Güncelleme Tarihi:
Hasan KIRMIZITAŞ/GAZİANTEP,(DHA)- DİYARBAKIR, Suruç, Ankara, İstanbul ve Gaziantep'te bombalı saldırılar düzenleyerek onlarca kişinin ölümüne yol açan terör örgütü IŞİD'in, 19 Mayıs kutlamaları ile 22 Mayıs AK Parti kurultayına yönelik benzer eylemleri, örgütün sözde Türkiye emiri Yunus Durmaz'ın ölü ele geçirildiği polis operasyonuyla engellendi. Sözde Gaziantep sorumlusu olan ve geçen Nisan ayında tutuklanan Ercan Çapkın'ın cezaevinde kendisini ziyaret eden kardeşine 'nikah' diyerek verdiği saldırı talimatı, şifrenin çözülmesiyle önlendi.
IŞİD'in tüm saldırılarının planlayıcısı olan ve polis operasyonunda kendisini patlatan Yunus Durmaz'ın kardeşi Hacı Ali Durmaz, ağabeyinin kaçamayacağını anlayınca intihar ettiğini söyledi. Yunus Durmaz'ın eşi Nesibe Durmaz ise farklı isimler kullanan ölen kocasının Suriye'de olduğu sırada kapının altından atılan zarfla kendilerine para geldiğini, döndükten sonra da sürekli ev değiştirdiklerini ifade etti.
SALDIRILARI PLANLAYAN DURMAZ KARDEŞLER
Terör örgütü IŞİD mensuplarının geçen yıl Haziran ayından itibaren yaptığı 'canlı bomba' ve bomba yüklü araçlı saldırıların ardından güvenlik güçleri başlattığı soruşturmada Yunus Durmaz ve kardeşi Hacı Ali Durmaz ismine ulaştı. Durmaz kardeşlerin tüm saldırıların planlayıcısı olduğu saptandı, ancak tüm aramalara rağmen bulunamadı.
İçişleri Bakanlığı'nın aranan teröristler listesinde mavi kategoriye konulan Yunus Durmaz başına 4 milyon, mavi kategoride yer alan Hacı Ali Durmaz ise 1.5 milyon lira ödül ile aranmaya başladı, ancak iki kardeşe de ulaşılamadı.
Güvenlik güçleri her yerde 2 kardeşi ararken, 19 Mart günü İstanbul'da turistlere yönelik 'canlı bomba' eylemi düzenlendi. Eylemi düzenleyen ismin Gaziantepli Mehmet Öztürk olduğu saptandı. Harekete geçen polis 'canlı bomba' eylemini gerçekleştiren Mehmet Öztürk ile bağlantısını saptadığı Erkan Çapkın'ı yakalayarak tutuklattı. Polisin incelemesinde tutuklanan Erkan Çapkın'ın örgütün önemli isimlerinden olduğu ortaya çıkarıldı ve irtibatlı olduğu kişiler mercek altına alındı.
IŞİD'İN GAZİANTEP SORUMLUSU 2 CANLI BOMBAYLA YAKALANDI
Polisin yürüttüğü soruşturmada Erkan Çapkın'ın kardeşi olan Ercan Çapkın'ın, IŞİD'in Gaziantep sorumlusu olduğu ve yeni eylem hazırlığı yaptığı belirlendi. Yapılan operasyonda Ercan Çapkın yanında, biri başına 1.5 milyon lira ödül konularak mavi listede aranan Mehmet Mustafa Çevik olmak üzere 2 canlı bombayla yakalandı ve çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Geçen 1 Mayıs günü de Gaziantep Emniyet Müdürlüğü'ne yönelik bomba yüklü araçla IŞİD tarafından düzenlenen ve 3 polisin şehit edildiği saldırı sonrası örgüt üyelerine yönelik operasyonda 32 kişi tutuklandı.
CEZAEVİ ZİYARETİNDE 'NİKAH' ŞİFRESİYLE EYLEM TALİMATI
IŞİD'e yönelik operasyonlarını sürdüren polis, tutuklanan örgüt üyelerinin irtibatlı olduğu kişileri takibini de devam ettirdi. Mayıs ayı içerisinde örgütün sözde Gaziantep sorumlusu olarak tutuklu olan Ercan Çapkın'ı ziyaret eden kardeşi Mehmet Emin ile kabinde yaptığı görüşme de güvenlik birimlerince takip edildi. Ziyarette Ercan Çapkın'ın nişanlı olan kardeşi Mehmet Emin ile görüşmesinde, 'nikah 19 Mayıs'ta mı, 22 Mayıs'ta mı?' diye sordu.
Görüşmenin ardından polis, araştırmasında Mehmet Emin Çapkın'ın nişanlı olduğunu ancak nikah veya düğün hazırlığı olmadığını belirledi. Bunun üzerine konuşmayı analiz eden polis, Ercan Çapkın'ın ziyarette kullandığı 'nikah' ifadesinin şifre olduğunu verilen tarihin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, 22 Mayıs'ın ise Ahmet Davutoğlu'nun görevi Binali Yıldırım'a devrettiği Ak Parti Olağanüstü Kongresi olduğunu saptadı.
ŞİFRE ÇÖZÜLDÜ, OPERASYON BAŞLADI
Polisin bu şifreyi çözmesinin ardından İçişleri Bakanlığı aracılığıyla 19 Mayıs kutlamaları nedeniyle 81 ildeki güvenlik güçleri uyarıldı ve Gaziantep'te de operasyonlar başlatıldı. 17, 18 ve 19 Mayıs günü yapılan operasyonlarda IŞİD'in tutuklu sözde Gaziantep sorumlusu Ercan Çapkın'ın 3 kardeşi ile İstanbul saldırısında tutuklanan ağabeyinin eşinin de aralarında olduğu 4 yakınının da bulunduğu onlarca kişi gözaltına alındı.
Bu kişilerin sorgulamasında bir yıldır aranan Yunus ve Hacı Ali Durmaz kardeşlerin adresine de ulaşıldı. 19 Mayıs akşamı yapılan operasyonda Yunus Durmaz, üzerindeki intihar yeleğini patlatarak ölürken, kardeşi Hacı Ali ile eşi Nesibe Durmaz sağ yakalandı. Aynı gün yapılan operasyonlarda ayrıca Durmaz kardeşlerin kiraladığı evin sahibi ile oğlu ve Çapkın kardeşlerin irtibatlı olduğu bazı kişiler daha gözaltına alındı.
Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki sorgulamalarının ardından 23 Mayıs'ta adliyeye sevk edilen 10 şüpheli, tutuklanarak cezaevine konuldu.
HACI ALİ DURMAZ: AĞABEYİM YENGEMİ TEHDİT ETTİ
Polis sorgusunun ardından savcılıkta da ifade veren Hacı Ali Durmaz, tutuklandığı Sulh Ceza Hakimliği'ndeki sorgusunda terör örgütü IŞİD ve ağabeyine ilişkin bilgiler verdi. Suçlamaları kabul etmeyen Hacı Ali Durmaz, ağabeyinin bir süre ailesinin yanına giden yengesini ölümle tehdit ederek 19 Mayıs günü geri getirdiğini söyledi. Hacı Ali Durmaz, "Yengem Nesibe çocuklarla herhalde Nizip'te idi. Ağabeyim haber yolladı, 'gelmezseniz canlı bomba yeleğini giyer, sizi gelir zorla alırım' demiş. Bunu ağabeyim bana daha sonra söyledi ve yengem de çocuklarla birlikte akşam saatlerinde geri geldi" dedi.
'DAMDAN DAMA ATLAYIP KAÇACAKTIK'
Polisleri fark edince ağabeyiyle kaçmak için çatıya çıktıklarını anlatan Hacı Ali Durmaz, "Akşam namazını kıldık. Polisin zırhlı araçla geldiğini gördüm. Ağabeyim canlı bomba yeleğini giydi ve birlikte yukarı çıktık. Damdan dama atlayacaktık. Polis o sıra geldi 'teslim ol' dedi. Ağabeyim terasta kendisini patlattı, yengem Nesibe çocuklarla beraber içeride idi. Ben patlama esnasında damda idim. Ağabeyim de merdivendeydi o yüzden patlamada bana bir şey olmadı" diye konuştu.
"3 KEZ SURİYE'YE GİTTİM"
Suriye'ye kendisinin 3, 'canlı bomba' olarak kendisini patlatan ağabeyi Yunus'un ise bir kez gittiğini ileri süren Hacı Ali Durmaz, sorgu hakimliğinde şunları söyledi:
"Ben ağabeyimden önce Suriye'ye gitmiştim. Ağabeyimin ne zaman geldiğinden haberim yok. Suruç patlamasında ben Suriye'de PKK'ya karşı DAEŞ tarafında savaşıyordum. Ankara patlamasından bir gün sonra Suriye'den Gaziantep'e geldim. Karataş bölgesinde bir evde kalıyordum. Kimliğimi unutmuştum ve arandığımı televizyondan öğrenince ağabeyimle birkaç kez ev değiştirdik. Mehmet Öztürk isimli kişinin İstanbul İstiklal Caddesi'nde kendisini patlatmasını haberlerden gördük. O patlamadan haberim yoktur. Suriye'de abime Abdullatif diyorlardı."
BANA SİLAHLI EĞİTİMİ YUNUS DURMAZ VERDİ
"Gaziantep Emniyet Müdürlüğü'ne yönelik saldırıyı yapan İsmail Güneş'i tanımıyorum. İsmail Güneş'i ne Gaziantep'te ne de Suriye'de gördüm. Ama akrabası olan Ahmet Güneş'i sınır tarafında bir yerde eve girdiğimde orada gördüm. Ben gittiğimde Ahmet Güneş'in emirlik veya başka bir sıfatı yoktu. Ben de Suriye'de kendime Mervan Al Turki kod adını taktım. DAEŞ içerisinde bana Mervan Al Turki diye hitap ediyorlardı. Ben Suriye'de bomba eğitimi almadım. Silahlı askeri eğitim aldım ve bu eğitimi abim Yunus Durmaz veriyordu."
AĞABEYİMİN BÜYÜK UNVANI YOKTU, BİR KARDEŞİM SURİYE'DE
"Yunus Durmaz ile sınır bölgelerine yakın bir yerde 25-30 kişi kadardık ve kendisi başımızda mesul kişiydi. Yoksa büyük bir unvanı yoktu. Cihan Durmaz kardeşim olup Suriye'de DAEŞ adına savaşmaktadır."
PATLAYICILAR ÇAMAŞIR MAKİNESİYLE GELDİ
"Gaziantep Emniyet Müdürlüğü'ndeki patlamadan 2-3 gün kadar sonra Hacıbaba'da ağabeyimin kiraladığı eve yanında tanımadığı bir şahısla siyah poşetler içerisinde buzdolabı, çamaşır makinesinin yanı sıra siyah poşetli malzemeleri yukarı götürdüler. İçeriğinde ne olduğunu bilmiyorum, ben görmedim, bilgim yok. Yengem Nesibe de bakmadı ağabeyim öyle şeylere izin vermezdi."
NESİBE DURMAZ: KOCAM HER YERDE İSİM DEĞİŞTİRİRDİ
19 Mayıs akşamı polis operasyonunda kendisini patlatan ve IŞİD adına yapılan tüm bombalı saldırıların planlayıcısı olduğu belirtilen Yunus Durmaz'ın 2 çocuk annesi eşi Nesibe Durmaz da sorgu hakimliğinde kendisinin suçsuz olduğunu söyledi. IŞİD ile bağlantısı olmadığını söyleyen Durmaz, ifadesinde kocasının her gittiği yerde isim değiştirdiğini son olarak 'Rıfat' ve 'Fırat' adını kullandığını kaydetti.
Gaziantep Emniyet Müdürlüğü'ne yönelik saldırıyı kocasının televizyon kullanmadıkları evlerinde bilgisayardan internete girerek kendisine söylediğini belirten Durmaz, ifadesinde şunları dedi:
"Yunus Durmaz, 1 Mayıs'taki patlamanın olduğu tarihte evdeydi. Evde televizyon yoktu, eşimin laptopu vardı. Laptoptan güncel haberleri okuyordu. Kelime arasında Gaziantep emniyetinde patlama olmuş dedi. Başka da yorum yapmadı. Eşim eve malzeme getirmiş olabilir ben uyuyordum. Siyah poşetleri kilere bırakmıştı üzerine de bir çarşaf örtülmüştü. Eşime ne olduğunu sorduğumda bana kap kacak ve mutfak eşyası demişti. Ben kesinlikle açıp bakmadım, bana kızıyordu, 'kesinlikle benim eşyalarımı açıp, bakma, karıştırma' diyordu."
EŞİM YOKKEN KAPI ALTINDAN ZARFLA PARA GELİYORDU
"Eşim çok zeki bir insandı. Evim kiralanması esnasında yanında bir kadın varmış ama ben değildim. Hacı Ali Durmaz yani kayınbiraderim bazen bize geldiğinde kalıyordu. Eşimin DAEŞ ile bağlantısı olduğuna dair bir şey, eşimden de çevreden de duymadım. Eşim 6 ay bizi bırakıp çalışmaya gidiyorum demişti. Emniyette eşimin Suriye'ye gittiğini öğrendim. 2 çocuğumla yalnız başıma kaldım. Eşim para gönderiyordu, ben markete ve pazara gittiğimde kapının altından bir zarf içerisi atıyorlardı ve içinde para oluyordu. İhtiyaçlarımızı bu şekilde kendim karşılıyordum. 7 ay kadar sonra eşim gelmişti, başka eve taşınacağımızı söyledi."
'SARI YUNUSUM' DERDİM
"5 yıl evli kaldık. 6 kez evimizi taşımak zorunda kaldık, çok ev değiştirdik. Kullandığı laptopla bazen haber okuyor, bazen de oyun oynuyordu. Eşim her gittiği yerde ismini değiştirirdi. Kimi yerde 'Fırat', kimi yerde 'Rıfat' adını kullanırdı. Sarı olduğu için ben kendisine 'Sarı Yunusum' diyordum. Hacı Ali Durmaz babasız büyüdüğü için eşime sevgi ve saygısı vardı."
EV SAHİBİ: OLAYLA İLGİM YOK
Durmaz kardeşlerin kaldığı evin sahibi olan ve tutuklanan Ali K. ise ifadesinde olayla ilgisinin olmadığını söyledi. Yunus Durmaz'ın yanındaki bir kadınla gelerek evi 350 liraya kiraladığını ve 2 aylık kirayı peşin aldığını belirten Ali K., "Bana kendisi Ünaldı semtinde kazakçılık yaptığını söyledi. Bu kişilerle kiracı- ev sahibi ilişkisi dışında bağım yok" dedi.
MEHMET EMİN ÇAPKIN: ŞİFRELİ TALİMAT ALMADIM
IŞİD'in sözde Gaziantep sorumlusu olan Ercan Çapkın'dan tutuklu olduğu cezaevinde yaptığı görüşmede 'nikah' şifresi ile eylem talimatı aldığı öne sürülen Mehmet Emin Çapkın ise sorgusunda suçlamayı kabul etmedi. Talimat almadığını söyleyen Mehmet Emin Çapkın, ifadesinde şöyle dedi:
"Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Üzerime atılan iftiradır varsa patlayıcılarda parmak izimin alınmasını talip ediyorum. Patlayıcıların ele geçirildiği depoların sahipleriyle herhangi bir görüşmem olmamıştır. Abim Ercan'ı cezaevinde ziyarete gittim, görüşme yaptım. Kabin görüşmesi yaptım. Ben abimle normal şekilde konuştum. Savunmam neyse odur. Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşıyım, devlet kendini nasıl görüyorsa, bende bir vatandaş olarak o şekilde görüyorum. Vatandaşı ile dahi sorunum yokken koskoca bir devletin anayasal düzenini nasıl değiştirmeye çalışırım. Ben cezaevine kabin görüşmesinde kesinlikle 19 Mayıs kutlamaları veya 22 Mayıs'taki Ak Parti kongresi ile ilgili olarak herhangi bir şifreli talimat almadım. Çünkü 22 Mayıs'ta halen Başbakan Davutoğlu görevde idi ve Ak Parti'nin Ercan abimle kabinde görüştüğümüz tarihte kongre alma gibi bir talebi yoktu. Olmayan bir kongre tarihi ile yapılan suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum."
Avukatı ise Mehmet Emin Çapkın'ın ağabeyi Ercan ile cezaevindeki görüşmesinden bir kısım alınarak suç isnat edilmeye çalışıldığını ileri sürdü. Avukat, görüşmede kullanılan 'nikah' ifadesinden kastın kız isteme olduğunu savundu ve görüşmenin tamamına bakıldığında suç unsuru olmadığını kaydetti.
Operasyonda gözaltına alınan ve tutuklanan diğer şüpheliler Alev Çapkın, Ahmet Çapkın, Ergün Çapkın, Ramazan Deniz, Mehmet Gümüştekin ve Emin Kepel de sorgu hakimliğinde olaylarla ilgilerinin olmadığını belirtip, suçlamaları reddetti. 23 Mayıs'ta hakim karşısına çıkan 10 şüpheli; 'DAEŞ silahlı terör örgütüne üye olma', 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme', 'tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme' suçlarından tutuklanarak cezaevine konuldu.
FOTOĞRAFLI