Güncelleme Tarihi:
GAZİANTEP (AA) - Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu, "Her mağduriyetin giderilmesi için yapılacak şey, yükün ve sorumluluğun paylaşılmasıdır. Savaşın mağdur ettiği kadınlar için yapılacak en önemli şey de insanları harekete geçirmektir" dedi.
Davutoğlu, Kadın ve Demokrasi Derneği'nin (KADEM) Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin ev sahipliğinde bir otelde düzenlediği "Savaşın Mağdur Ettiği Kadınlar Paneli"nde yaptığı konuşmada, Büyük Önder Atatürk'ün "Yurtta sulh, cihanda sulh" sözünü hatırlatarak "İnşallah bir gün savaşı değil barışı konuşuyor oluruz" ifadesini kullandı.
Savaşın mağdur ettiği insanlara ev sahipliği yapan Gaziantep'te "Savaşın Mağdur Ettiği Kadınlar" başlığı altında konuşmanın çok anlamlı olduğunu ifade eden Davutoğlu, başta Gaziantep olmak üzere tarihi bir sınav veren tüm sınır şehirlerine teşekkür etti.
- "Empati yapmaya hepimizin ihtiyacı var"
Bugün sadece Türkiye'nin değil Ürdün ve Lübnan gibi kardeş ülkelerde de çok sayıda Suriyeli sığınmacının bulunduğunu belirten Davutoğlu, 2014 yılının başında Davos'ta Suriye içesinde bulunan sığınmacı kamplarının canlandırıldığı bir simülasyona katıldığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Biz adeta bir mültecinin ayakkabılarını giydik ve kamplarda yaşadıklarını yaşıyormuşcasına tecrübe ettik. Sınırlı bir zamanda yaşadıklarımızdan çok etkilendik. Katılanların bir kısmı ,ki aralarında tüm dünyadan üst düzey politikacılar, üst düzey şirket yöneticileri de vardı, bir kısmı gözyaşları arasında simülasyonu yarıda bıraktılar. Empati yapmak ve onların neler yaşadıklarını hissetmek için eşsiz bir tecrübeydi yaşadığımız. Ancak bu tecrübeyi yaşamak için bizim ve çevre ülkelerin vatandaşlarının Davos'a gitmesine gerekmiyor. Çok şükür bizim kamplarımız iyi durumda. Ancak yine de empati yapmaya hepimizin ihtiyacı var. Misafirlerimizin büyük kısmı sadece kamplarda değil Türkiye'nin her yerinde yaşıyor. Her mağduriyetin giderilmesi için yapılacak şey, yükün ve sorumluluğun paylaşılmasıdır. Savaşın mağdur ettiği kadınlar için yapılacak en önemli şey de insanları harekete geçirmektir."
Davutoğlu, savaşların genellikle 2 tarafı olduğuna dikkati çekerek "Ancak iç savaşlarda herkes yara alıyor, sakat kalıyor ve acı çekiyor. İç savaşlar evleri, barkları, ocakları, yürekleri yakıyor, yıkıyor. Tüm savaşlarda en çok kadınlar ve çocuklar zarar görüyor. En zayıf, en güçsüz, en korunaksız olan en büyük zararı alıyor" görüşünü dile getirdi.
Sare Davutoğlu, savaşın mağdur ettiği kadınlar seslerin yükseltilebileceğini, dünyanın uyuyan vicdanının harekete geçirilebileceğine değinerek zalime zalim demeyen uluslararası toplumun, merhamet sınavında başarısız olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin 1 milyon 600 bin Suriyeli mağdura merhamet elini uzattığını bildiren Davutoğlu, "Allah'a şükürler olsun ki, yanı başımızdaki acıyı dindirmek için elinden geleni yapmaya çalışan bir milletimiz, devletimiz ve Birleşmiş Milletlerimiz var" değerlendirmesinde bulundu.
- Gelişmiş ülkelerin desteği sınırlı
Davutoğlu, Türkiye'nin savaştan, ölümden, kurşundan, bombadan kaçan çocukları, kadınları güvenliğe kavuşturduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti:
"Biliyoruz ki bu yetmez, yetmiyor. Kamplardaki çocukların kadınların sorunları var. Kampların dışında yaşayan Suriyeli kardeşlerimizin ciddi sorunları ve ihtiyaçları mevcut. Onlar evlerine, yurtlarına dönünceye kadar yapmamız gereken görevlerimiz var. Sadece bizim ülkemizde olanların değil, farklı ülkelerdeki sığınmacıların da bizimkinden çok daha ciddi sorunları var. Suriye'den çıkamayan, mahsur kalan ama orada yerinden yurdundan olan kadınlar ve çocuklar, çok daha zor durumda. Uluslararası toplum, bu acıların daha ne kadar çoğalmasını bekliyor?"
Suriyeli sığınmacılar için Türkiye'nin sağladığı imkanla karşılaştırıldığında dünyadan gelen desteğin son derece sınırlı olduğunu anımsatan Davutoğlu, Ağustos 2014 itibarıylaTürkiye'nin yaptığı maddi harcamaların 4,5 milyar dolara ulaştığını ayrıca sivil toplum kuruluşlarının da Suriyeliler için kendi kaynaklarından 635 milyon dolar destek sağladığına işaret etti.
Davutoğlu, Türkiye dışından sağlanan desteğin sadece 233 milyon dolarda kaldığını belirterek, "BM tarafından yapılan acil çağrılara gelişmiş ülkelerin gösterdiği ilgi son derece sınırlı oldu" ifadesini kullandı.
- Kobani'den gelen yaşlı kadınların görüntüleri
Davutoğlu, Kobani'den (Ayn-el Arap) sürünerek Türkiye'ye gelen yaşlı kadınların görüntülerinin tüm televizyonlarda yayınladığını ve bunu tüm dünyanın gördüğünü kaydederek, "Hiç kimse, hiçbir ülke, hiçbir lider ve hiçbir dünya vatandaşı görmedim, duymadım diyemez. Vicdanı sönmeyen hiç kimse böyle bu zulmün karşısında sessiz kalamaz" diye konuştu.
Dünyaya çağrıda bulunan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"İnsanların imdadına koşun, Suriyeli kadınlar, çocuklar ölmesin. Yeryüzünde hiçbir kadının izzetinefsi ayaklar altına düşmesin diye, herkesi seferber olmaya davet ediyorum. Bu kanlı, kirli, insafsız savaş son bulsun. Suriyeli kardeşlerimiz bir an önce evlerine, yuvalarına dönsün. Bütün kamuoyumuzu, sivil toplum kuruluşlarımızı, belediyelerimizi, iş dünyamızı ve sendikalarımızı savaş mağduru kadınların, çocukların yanına, onlarla birlikte olmaya, onlara destek olmaya davet ediyorum. Vicdanının sesine sağır olan dünyaya bir insanlık dersi verelim. Merhamet her güzel şey gibi paylaştıkça çoğalır."
KADEM Yönetim Kurulu Üyesi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan, AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk ile çok sayıda davetlinin izlediği panelde, Tülay Gökçimen'in "Haykırış" belgesinden bazı bölümler gösterildi.
Panelin ardından Suriyeli kadınlar adına İmam Bedir, Davutoğlu'na üzerinde Türkiye ve Özgür Suriye Ordusu'nu temsil eden bayrakların bulunduğu atkı hediye etti.
(Bitti)