Güncelleme Tarihi:
Hakan KABAHASANOĞLU/GİRESUN, (DHA)- FERRERO Uluslararası Fındık Şirketi CEO’su Orhan Oltan, “Emanet fındık Türkiye’nin onlarca yıldır geleneğinde var. Eğer o sistemi kaldıracak bir uygulama bulunursa en büyük teşekkürü biz yapacağız. Emanet fındık sistemini biz de istemiyoruz” dedi.
Ferrero Grubu – Oltan Gıda, Tibor Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen iftar yemeğinde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Ferrero Sürdürülebilirlik Direktörü Aldo Cristiano'nun da katıldığı toplantıda konuşan Ferrero Uluslararası Fındık Şirketi CEO’su Orhan Oltan, önceliklerinin Türk fındığının kalitesinin artırılması olduğunu belirterek, “Ferrero ürünlerinin olmazsa olmazı Karadeniz’in özenle seçilmiş fındığıdır. Bu sebepledir ki bizim en büyük önceliğimiz yüksek kalite fındık üretiminde sürdürülebilirliğin sağlanmasıdır. İddia edildiği üzere fındığı en ucuz fiyattan satın almak hiçbir suretle bizim amacımız olamaz. Fındık fiyatının düşük olması üreticinin ilgisini azaltıp, tarım arazilerinin verimliliğini düşürecektir. Bu da gelecekte fındık üretiminde düşüşe neden olabilir. Bizim hedefimiz, Ferrero Değerli Tarım Projesi ile üreticinin, bahçesinde iyi tarım uygulamalarını yaygınlaştırarak kaliteyi, verimi ve kazancını artırmasını sağlamaktır” dedi.
Türkiye’nin dünya fındık üretimi ve ihracatında lider konumunda olduğunu hatırlatan Orhan Oltan, “Türkiye, 1992 yılında 87 ülkeye ihracat yaparken bugün 112 ülkeye ihracat yapacak seviyeye ulaşmıştır. Son yıllarda yeni hedef pazar olan Çin’e 2002 yılında 613 ton fındık ihracatı yapılırken, bugün ihracat rakamı 3 bin 500 tondur” ifadesini kullandı.
“VERİMİN ARTIRILMASI İÇİN EL ELE VERMELİYİZ”
“Üreticilerimizin ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurarak, Türk fındığının kalitesinin ve küresel tüketiminin artırılması için birbirimizle diyalog kurmaya açık olmalı ve birlikte çalışma kültürünü geliştirebilmeliyiz” diyen Oltan, üretici temsilcilerine de seslenerek şunları söyledi:
“Üretici, sanayici, ihracatçı, meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumları bir masa etrafında toplanabilmeli. Biz Ferrero Grubu olarak sektörün sorunlarını birlikte tartışmaya ve ortak çözümler üretmeye her zaman hazırız. Hepimizin aynı gemide olduğunu unutmamalı, ülkemizin, üreticimizin, Türkiye ekonomisinin faydasını gözeterek, fiyatta istikrarın sağlanması, iyi tarım uygulamalarını destekleyerek kalitenin ve verimliliğin artması için el ele vermeliyiz. Bir araya gelmeyi düşündüğümüz kurumlar hakkında kötü şeyler söylememiz mümkün değil. Fındığın geleceğini birlikte tartışmalıyız.”
“TÜRK FINDIĞININ DESTEKÇİSİYİZ”
Ferrero Sürdürülebilirlik Direktörü Aldo Cristiano ise, “Fındık üreticilerine ulaşarak iyi tarım uygulamalarının yanı sıra iyi sosyal uygulamaların da teşvik edilmesi ve yaygınlaştırılması için çalışıyoruz. Ferrero Değerli Tarım Projesi kapsamında fındık üreticileri ve fındık işçilerinin yaşam koşullarının iyileştirilmesi amacıyla bir dizi faaliyet gerçekleştiriyoruz. Çiftçi eğitimlerinin yanı sıra çocuk işçiliği konusuna dikkat çekerek, en önemli global taahhütlerimiz arasında yer alan çocuk hakları ile ulusal ve uluslararası standartlarda çiftçi ve işçi haklarının önemine de vurgu yapıyoruz. Projeye katılarak bu standartları uygulamayı taahhüt eden çiftçilere destek veriyoruz. Eğitimlerin yanı sıra, saha ekibimiz bütün bir yıl boyunca çiftçilerimizi ziyaret ederek danışmanlık ve destek hizmetleri veriyor. Ferrero Grubu, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da dünyada Türk fındığının en büyük destekçisi olmaya devam edecek” diye konuştu.
“EMANETTEN MEMNUN DEĞİLİZ”
Orhan Oltan, emanet fındık konusunda yöneltilen soruyu da şöyle yanıtladı:
“Emanet fındık Türkiye’nin onlarca yıldır geleneğinde var. Eğer o uygulamayı kaldıracak bir sistem bulunursa en büyük teşekkürü biz yapacağız. Bir sistem bulunursa destekleyeceğimize söz veriyoruz. Emanet fındık sistemini biz de istemiyoruz. Mecburiyetten yapılıyor. Bu konuda üreticiyi de düşünmek gerekir. Belki fiyatlar daha da düşecek. Ancak çok düşük fiyattan alım yapalım diye bir düşüncemiz yok. Rekoltede taraf olmuyoruz. Çünkü bizim tahminimiz kamuoyu tarafından ciddi şekilde algılanır. Fiyatların değişmesi arz talep meselesi. Üreticilerimiz kendini ayarlasın. Bir denge unsuru olmalı diye düşünüyorum. Fiyatlara bizim yapacağımız bir şey yok.”
“FINDIK TİCARET YAPMIYORUZ, FINDIĞI ÜRETİMDE KULLANIYORUZ”
Oltan, “Tekelleşme konusunda haksız yere suçlandığımızı düşünüyorum. Faaliyet gösterdiğimiz ülkelerde geçerli antitröst kanunlar çerçevesinde faaliyet gösterdik. Türkiye de dahil. Serbest ticarete de uyduk. Arz ve talebin belirlediği fiyatlara her zaman saygı duyduk. Bu durumda tekelden bahsetmek doğru olmaz. Fındık ticareti yapmıyoruz, fındığı üretimde kullanıyoruz” diyerek açıklamalarını noktaladı.