vahşet biter. Siyah, beyaz, sarı ırk diye ayrılmaz, insanlık noktasında buluşursak DAEŞ tükenir, barış ve huzur ümidi filizlenir. Şii, Sünni, Süryani, Nasrani, alevi diye kamplara ayrılmaz, dindarlık noktasında buluşursak; Ortadoğu’da insanlar petrolden daha değerli hale gelir. Sömürü biter, emperyalist şebeke bölgeyi terk eder. Zengin-Fakir, Arap-Türk, Hristiyan-Müslüman ya da başka karşıtlıklar üretmekten vazgeçersek analar evlatsız, çocuklar babasız, kadınlar yuvasız kalmaz. Terör de, vahşet de, zulüm de insanlığın hayat hikayesinden def olup gider. Buradan, başta iktidar olmak üzere tüm siyasi partileri, sivil toplum kuruluşlarını, sendikaları, esnaf odalarını, iş adamı derneklerini, üniversiteleri, medya kuruluşlarını ve 78 milyon milletimizi, ağır bombardıman altında olan Türkmenlerin sesi olmaya, mazlumlara sahip çıkmaya, zulme ve zalime ortak tepki göstermeye davet ediyoruz. Bölgede oynanan oyunları, kurulan tuzakları, ve planlanan senaryoları boşa çıkarmak için herkesi sorumluluk almaya çağırıyoruz” diye konuştu.
“SURİYE’DE OLANLARDAN “BİZE NE” DİYEMEYİZ. ORADA TARİHİMİZ VAR. ORADA ASIRLARDIR SÜREN KARDEŞLİĞİMİZ VAR”
Aslan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bayırbucak’ta, Türkmen Dağı’nda, Suriye’de olanlardan ’bize ne’ diyemeyiz. Orada tarihimiz var. Orada asırlardır süren kardeşliğimiz var. Orada mazlum insanlar ve öldürülmek istenen insanlık var. Orada yaşayan kadın ve çocuklar, canlarına kasteden eli kanlı katil Esed ve destekçisi Rusya’nın zulmüne terk edilemez. Biz de onların zulmüne karşı çıkarak, mazluma omuz vererek tarihin bize yüklediği sorumluluğu yerine getireceğiz. Böylece tıpkı ecdadımız gibi merhamet tarihinin adalet sayfalarında yerimizi alacağız. Biz merhameti, barışı, kardeşliği, demokrasiyi ve uluslararası adaleti savunan çağın medeniyet gençliği olarak, susmayacağız. Katliamlara, zulme ve zalimlere karşı sesimizi yükseltmekten hiç geri durmayacağız. Buradan haykırıyoruz! Ey insanlık! Ayağa kalkalım, dünyayı ve insanlığı terörden, vahşetten ve sömürüden kurtaralım. Ey insanlık! Paris’te öldürülen insanlar için ağlaman, bizi umutlandırmıştı. Umudumuza katran dökme, Bayırbucak için de ayağa kalk. Başta Bayırbucak olmak üzere, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nden, Karabağ’a, Arakan’dan Filistin’e kadar, bütün mazlumların yanında olduğumuzu, zulmü bitirmeye kararlı olduğumuzu haykırıyoruz.”
Aslan, başta Türkiye olmak üzere tüm dünya milletlerini, devletlerini, BM’yi, İslam İşbirliği Teşkilatı’nı, Avrupa Birliği’ni ve Arap Birliğini, akan kanı durdurmak üzere birlik olmaya, sergileyecekleri kararlı tutumla zulme engel olmaya davet ederek, dünyanın artık Suriye halkına, Bayırbucak Türkmenlerine yapılan zulme sessiz kalmaması ve seyirci olmaması gerektiğini vurguladı.
“RUSYA’NIN UÇAKLARININ, ASKERLERİNİN SURİYE’DE NE İŞİ VAR?”
Genç Memur-Sen olarak “Rusya’nın Suriye’de soydaşı mı var? Rusya’nın Bayırbucak’ta dindaşı mı var? Rusya’nın Suriye’ye sınırı mı var? Rusya’nın uçaklarının, askerlerinin Suriye’de ne işi var?” sorularını yönelten Aslan, “Rusya’nın DAEŞ’le mücadele etmek gibi bir derdi yok. Katil Esed’i destekleme hedefi var. Vahşete ortak olmak, zulme paydaş olmak, sömürü masasına oturmak hedefleri var. Türkiye’nin gençleri olarak, bu katliamlara, ortaklarına, Esed’e ve Rusya’ya sessiz kalmayacağız. Buradan sesleniyoruz: Zalim Rusya, piyonun Esed’i, katil Esed’i de alıp bölgeden defol. Ölüm kusan uçaklarını, kan akıtan askerlerini de al, bölgeden defol. Ey Putin, cani arkadaşın, vahşet ortağın Esed’i Kremlin’de misafir edebilirsin ama İslam topraklarından defol. Ey Putin bölgeden kanlı ellerini çek” dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!