Güncelleme Tarihi:
Eyyüp BURUN- Mücahit YOLCU- Metin Faruk TAMER/GAZİANTEP, (DHA) - BAŞBAKAN Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Hiçkimse Türkiye'nin iç işlerine burnunu sokmasın. Türkiye'deki Anayasa değişikliği İsviçrelileri, Almanları, Hollandalıları ne ilgilendirir? Onlar kendi işlerine baksınlar" dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Gaziantep'e gelen Numan Kurtulmuş, ilk olarak Valiliği ziyaret etti. Kurtulmuş, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı. 16 Nisan öncesi son düzlüğe girildiğini belirten ve Kurtulmuş, referandumdan 'evet' çıkması ile Türkiye'nin ayağındaki prangalardan kurtulacağını ifade ederek, "Çok önemli bir referanduma gidiyoruz. İnşallah sürecin sonunu kadar, şimdiye kadar olduğu gibi güle oynaya bir seçim kampanyası olur. 16 Nisan'ın hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Benimde sahada gördüğüm aşağı-yukarı her gün başka bir şehrimizdeyiz. Türkiye'de gördüğümüz manzara her geçen gün 'evet' oyunun biraz daha arttığı şeklinde" dedi.
Avrupa Birliği ülkelerinin seçim kampanyasına davetsiz misafir olarak katıldığını aktaran Numan Kurtulmuş, bu ülkelerin 'hayır' bloğunun sözcülüğüne soyunduklarını dile getirerek şöyle dedi:
"Türkiye'de bir çok yerel seçim yapıldı, çok sayıda genel seçim yapıldı. Bu seçimlerin hepsinde içerideki siyasi aktörler tarafları oldu ve seçim kampanyalarını yürüttük. Ama maalesef ilk defa bu seçim kampanyasında bu referandum kampanyasında, kampanyanın davetsiz misafirleri var. Özellikle Avrupa Birliği üyesi ülkelerin bazılarında bu davetsiz misafirler 'hayır' bloğunun sözcülüğüne soyundu. Birinci adımda, sayın cumhurbaşkanımızın, Türkiye'nin seçilmiş siyasetçilerinin Avrupa'nın ülkelerine gitmemesi için bir kampanya başlatıldı. Avusturya Dışişleri Bakanının ilk başlattığı kampanya, sonra Almanya'ya sonra Hollanda'ya sirayet etti. Daha ileriye götürdüler, bakanlarımızın uçuş izinleri iptal edildi, orada vatandaşlarımızın üzerine polisler saldırdı. Köpeklerle, atlarla vatandaşlarımızın üzerine saldırdılar. Üçüncü adımda daha da ileriye gittiler, Avrupa'nın etkili bazı gazeteleri açıktan 'hayır' kampanyasına destek verdi. Örneğin İsviçre'de bir gazete hem de Türkçe, 'Erdoğan'ın diktatörlüğüne son vermek için, hayır oyu kullanın' diye manşet attı. Almanya'nın koskoca Bild gazetesi, 'Erdoğan ve Türk siyasetçileri Avrupa'da görmek istemiyoruz' diye manşet attı. Yani doğrudan doğruya gazeteleriyle 'hayır' kampanyasına destek verdiler."
Eleştirilerine devam eden Kurtulmuş, "En son adımda da maalesef Avrupa siyasetinin de alışık olmadığı şekilde tamamıyla Türkiye'de 'evet' bloğunu köşeye sıkıştırmak, zayıflatmak için, önce Alman istihbaratının başı çıktı dedi ki, '15 Temmuz darbe girişimini FETÖ'nün yaptığına ikna olmadık' dedi. Allah aşkına FETÖ'cülerin bu darbe girişimine ikna olmak için 250 vatandaşımızın şehit olması yetmedi 250 bin vatandaşımızın mı şehit olması gerekiyordu? Tam bunun arkasından 2 gün evvel Norveç'te FETÖ'cü 5 kişi, 5 eşkıya iltica talebinde bulundu. Hem de gayet açık şekilde, 'biz de bu gruptanız, onun için siyasi iltica talebinde bulunuyoruz' diyerek talepte bulundular. Bu da aslında dolaylı olarak Türkiye'deki seçim kampanyasını etkilemek ve hükümetin üzerinde baskı oluşturmak için yapılmış bir adımdır" dedi.
Kurtulmuş, "Bizim oralarda legal 'evet' kampanyası yapmamıza müsaade etmeyenler, hem de kendileri tarafından illegal terör örgütü olarak kabul edilen PKK'nın orada polislerin gözetimi altında, polislerin kordonu altında gösteri yapmalarını ve 'hayır'ı desteklemelerine hiçbir şekilde mahsur görmüyorlar. Buna açıkçası destek veriyorlar. Bütün bunlar vatandaşlarımız tarafından da görülüyor, anlaşılıyor. İnşallah gerekli cevap sandık başında verilecektir" diye konuştu. Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Hiçkimse Türkiye'nin siyaseten içişlerine burnunu sokmasın. Hiç kimse Türkiye'nin seçim kampanyasına müdahale etmeye kalkmasın. Müdahale ederlerse şimdiye kadar yaptıkları gibi 'hayır' kampanyasına destek vermeye devam ederlerse vatandaşlarımız tarafından gerekli cevap verilecektir ve sandıkta cevaplarını alacaklardır. Ayrıca Türkiye'de Anayasa değişikliği Allah aşkına İsviçrelileri, Almanları, Hollandalıları ne ilgilendirir? Kendi işlerine baksınlar. Anayasa değişikliğinde taraf olacaklarına, Avrupa kıtasında yükselen aşırı ırkçı, aşırı faşist, Neonazi siyasetine karşı gerekli tedbirleri almaya gayret etsinler. Eğer bu şekilde devam ederse, bir kez daha açıkça söylüyorum Avrupa kendisi sıkıntı çeker. Birkaç sene sonra Avrupa'daki makul siyasetçiler kendi seçim kampanyalarını yapamaz hale gelirler. Avrupa siyaseti, Avrupa'da artan bu İslam karşıtı, yabancı karşıtı, göçmen karşıtı ve özellikle Türkiye karşıtı siyasi dalgaya mahkum olmasın, bunun etkisinde kalmasın. Aksi taktirde bu dalga büyür büyür bir gün kendilerini de büyük bir girdabın içerisine çeker. Ben bu vesileyle bu uyarıyı da Avrupalı dostlarımıza yapmayı bir vazife olarak görüyorum."
FOTOĞRAFLI