Giresun Üniversitesi Rektörü Attar: “Kadına Karşı İtibarsızlaştırma Saldırısı Yapılıyor”
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 26, 2015 20:11
Giresun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aygün Attar, son zamanlarda yaşanan kadına karşı itibarsızlaşma ve yıpratma kampanyası ile ilgili bir basın açıklaması yayınladı.
Rektör Attar yaptığı açıklamada, "Giresun Üniversitesi’nin kadın rektörü olarak son zamanlarda kadına yönelik saldırının yeni bir türüne ilişkin kanaatimi kamuoyu ile paylaşmak isterim" diyerek, şunları kaydetti:
"Milletimizi tam manasıyla ileriye taşıyabilmenin temel gerekçelerinin biri de kadının toplum hayatı içindeki yerinin hak ettiği düzeyde olmasıdır. Kadının iş, siyaset, hukuk, bilim ve sivil toplum faaliyetleri dahil her alanda varlık göstermesi hem milli hem de milletler arası düzeyde ilerlemenin vazgeçilmezidir. Ancak maalesef kadının toplum içindeki konumuna tahammülsüzlük her gün bir başka çirkinlik ile gündeme gelmektedir. Geçtiğimiz günlerde bu hayasız sözlerin, en iyi örneklerinden birisi Sayın Cumhurbaşkanımızın kızının ve IŞİD terör örgütünün isminin kullanılması suretiyle başlatılan muhtemelen uluslararası bağlantıları olan edep, haysiyet ve ahlak yoksunu kampanyayla görülmüştür. İkisi kız olmak üzere üç evladın annesi bir akademisyen, bir araştırmacı ve bir yönetici olarak çirkinliklerin şiddetle kınıyorum. Ülkemizin terör saldırıları ile yıpratılmaya ve toplumda kutuplaşmanın teşvik edilmeye çalışıldığı bugünlerde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Cumhurbaşkanının kızının yönelik böylesi bir itibarsızlaştırma çabasının medya ve sosyal medyada yer alabilmesi ne Türk devletinin geleneği bakımından, ne de milli örfümüz bakımından kabul edilebilir. Bundan bir süre önce deneyimli bir siyasetçi ve anne kimliği ile tanıdığımız aynı zamanda akademisyen olan TBMM Başkanvekiline yine kadın kimliği üzerine ahlaksızca saldırılmış olduğu düşünüldüğünde bu konudaki duyarlılık çağrılarının daha iyi anlaşılacağına inanıyorum. Yaşadığımız tüm bu örnekler toplumdaki çeşitli vesilelerle işimi öne çıkmış olan kadınların kolayca kişisel ve siyasi çıkarları uğrunda hedef haline getirilebildiğinin göstergesidir. Bu gibi çirkin ve ahlak dışı kampanyaların her türlüsünü nedeninden ve hedefinden bağımsız olarak şiddetle kınıyor ve lanetliyorum. Sosyal adaletten dem vuran insan hakları ve demokrasi kavramını dillerine pelesenk edenlerin bu çirkinlikler karşısındaki sessizliğini de aynen şiddetle kınıyorum. Tüm kamuoyunun bu tür oyunlar karşısında gereken tepki göstermeye çağırırken bir anne, bir akademisyen ve bir yönetici kadın kimliği ile üzerime düşen görevi yerine getireceğim bilinmesini isterim."
Rektör Attar yaptığı açıklamada, "Giresun Üniversitesi’nin kadın rektörü olarak son zamanlarda kadına yönelik saldırının yeni bir türüne ilişkin kanaatimi kamuoyu ile paylaşmak isterim" diyerek, şunları kaydetti:
"Milletimizi tam manasıyla ileriye taşıyabilmenin temel gerekçelerinin biri de kadının toplum hayatı içindeki yerinin hak ettiği düzeyde olmasıdır. Kadının iş, siyaset, hukuk, bilim ve sivil toplum faaliyetleri dahil her alanda varlık göstermesi hem milli hem de milletler arası düzeyde ilerlemenin vazgeçilmezidir. Ancak maalesef kadının toplum içindeki konumuna tahammülsüzlük her gün bir başka çirkinlik ile gündeme gelmektedir. Geçtiğimiz günlerde bu hayasız sözlerin, en iyi örneklerinden birisi Sayın Cumhurbaşkanımızın kızının ve IŞİD terör örgütünün isminin kullanılması suretiyle başlatılan muhtemelen uluslararası bağlantıları olan edep, haysiyet ve ahlak yoksunu kampanyayla görülmüştür. İkisi kız olmak üzere üç evladın annesi bir akademisyen, bir araştırmacı ve bir yönetici olarak çirkinliklerin şiddetle kınıyorum. Ülkemizin terör saldırıları ile yıpratılmaya ve toplumda kutuplaşmanın teşvik edilmeye çalışıldığı bugünlerde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Cumhurbaşkanının kızının yönelik böylesi bir itibarsızlaştırma çabasının medya ve sosyal medyada yer alabilmesi ne Türk devletinin geleneği bakımından, ne de milli örfümüz bakımından kabul edilebilir. Bundan bir süre önce deneyimli bir siyasetçi ve anne kimliği ile tanıdığımız aynı zamanda akademisyen olan TBMM Başkanvekiline yine kadın kimliği üzerine ahlaksızca saldırılmış olduğu düşünüldüğünde bu konudaki duyarlılık çağrılarının daha iyi anlaşılacağına inanıyorum. Yaşadığımız tüm bu örnekler toplumdaki çeşitli vesilelerle işimi öne çıkmış olan kadınların kolayca kişisel ve siyasi çıkarları uğrunda hedef haline getirilebildiğinin göstergesidir. Bu gibi çirkin ve ahlak dışı kampanyaların her türlüsünü nedeninden ve hedefinden bağımsız olarak şiddetle kınıyor ve lanetliyorum. Sosyal adaletten dem vuran insan hakları ve demokrasi kavramını dillerine pelesenk edenlerin bu çirkinlikler karşısındaki sessizliğini de aynen şiddetle kınıyorum. Tüm kamuoyunun bu tür oyunlar karşısında gereken tepki göstermeye çağırırken bir anne, bir akademisyen ve bir yönetici kadın kimliği ile üzerime düşen görevi yerine getireceğim bilinmesini isterim."