Güncelleme Tarihi:
Serindağ, Dünya Su Günü dolayısıyla Jeoloji Mühendisleri Odası binasında düzenlediği toplantıda, su tasarrufunun önemine işaret etti.
Suyun insanoğlu tarafından üretilemeyen doğal kaynaklardan olduğunu anımsatan Serindağ, "Su, hava ve toprak birbiriyle ilişkili ve ayrılamaz bir bütündür. Bütünün parçalanması tüm yaşamı felakete götürür. Bu nedenle üç kaynağın da temel yaşam hakkın olarak görülmesi ve kabul edilmesi gerekir. Hiçbir ticari amaca alet edilmemelidir" dedi.
Türkiye’de tüketilebilir yer üstü ve yeraltı potansiyelinin yılda ortalama 112 milyar metreküp olduğunu aktaran Serindağ, şunları kaydetti:
"Kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarımız yaklaşık bin 500 metreküp civarında. Ülkemiz su azlığı yaşan bir konumda. 2030 yılı için kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı bin metreküp civarında olacağı Avrupa Çevre Ajansı’nın hazırladığı raporda da 2030 yılında Türkiye’nin pek çok bölgesinde orta ve yüksek seviyelerde su sıkıntısı yaşanacağına dikkat çekilmektedir. Bu durum sanıldığının aksine, Türkiye’nin yakın gelecekte ciddi su sorunları ile karşılaşmaya aday bir ülke olduğunu göstermektedir."
Gaziantep’te de önemli su sıkıntısı yaşandığını ifade eden Serindağ, en önemli sebebin aşırı sayıdaki kaçak sondajlar olduğuna dikkat çekti.
Su tasarrufuyla ilgili önerilerini sıralayan Serindağ, "Yeraltı rezervini doğru ve sağlıklı olarak belirleyebilmek için ülke çapında yeraltı havzalarının hidrojeolojik çalışmaları hızlı bir şekilde yapılmalı. Havzaların yeraltı suyu potansiyeli belirlenmeli. Yapılan yeraltı suyu tahsisleri izleme sistemi kurularak takip edilmelidir. Yeraltı suları hakkında kanun ve ilgili mevzuatında değişiklikler yapılarak özellikler yeraltı sularının korunmasına yönelik ciddi ve caydırıcı önlemler getirilmelidir. Kontrolsüz kuyu açılması önlenmelidir" diye konuştu.