Güncelleme Tarihi:
GAZİANTEP, (DHA) - SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Murat Akkın, bugüne kadar olduğu gibi akıl, bilim ve her ikisinin rehberliğindeki ustalıklı becerilerin, tıp mesleğinin temel dayanak noktaları olmaya devam edeceğini söyledi.
Sanko Üniversitesi’nde, 14 Mart Tıp Etkinlikleri kapsamında düzenlenen toplantının açılışında konuşan Prof. Dr. Akkın, “Dünyada başka hiçbir ülkede olmayan, bize özgü yegane bayramımız, özel meslek günümüz olan 14 Mart Tıp Bayramı’nı bir kez daha kutlamak üzere, sağlık ekibinin üyeleri olarak toplanmış bulunuyoruz” dedi.
“İlk tıp bayramı İstanbul'un işgal altında olduğu günlerde, tıp öğrencilerinin önayak olduğu bir organizasyonla, modern anlamda ilk tıp eğitim kuruluşumuz kabul edilen ‘Tıphane-i Amire’ adlı Tıp Okulu’nun 14 Mart 1827'deki açılış tarihi anısına, 14 Mart 1919'da, tıbbiyeli öğrenci ve hocaların katılımıyla kutlanmıştı” hatırlatmasını yapan Prof. Dr. Akkın, şöyle devam etti:
“Böylece ilk Tıp Bayramı Kutlaması aslında işgale karşı bir direnişin sembolüydü. Tıp Bayramı, hekimliğin toplumsal öncülük misyonuna tarihimizdeki en anlamlı örneklerden biridir ve meslek geleneğimizin de önemli bir parçasıdır. İnsan odaklı bir bilim ve insana adanmış bir sanat olan hekimlik mesleği, bir yandan köklü gelenekleri üzerinde ilerlerken, diğer yandan bilimsel yenilikler doğrultusunda yönünü çizmektedir. Teknolojik gelişmeler bireysel ve toplumsal sağlık sorunlarına yeni çözümler getirirken mesleğimize ve başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanlarına da yeni sorumluluklar yüklemektedir.”
Akılcı tartışmalarla geliştirilen etik değerlerin çizdiği rotada her bir meslek üyesinin bu sorumluluklarını layıkınca yerine getirmek için yoğun uğraş verdiğini anlatan Prof. Dr. Akkın, “Bugüne kadar olduğu gibi akıl, bilim ve her ikisinin rehberliğindeki ustalıklı becerilerimiz mesleğimizin temel dayanak noktaları olmaya devam edecektir. Ülkemizin tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı kutlu olsun.”
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıp Etiği ve Tıp Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nesrin Çobanoğlu da “Hekimlik ve Etik” konulu bir sunum gerçekleştirdi.
“Tıp son derece dinamik ve hızla gelişen bir uygulamalı bilimsel etkinliktir” diyen Prof. Dr. Çobanoğlu, tıp uygulamalarının, doğrudan insan üzerinde yapıldığından diğer bilimsel alanlara göre etik açısından her adımda çok özenli olmayı gerektirdiğine vurgu yaptı.
Geçmişten günümüze, özellikle her yeni uygulamada hekimlerin, mutlaka evrensel tıp etiği ilkelerine göre davranması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Çobanoğlu, şunları kaydetti:
“Tıp etiği, hekimlik bilgilerimizle tıbbi-bilimsel kararlar verirken, ‘en iyi’ kararı verme uğraşıdır. Uygulamalı etik alanlarından birisi olarak, en eski meslek etiğidir. Mesleki kişisel bir kimlik olarak hekim kimliği, insanları iyileştirmeye yönelik bilgiler, beceriler ve değerlerle donanmış kişileri belirtir. Hekim kimliğinin oluşumunda mesleki bilgi birikimi ön koşuldur, ancak tek başına yeterli değildir. Hekimin bilgisini uygularken ve sunarken benimsediği değer ve tutumlar, hekimliğin niteliği hakkında belirleyicidir. Hekimler, aldıkları tıp etiği eğitimi ile etik sorunları ayırt etme, bu sorunlar üzerinde sistemli düşünme, çözüm yolları üretme ve amacına en uygun davranışı seçme becerisine sahip olmalıdır.”
Öznesi ve nesnesi insan olan, uygulamalı bilimsel bir etkinlik olarak tanımlanabilecek tıp alanında; hasta ile ilgili bir konuda karar verme ya da hastanın karar vermesi konusunda hekimlerin omuzlarında birçok sorumluluğun bulunduğunu anımsatan Prof. Dr. Çobanoğlu, şöyle devam etti:
“Hekim, hastasına sunduğu ve birlikte karar aldıkları tedavi seçenekleri arasında, hasta ve bazen ilgili diğer bireyler için en uygun olanı seçip karar vermek zorundadır. Aldığı kararlar her ne kadar hastanın onayı alınarak verilmiş olsa da, hekimin bilgisi doğrultusunda olduğu için, özellikle cerrahi alanlarda vaka örnekleriyle yaşadığımız bazı durumlarda, cerrah yapılacak işlemleri yeterince açıklayarak aydınlatılmış onam almazsa, sonuçların sorumluluğunu tek başına taşımak zorunda kalmaktadır. Bu nedenle, ileri cerrahi bilgi ve beceri gerektiren birçok operasyon için sağlam bir tıp etiği bilgisi de gereklidir. Günümüzde bilimsel-teknolojik gelişmeler o kadar hızla ilerlemektedir ki, insanın yapabildiği bazı şeyleri, ‘yapmaması’ gerektiğini unutabiliyoruz. Günümüzde insan klonlamak mümkündür ama gelecek kuşaklar, amaç-araç ilişkisi, insan onuru gibi etik kaygılarla, evrensel bir kararla, insanlık onurunu zedeleyecek yönleri nedeniyle yapmıyoruz.”
Sunuculuğunu Tıp Fakültesi 3’üncü Sınıf Öğrencisi İzel Özsavaş’ın yaptığı programında, Prof. Dr. Çobanoğlu’na sunumunun ardından, SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Murat Akkın teşekkür ederek hediye ve teşekkür belgesi takdim etti.
FOTOĞRAFLI