Güncelleme Tarihi:
Eyyüp BURUN- Metin Faruk TAMER/GAZİANTEP, (DHA) - BAŞBAKAN Yardımcısı Mehmet Şimşek, ekonomide yaşanan olumlu havanın devam etmesi için yapısal reformların ihtiyaç olduğunu belirterek, "Türkiye, ancak yeni reform hamlesi ile yüksek gelir sınıfına girebilir. Bu yönde adımlar atmaya başladık" dedi.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) Genel Sekreteri Angel Gurria ile birlikte '2016 OECD Türkiye Ekonomik İnceleme Raporu Tanıtımı' için Gaziantep'e geldi. Zeugma Mozaik Müzesi konferans salonunda gerçekleşen toplantı öncesinde Fransa'nın Nice kentinde meydana gelen terör saldırısında yaşamını yitirenler için saygı duruşunda bulunuldu.
Şimşek, Fransa'daki terör saldırısı için üzüntü duyduğunu belirterek, teröre karşı birlikte mücadele edilmesi gerektiğini kaydetti. Terör konusunun global olduğunu ifade eden Şimşek, "Fransa'nın acısını, gönlümüzde hissediyoruz. Fransa ile biriz, beraberiz. Her zaman söyledik, teröristlerin, terörün milliyeti, mezhebi, nerede olduğu hiç önemli değildir. Terör terördür ama, veya hiçbir şekilde mazur görülemez. Dün Fransa'daki terör eyleminde hayatını kaybedenlere rahmet, ailelerine de baş sağlığı diliyoruz. Terörle mücadelede bütün dünyayla Türkiye gönül birliği içerisindedir ve en güçlü bir şekilde de mücadele etmeye hazırdır" dedi.
'YAPISAL REFORMLAR YAPILMALI'
Mehmet Şimşek, OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülkenin Türkiye olduğunu ifade ederek, "Sorunların kökünden çözülmesi için adımların atılması lazım. Terör gibi durumlar küresel piyasaların büyümesini engelliyor. Küresel krizin sonrasında Türkiye, 5.2 büyüdü ve bu güzel bir tablodur. Amaç sürdürülebilirliktir. Türkiye, çok zor dönemleri yaşadı. Çok yüksek yükselmeden sonra yumuşak inişi sürecini iyi sürdürdük. OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülke olduk. Türkiye, küresel kriz sonrası 7 milyon vatandaşına iş buldu. 2 yıl seçim sürecini yaşadı. Bölgede yaşanan şoklara rağmen Türkiye büyüdü. Büyüme sonucunda istihdam alanları oluşturdu. Cari açık, milli gelire oranlar yüzde 3 oranında azaldı. Bütün bunları devam ettirmek için yapısal reformların yapılması gerekiyor. Sorunların kökünden çözülmesi için adımların atılması lazım. OECD, sadece para basmakla bu düzenin yürümeyeceğini, yapısal reformlarının yapılması gerektiğini söylüyor. Reformlar kolay değil ama imkansızda değil. Türkiye, ancak yeni reform hamlesi ile yüksek gelir sınıfına girebilir. Bu yönde adımlar atmaya başladık" diye konuştu.
'1 MİLYON 40 BİN KİŞİ İŞ BULDU, İŞSİZLİK ORANI DÜŞMEDİ'
Türkiye'de çalışma çağındaki nüfusun her yıl yüzde 2 civarında arttığını ve son 12 ayda 1 milyon 400 bin kişinin iş bulmasına rağmen işsizlik oranının düşmediğine dikkat çekerek, şöyle konuştu:
"Türkiye'de son 12 ayda 1 milyon 40 bin kişi iş buldu. İşsizlik oranı çok fazla da düşmedi. O nedenle reform yapmamız lazım. 2 ay önce özel istihdam bürolarının önünü açtık, part-time çalışmayı kolaylaştırdık yani iş gücü piyasasını esnekleştirdik. Daha yapmamız gereken reformlar var ama iş gücü piyasasının esnekliği konusunda da bir miktar adım attık."
Angel Gurria ise, Frasa'nın durumunu dünyada anlayacak tek ülke varsa onun da Türkiye olduğunu ifade ederek "Bu durumu anlayacak, Fransa'nın bu acılarını paylaşabilecek dünyada tek bir ülke var belki o da Türkiye. Türkiye'nin yakın geçmişte İstanbul, Ankara ve bazı başka şehirlerde terör saldırıları ile karşı karşıya kaldı. Ankara'daki terör saldırısı sırasında benim kızım da Ankara'daydı. Paris, Fransa ve Fransız halkı bu düşmanlardan daha güçlü Türk halkı gibi. Türkiye bazı Avrupa ülkelerinden dört kat hızlı büyüdü. Rusya, İsrail gibi ülkelerle ilişkilerin iyileşmesi Türkiye ekonomisi için iyi. Büyüme dinamiklerinin çeşitli olması Türkiye'nin en güçlü alanlarından biri. Türkiye'de büyümede hane halkı tüketim payı çok yüksek. Hane halkı rakamları hızlı artarsa rakamlar bozulabilir. Türkiye zor zamanlardan geçiyor, ancak yaşanan tüm çalkantılara rağmen ümitli olmak için birçok neden var. Türk iş sektörü kuvvetli bir direnç ve olağanüstü bir çok yönlülük sergileyerek ihracatı gelecek vadeden pazarlara yönlendiriyor ve yeni fırsatlarını dinamik bir şekilde değerlendiriyor. Bundan sonrası için üstesinden gelinmesi gereken zorluk, ekonomiyi özel tüketime aşırı bağımlılıktan daha ihracata dönük ve sürdürülebilir bir büyümeye doğru yeniden dengelemek olacak" diye konuştu.
FOTOĞRAFLI