CHP’li Özel’den 'Partili Cumhurbaşkanlığı' yorumu: Ambalaj değişikliği

Güncelleme Tarihi:

CHP’li Özel’den Partili Cumhurbaşkanlığı yorumu: Ambalaj değişikliği
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 12, 2016 19:04

CHP’li Özel’den 'Partili Cumhurbaşkanlığı' yorumu: Ambalaj değişikliği

Haberin Devamı

Hakan KABAHASANOĞLU/GİRESUN, (DHA)- CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, partili Cumhurbaşkanlığı sistemiyle ilgili olarak, 'ambalaj değişikliği' yorumunda bulundu. Özel, Pazartesi günü yapılması beklenen dokunulmazlıklarla ilgili anayasa değişikliği görüşmesi için yeterli çoğunluğun AK Partililer tarafından sağlanamamasını da 'Sarayın kontrol edemediği karşı darbe' olarak değerlendirdi.
Özel, 42. Giresun Eczacı Odası’nın Eczalık Haftası kutlamalarına katılmak üzere Türk Eczacılar Birliği Başkanı Erdoğan Çolak ile birlikte Giresun’a geldi. Atatürk Meydanı’nda çelenk sunma programının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Özel, başkanlık ve partili cumhurbaşkanlığı sistemi hakkında düşüncelerini aktardı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, CHP lider Kemal Kılıçdaroğlu için söylediklerine tepki gösteren Özgül Özel, "CHP ile konuşuyor, haddini bilsin" dedi ve şunları söyledi:
"Biz 14 Mayıs 1950’yi yaşadık. Tek başına iktidardık. Çok partili rejime geçildi. Demokrat Parti seçimi kazandı. 'Bu sonucu beğenmedik' demedik. İsmet Paşa, 'Bu benim en büyük yenilgim, Türkiye demokrasinin en büyük zaferidir' dedi. Ve bir saat içinde yaverini Demokrat Parti’ye yolladı, devir teslime hazır olduğunu bildirdi. 18 Nisan 1999 yılını yaşadık. Koskoca CHP baraj altında kaldı. 'Millet kaosu seçti, parti dışarıda kalır mı?' demedik. 'Seçmenimizin bir bildiği vardır' dedik ve boynumuzu eğdik. Gün oldu CHP’nin çelenklerini meydana taşımak için il başkanları tek başlarına kaldılar ama CHP seçmenin kararına hiçbir şey söylemedi. Bugün geldiğimiz noktada 7 Haziran akşamı 'Millet kaosu seçti' diyenler, '400 vekil verilseydi bu kadar şehit verilmezdi' diyenler, 'Ya başkanlık ya kaos' diyenler, şimdi bize milli iradeden falan bahsetmesinler. Bizim geçmişimizde kaybettiğimiz seçimlerden sonra saygılı olmak var, bunların geçmişinde kaybettikten sonra hükümeti teslim etmemek, ülkeyi tekrar seçime götürmek, ülkeyi kan gölüne çevirmek pahasına iktidarı bırakmamak var. Bu ülkeye başkanlık sistemini getiremezler. Bu ülkede parlamenter demokratik rejim var, halk egemenliği var. Getireceğim diyorsa Tayyip Erdoğan, hodri meydan. Gün gelir alnını karışlarız."
PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI YORUMU: AMBALAJ DEĞİŞİKLİĞİ
CHP Grup Başkanvekili Özel, gündeme getirilen partili cumhurbaşkanlığı sistemi için de "Ülkeye kabul ettiremediği başkanlık sisteminde, mehter takımı gibi bir adım geri atıp, taktik bir çekilmeden sonra yeniden başkanlık sistemini gündeme getirmek için ambalaj değişikliğidir. Cumhurbaşkanı bu ülkede tarafsız olmalıdır. Tarafsız olması için de namus ve şeref yemini etmektedir. Partili cumhurbaşkanlığını getirirsen yüksek yargıya bir AKP’li atayacaksınız, rektörleri bir AKP’li atayacak. Başkumandan bir AKP’li olacak. Bizim sistemimizde bu görevi yapacak kişiler tarafsız olacak ve bu ülkenin cumhurbaşkanı olacak. Cumhurbaşkanı kendine anayasaya uydurmaya çalışacağına, anayasaya uymaya çalışsın” diye konuştu.
SARAYIN KONTROL EDEMEDİĞİ DARBE
Pazartesi günü yapılması beklenen dokunulmazlıklarla ilgili anayasa değişikliği görüşmesi için yeterli çoğunluğun AK Partililer tarafından sağlanamamasını da, “sarayın kontrol edemediği karşı darbe” olarak değerlendiren Özel, şunları söyledi:
"Sarayın yaptığı 4 Mayıs darbesine karşı AK Parti grubu içerisinde sarayın kontrol edemediği bir grup milletvekilinin yapmış olduğu karşı darbe görülüyor. AK Parti bütün hazırlığını önümüzdeki hafta Pazartesi ve Çarşamba dokunulmazlıkları görüşmek üzere yapıyordu. Ancak görünen o ki bugün 317 milletvekili olan AK parti sadece 184 milletvekili salona getiremediği ve toplantı yeter sayısını sağlayamadığı için takvimi belirleyemedi. Açıkçası sarayın darbesine karşı AK Parti'nin içerisindeki bazı milletvekillerinin buna bir pasif direniş gösterdiği, salona girmeyip meclisi çalıştırmayarak dokunulmazlıkları kongre sonrasına bırakma gibi bir hamle görünüyor. Bu da AK Parti içerisindeki hesaplaşmanın derinleştiği, ayrılığın gitgide belirginleştiği ve bundan sonraki süreçte de bu çatışmaların dışarıya daha çok yansıyacağını görüyoruz. Bugün AK Partinin içerisinde düştüğü durum bir yönetim krizidir. Türkiye’yi yönetememe krizidir. Bakanların, Başbakan'ın meclise gelmediği, milletvekillerinden 317’sinden 184’ünün meclise gelmediği için çalışma takvimini belirleyemedikleri bir durum var. Sarayın darbesine karşı AKP’nin içerisindeki pasif bir direnişin görünür bir örneği olarak değerlendiriyoruz."

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!