Güncelleme Tarihi:
GAZİANTEP,(DHA) - GAZİANTEP'te gazeteci Mezine Sırakaya, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle 'Kadına Dair Gaziantep' konulu sergi açtı.
Sankopark Alışveriş Merkezinde açılan sergiye; Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Serdar Tolay, İl Kültür ve Turizm Müdürü Bülent Öztürk, Gaziantep eski milletvekili Özlem Müftüoğlu, işkadınlarııSerpil Karuser ve Gamze Aşnük, TOBB Gaziantep Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Hülya Akkaya, MHP Gaziantep İl Kadın Kolları Başkanı Özlem Canpolat, MHP Şehitkamil İlçe Başkanı Aziz Yücel, CHP Gaziantep eski il başkanı Avukat Nesrin Tuncel ve birçok kadın katıldı.
Serginin açılışında konuşan Mezine Sırakaya, "Mesleki kariyerimde hedeflerimden birini daha gerçekleştirmenin mutluluğu içerisindeyim. Gaziantep'te iş, siyaset, eğitim, spor kısacası hayatın her alanında başarıyı yakalamış kadınlarımızın hayat hikâyelerinin yer aldığı 'Kadına Dair Gaziantep' konulu sergiyi açmak bugüne nasip oldu. Buradaki yaşam hikâyeleri ile başarıyı yakalamış, mücadeleden vazgeçmeyen ve her şeye rağmen ayakta kalabilmeyi başarmış Gaziantepli kadınlarımıza bakarak zafere ulaşmak mümkün" dedi.
Sırakaya, konuşmasına Türkiye ve dünyada kadının yerine değinerek şunları söyledi:
"Gaziantep büyüyen ekonomisiyle göz kamaştırırken, şehrimizin Türkiye sanayi şehirleri arasında ilk onda olduğunu göreceksiniz. Ancak Gaziantep sanayisinde istihdam edilen kadın sayısının erkeklere oranla az olması bizi üzüyor. Gaziantepli kadınlara da istihdam sağlayacak alanlarda yatırım yapacak yatırımcıların artması en büyük dileğimiz. Gazişehrimiz'e soralım: Kaç kadın kaymakam, kaç kadın valimiz var? Kaç bürokrat kadınımız, kaç kadın milletvekilimiz var? Kaç kadın şube müdürümüz, kaç kadın Milli Eğitim Müdürümüz ve kaç okul müdiremiz var? Kaç üst düzey kadın yöneticimiz var? Kaç kadın Belediye Başkanımız var? Gaziantep Ticaret Odası, Gaziantep Sanayi Odası kaç iş kadınımız var? Odalarda kaç kadın oda başkanımız var? Haydi cevaplayın. Sonuç iki milyonluk nüfusun kadın temsil oranı sadece yüzde 1. İşte bu kötü sonuç, tüm Türkiye’ye yansıyan acı tablo. Türkiye nüfusunun yüzde 49,8'ini oluşturan kadınlarımız toplumda hak ettiği cinsiyet eşitliğini yakalamalıdır. Kadın istihdamı en fazla hizmet sektöründe olmasına rağmen cinsiyete ve ekonomik faaliyetlere göre istihdam oranı incelendiğinde, Türkiye’de yönetici pozisyonundaki kadın oranı sadece yüzde 17'dir. Bu oranın artması gerekmektedir. Son dönemlerde artan kadına şiddet olayları hepimizi ürkütüyor ancak kadın sorunu çözecek olan anahtar biz kadınların elinde. Her platformda bir araya gelerek biz bize kadın kadına destek olabilir kucak açabilir sorunların çözümü noktasında neler üretilebilir bunlar tartışılmalı. Sorun yaşanıp bitiğinde değil, sorun kapımızı çalmadan önce önlem almada çözüm odaklı çalışmalıyız. Türkiye’de ve dünya da yaşanan bu sorunların perde arkasında çözülmesi gereken birçok problem var. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, toplumsal baskı, ekonomik sıkıntılar ve Çoklu Kişilik bozukluğu gibi hastalıklar ve benzeri sorunları peş peşe sıralayabiliriz. Ülke olarak kadın politikalarımızı gözden geçirmeli kalıcı ve uzun vadeli politikalar üretmeliyiz. Kadınların siyasette ki yerini incelediğimizde ise Türkiye Büyük Millet Meclisindeki kadın milletvekili oranı 1935 yılında yüzde 4,5 iken, 81 yıl sonra bu oran ancak yüzde 14,7'ye yükseldi. Birleşmiş Milletler Kadın Birimi ve Parlamentolar Arası Birliği tarafından yayınlanan 'Siyasette Kadın 2017' haritasında tüm dünyada hükümet ve parlamentolardaki kadın vekil sayısı erkeklere oranla yüzde 23'le temsil ediliyor. Türkiye 2017 yılında tek bakan kadın ile 193 ülke arasında ise 168'inci sırada yer aldı. Komşumuz Bulgaristan kadın bakanlarıyla yüzde 52'yi yakalayarak dünya birincisi olmuştur. Mecliste kadın vekil yüzde 42'lik oran ile İskandinav ülkeleri yani Norveç, Finlandiya, Danimarka, İsveç, İzlanda, ilk sırada yer alıyor. Dünya mutluluk raporuna göre en mutlu ülkelerde İskandinav ülkeleri oldu. Sonuç olarak ülke yönetiminde ne kadar çok kadın olursa, o ülke o kadar çok mutlu oluyor. Kadınlara yönelik taciz, psikolojik ve fiziksel şiddet, ülkemizin önüne geçilemeyen kanayan yarasıdır. 2016 yılında yerel ve ulusal medyaya yansıyan haberlere göre 328 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Baktığınız da Kadına karşı şiddet hız kesmiyor, her yıl giderek artıyor. 2017 yılında da 409 kadın, erkekler tarafından öldürüldü. 332 kadına cinsel şiddet uygulandı. 20 çocuk öldürüldü. Şehrimiz de bu yıl geçen yıla oranla yine kadın cinayetlerinde artış olduğunu görüyoruz. Artık kadın erkek ayrımı yapmadan sosyal hayatın paylaşımı noktasında insan olmak ve gerekliliğinin yerine getirilmesini istiyoruz. Sabah kuşağında yer alan Kadın Programları yarattıkları polemik ve kargaşayla kadınlarımızı ekrana kilitlemeyi başarıyor ve rekor reytingler alıyor. Ekranlara kilitlenmiş milyonlarca kadın sabah kuşağında izledikleri programlarla güne ağlayarak başlıyor. Psikolojik travmalara yol açan bu programlar kadınlarımızın günlük hayatını maalesef olumsuz etkiliyor. Neden hep kadın programları var? Neden Erkek programları yok? Biz kadınlar 'Sen erkeksin yapamazsın' 'Aferin Erkek olduğun halde zoru başardın' demiyorsak sizlerde bize 'Sen Kadınsın' 'Aferin kadın olduğun halde zoru başardın' kelimelerini kullanmayın. Biz 'Erkek gibi kadın' değil, 'Kadın gibi kadın' olmak, yüce Allah'ın bize bahşettiği bu güzel dünyada hayatımıza erkek ve kadın olarak insan olmanın gerekliliğini yerine getirerek sürdürmek istiyoruz. Kısacası kadın-erkek cinsiyet ayrımcılığı değil, sadece insan olmak istiyoruz. Güzel günlere mutlu kadınlar olarak uyanmak dileğiyle; Doğumdan ölüme kadar hayatın her anında varlıklarını hissettiğimiz annelerimizin, özellikle tüm şehit annelerimizin, bizi biz yapan kadınlarımızın 8 Mart Dünya kadınlar günü kutluyorum."
FOTOĞRAFLI