Güncelleme Tarihi:
GİRESUN (AA) - GÜLTEKİN YETGİN - Giresunlu 84 yaşındaki Şekip Yazgan, Birinci Dünya Savaşı yıllarında Irak cephesinde savaşan babası tarafından yazılan, vatan mücadelesini ortaya koyan mektuplara gözü gibi bakıyor.
Osmanlı'nın Irak cephesinde görev yapan Abdülhamit Rüstemzade'nin savaşın zorlukları ve kendi durumunu kaleme alarak, Görele ilçesindeki babasına gönderdiği mektuplar, o dönemde yaşananları ortaya koyuyor.
İngilizlerin 3,5 yıl esir aldığı Abdülhamit Rüstemzade'nin mektuplarını saklayan 84 yaşındaki oğlu Şekip Yazgan, vatan uğruna verilen mücadelenin unutulmaması ve bunların gelecek nesillere aktarılması için tarihi hatıralara sahip çıkıyor.
Yazgan, mektupların ikisini çerçeveletip evinin bir köşesinde sergilerken, diğer üçünü ise zarar görmemesi için odasındaki çekmecede saklıyor.
Şekip Yazgan, AA muhabirine, babası Abdülhamit Rüstemzade'nin 8,5 yıl askerlik yaptığını, bu dönemde 3,5 yıl da İngilizler tarafından esir alındığını söyledi.
Irak cephesinde savaşan babasının, dedesine yazdığı mektupları gözü gibi koruduğunu belirten Yazgan, "Babam bize anlatırdı, 'İngilizlere 3,5 sene esir kaldım, buradan Çavuşlu gibi yere kum torbası yüklerler, bize verirlerdi. Kum torbasıyla gidip, oradan kaşeli kağıt alıp, tekrar kum torbasını getirdiğimiz yere bırakırdık' derdi. 'Böyle çile çektik, ızdırap çektik' derdi" şeklinde konuştu.
Yazgan, babasının cümlelerini okurken ağladığını dile getirerek, "Çok dertli mektupları vardır. Çektiği çileleri babasına yazıyor. Fakat baba ölmüş, babasının öldüğünü bilmiyor, hüzünlenmesin diye 'Baban öldü' demiyorlar. O da mektuplarda babasının yazısı olmadığını anlıyor, 'Gönderdiğim mektuplar seni üzüyor mu? Kendi yazınla yaz mektubu' diyor" ifadelerini kullandı.
Ölene kadar babasının mektuplarını saklayacağını vurgulayan Yazgan, "Çocuklarım da bu mektupları saklayacak. 8,5 sene dile kolay askerlik yapmak, çok çile çekmiş. Mekanları cennet olsun, bizim için orada savaştılar, bizi bugünlere getirdiler" dedi.
- "Mektubumu kanlı yaşlarla yazdım"
Yazgan, mektuplarda en çok "Irak'ın susuz çöllerinde birçok memleketin evlatlarıyla düşmana karşı savaşıyoruz. Çekilen müşkülatın mükafatını bir daha şüphe yoktur ki göreceğim pederim. Bir gün şu kötü günler gece gündüz karanlığa geçer. Mektubumu kanlı yaşlarla yazdım" cümlelerinin kendisini duygulandırdığını anlattı.
Babasının Rus işgalinde de eve mektup gönderdiğini bildiren Yazgan, şunları kaydetti:
"Mektupta babam, 'Hüzün ve keder, askerim ve memleketim Rus işgaline uğradı. Bu durumda esir gibi oldum. Öksüz çocuk gibi ölüm kalım meselesi oldum' diye yazmış. Ruslar zamanında burayı işgal etmiş. O zamanda amcamı hayvan dışkısının arasına gömmüşler, ağzı nefes alacak derecede bırakmışlar, amcamı aramışlar, orada görememişler. Amcam çok anlatırdı, 'Bana böyle yaptılar' diye."