Güncelleme Tarihi:
'AVRUPA’NIN YÜZÜNDEKİ MAKYAJ DÖKÜLÜYOR’
Ordu’daki programının ardından helikopterle Giresun’a gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Evet Platformu’ tarafından düzenlenen ‘Giresun Buluşması’ mitinginde halka hitap etti. Konuşmasında vatandaşlara, ‘Ülkemize şaşı bakan herkese mesajını vermeye hazır mısınız?' sorusu ile başlayan Erdoğan şunları söyledi:
“Bu ülkeyi tutamayacaklar. 2023 hedefi bir başka hedef. Bizim bakanlarımıza kapanan kapılar dikkat edin, Avrupa’da teröristlere sonuna kadar açıldı. Bakanlarımızı polis zoruyla sınır dışına çıkartanlar, teröristlere polis korumasında gösteri yaptırdılar. Kendi polis araçlarında bölücü terör örgütünün posteriyle gösteri yaptılar. Nerede, Almanya’da. Ne yaparlarsa yapsınlar, Avrupa’nın yüzündeki makyaj dökülüyor. Altındaki o faşist, ırkçı, yabancı karşıtı, İslam düşmanı bir yüz kendini göstermeye başlıyor. Artık bunlar İslam karşıtı olduklarını göstermeye başladılar. Müslümanlara tahammülleri yok. Ne yapsalar boş. Avrupa’nın geleceğini Türkiye’den giderek oraya yerleşmiş 5 milyon kardeşimiz şekillendirecek. Nüfusu yaşlanan, ekonomisi yavaşlayan, takati, gücü tükenen Avrupa için başka çıkış yolu yok."
Türkiye'nin zayıf iktidarlardan çok çektiğini belirten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hani vücut zayıf düştüğünde nezle, grip diğer hastalıklar ardı ardına gelir ya, istikrasızlık da benzer neticelere yol açıyor. İşte 2 kavram; istikrar ve güven. Biz bunu başardık. Bunu başarınca da sıçramaya başladık. Şimdi bunu kıskanıyorlar” dedi.
‘SEN KİMSİN YA, BUNLAR TERÖRİST’
İstanbul Okmeydanı'nda bir kahvehaneye silahlı ve maskeli kişilerin girdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hayırcılar sefalettir. Hayırcılar ne yazık ki Kandil'dir. Hayırcılar İmralı’dır. Hayıra ne yazık ki kim talimat veriyor? Pensilvanya’dan FETÖ, ‘hayır’ deyin diyor. Geçenlerde Kasımpaşa’da 4 terörist kahvehaneyi basıyor, ‘Burada Ak Parti’ye, MHP’ye yer yok. Evetçilere yer yok’ diyor. Sen kimsin ya? Bunlar terörist. Polisimiz sağ olsun, bunların hepsini yakaladı” ifadelerini kullandı.
‘ŞEHİTLERİMİZİN KATİLLERİNİ AFFEDEMEYİZ’
Erdoğan, kalabalıktan ‘İdam isteriz’ şeklinde seslerin yükselmesi üzerine, “Bu konuda benim tereddüttüm yok. 16 Nisan, aynı zamanda idam kararının da verileceği gündür. Parlamentodan geçer benim önüme gelirse, ben de bunu onaylarım. Hiç endişeniz olmasın. Biz şehitlerimizin katillerini affedemeyiz. Böyle bir yetkimiz yok” yanıtını verdi.
‘BU ZATIN MİADI DA DOLMUŞTUR’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimiz bunlara dersini verdi, ama hala daha akıllanmıyorlar. Zaten bugün söylediklerini ertesi gün kendileri yalanlıyor. Bir bakıyorsunuz, ‘Rakka’ya, Mümbiç’e niye girmiyorsunuz?’ diyor, 5 dakika geçmeden, ‘Suriye’de ne işiniz var?’ diye soruyor. Bir bakıyorsunuz, ‘Hollanda ile ilişkiler hemen kesilmeli’ diyor, daha bu sözün yankısı dinmeden, ‘Avrupa ile niye gerginlik çıkartıyorsunuz?’ diyor. Defalarca seçimlerden istediği neticeyi elde edememesi halinde siyaseti bırakacağını söyleyen, ama hiç birinde sözünü tutmayan bu zatın miadı da dolmuştur. Bak söylüyorum; 16 Nisan bu miadın tarihidir” diye konuştu.
‘KASETLE GELDİ, CD İLE GİDECEK’
Yeni sistemi anlatan ve demokrasilerde iktidarın ana muhalefetle güçlü kılındığını ifade eden Erdoğan şöyle devam etti:
“Yeni sistemde sürekli seçim kaybedip de koltukta öyle kontrollü oturma devri bitiyor. Çünkü bir kaybettiniz mi, 5 sene gitti. Şimdi durum değişti. Farklı bir döneme giriyoruz. Hangi parti böyle bir genel başkanı orada tutar? Soruyorum. Tutmaz. Ama bu çok kaldı orada. 7 seçim kaybetti, ama buna rağmen o koltukta oturuyor. Bunun adı biliyorsunuz; kasetli genel başkan. Kasetle geldi, bambaşka kasetle gidecek. Şimdi kaset de yok CD ile gidecek. Bu sebeple önümüzdeki dönem en büyük reform, ana muhalefet partisinde olacak. Yeni dönemde Türkiye’nin geleceği için söyleyeceği sözü, uygulayacak programı, hayata geçirecek projeleri olanlar hayatta kalabilecek. Zira demokrasilerde ana muhalefet partileri çok önemli. Demokrasi iktidarı ana muhalefetle güçlü kılar. Ama ne yazık ki Türkiye bu konuda nasipsiz. İnşallah Pazar gününden sonra Türkiye’de yeni bir dönem başlıyor.”
‘BU İŞLER GEVŞEMEYE, REHAVET GÖSTERMEYE GELMEZ’
Referandum gününün yaklaştığını hatırlatan ve bu işin hafife alınmaması gerektiği tavsiyesinde bulunan Erdoğan, “16 Nisan’da güçlü, istikrarlı bir Türkiye için evet mi? Muhteşemsin Giresun. Burayı bam başka gördüm. Ama buna rağmen yine de işi sıkı tutmamız lazım. Bayanlar unutmayın, kale içeriden fethedilir. İş sizde. Beyler de hanımlara destek. Herkesi arayıp sıkı sıkıya tembih etmek gerek. Aman ha, işi hafife almak yok. Bu işler gevşemeye, rehavet göstermeye gelmez. Giresun 16 Nisan’da evet seferberliği için hazır mı?. Rehavet yok. Ben ne diyorum biliyor musunuz? Oy oranı ne kadar yüksek olursa olsun, daha fazla, daha fazla olsun. Öyle bir kükremeliyiz ki, tüm dünya bunu duysun” diye konuştu.
‘BEN BU ÜLKENİN GENÇLERİNE GÜVENİYORUM’
Ülkenin gençlerine güvendiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “16 Nisan’a 2 gün kaldı. Tüm vatandaşlarımdan bir ricam var. Bugüne kadar söylenenlerin hepsini bir kenara bırakın. Özellikle yaşı 35’in üzerinde olanlar için söylüyorum. Tek bir sorunun cevabını arayın ve kararınızı ona göre verin. Türkiye geçmişteki gibi siyasette krizler, kaoslar, kavgalar, dövüşler ülkesi mi olsun, yoksa, 5 yılda bir seçimlerin yapıldığı, yürütmenin, yasamanın kendi işine baktığı istikrarlı bir ülke mi olsun? 16 Nisan’da tercihinizi bunların birinden yana kullanacaksınız. Gençler, size seçilme hakkını çok gören bir anlayışı mı, yoksa size güvenen ve sizin önünüzü açan bir anlayışı mı istiyorsunuz? Ben bu ülkenin gençlerini güveniyorum. Sizlere inanıyorum” dedi.
‘ORADA DARBECİLERLE PAZARLIK YAPIYOR’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 15 Temmuz gecesi İstanbul’da havalimanından kaçtığını söyleyen Erdoğan, şunları söyledi:
“Havalimanından kaçtı Kılıçdaroğlu. Ben 3 buçukta indim havaalanına. Duyuruyu yapmıştım, 'geliyorum, herkes meydanlara' demiştim. Kaldığımız yerden bana bir teklif yapmışlardı. 'Sayın cumhurbaşkanım, burada yakın adalar var. Ben sizi hızlı yatım var, onunla adalara götürürüm' diye. Kendisine teşekkür ederek, ‘O topraklarda esir olmaktansa kendi topraklarımda ölürüm’ demiştim. Helikopter pilotumuzla havaalanına, oradan da süratle, belli bir yere kadar söylemedik, belli yerden sonra ‘İstanbul’ dedik. Çünkü İstanbul Havalimanı dolmuştu. Saat gece 3 buçukta indik. Orada hemen koordine ettik. Biraz sonra gençler yanımıza geldi, ‘VİP’ten Kılıçdaroğlu gitti. Nereye bilmiyoruz’ dediler. Şimdi de görüntüler meydana çıkıyor. Orada darbecilerle pazarlık yapıyor, pazarlık. Utanmadan bir de bir programda, ‘Bir darbe olacak olsa, tankların önünde ben dururum, üzerine ben çıkarım’ diyor. Niye kaçtın, niye oraya gelmedin? Bir televizyon programında, ‘Sayın Cumhurbaşkanı beni haberdar etseydi, ben de gelirdim ‘diyor. Ey Allah’ım, ben millete çağrımı yaptım. Sen de millet değil misin? Değil, değil. İnşallah 16 Nisan bizim için bir aydınlık olacak. Bir milat olacak.”
Fatih TURAN-Osman ŞİŞKO-Hakan KABAHASANOĞLU/GİRESUN,(DHA)
FOTOĞRAFLI