IHA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 18, 2016 17:41
ÖZEL DEVA HASTANESİ ÇOCUK CERRAHİSİ UZMANI OP. DR. MESUT SİĞA, SÜNNETİN ÇOCUK İÇİN ÇOK ÖNEMLİ CERRAHİ BİR İŞLEM OLDUĞUNU VE SONUÇLARI İTİBARİYLE KİŞİYİ OLUMLU YA DA OLUMSUZ ÖMÜR BOYU ETKİLEDİĞİNİN UNUTULMAMASI GEREKTİĞİNİ VURGULADI.
Özel Deva Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Mesut Siğa, sünnetin çocuk için çok önemli cerrahi bir işlem olduğunu hatırlatarak, sünnetin sonuçları itibariyle kişiyi olumlu ya da olumsuz ömür boyu etkilediğinin unutulmamasını istedi.
Mesut Siğa, dünyada en fazla yapılan cerrahi müdahalenin sünnet olduğunu dile getirdi. Siğa, "Sünnet, penisin uç kısmını örten derinin (prepüsyum) cerrahi işlemle çıkarılmasıdır. Sünnetli erkeklerde, penis ile ilgili kanserlerin 30-40 kat düşük görülmesi, cinsel temas yoluyla hastalıkların oldukça düşük oranda görülmesi, sünnetin yaygın olarak yapıldığı yerlerdeki kadınlarda rahim ağzı kanserinin daha az görülmesi, penis derisi ve idrar yolu iltihabını azalttığı şeklindeki araştırmalardan dolayı, Amerika, Avrupa, Kanada gibi ülkelerde sünnet, özellikle de yenidoğan döneminde (doğumdan sonraki 1.ay) sünnet uygulaması, oldukça yaygınlaşmaya başlamıştır. Bilimsel bir araştırmada, yaşamın ilk yılı içinde, özellikle de 6 aydan küçük yaşta idrar yolu enfeksiyonu geçiren erkek çocuklarının yüzde 92’sinin sünnetsiz olduğu görülmüştür. Bu araştırma, sünnetin çocuğu idrar yolu enfeksiyonundan koruduğunu net olarak ortaya koymaktadır. Anne karnında veya doğuştan böbreklerinde hastalık (hidronefroz/böbreklerde şişlik) olan ve sık idrar yolu enfeksiyonu geçiren hastalarda ise özellikle erken dönemde sünnet olmaları önerilmektedir" dedi. Geçmişten itibaren sünnetin sağlık açısından önemli olduğunu belirten Siğa, "İlk sünnetin, M.Ö 4000 yıllarında Mısır’da yapılmış olduğuna dair kanıtlar Kahire’deki mezar kalıntılarında mevcuttur. Zencilerde, Avustralya aborjinlerinde daha çok geleneksel, yahudi toplumunda dini bir gerekliliktir. Dinimiz açısından da, sünnet gereklidir. Dinimizin bir işareti olarak kabul edilmektedir. Peygamber efendimiz(s.a.v), torunları Hz.Hasan ve Hz.Hüseyin’i 7 GÜNLÜKKEN sünnet ettirmiştir. Dini açıdan sünnetin önerilmesinin asıl nedeni, kişiyi enfeksiyondan korumak olduğu kabul edilir. Hristiyan toplumunda da, tıbbi faydası olduğu düşünülerek sünnet olanlar vardır. Öyle ki, Amerika’da bebeklerin yüzde 70’i hastaneden çıkarken ya da ilk bir ay sünnet edilmektedir. Bütün bunlardan da anlaşılacağı üzere, sebebi ne olursa olsun eski çağlardan günümüze, sünnetin faydası olduğu düşünülerek erkek çocuklar sünnet edilmektedir" diye konuştu.
"NE ZAMAN SÜNNET EDELİM"
Mesut Siğa, ailelerin sünnet zamanı konusunda genellikle birinci haftayı tercih ettiklerini kaydetti. Siğa, "En baştan şunu söylemek gerekir ki; tıbbi,dinsel ve psikolojik bütün kriterler göz önüne alındığında, çocuk ve aile merkezli fayda düşünüldüğünde tartışmasız sünnet için en uygun zaman, doğumdan sonraki ilk 1.ay, yani yeni doğan dönemidir. Bu dönem, bilim dünyasında, neredeyse herkes tarafından kabul görmektedir. Yeni doğan sünnetini, sadece lokal anestezi ile yapan kişi sayısı, Gaziantep ve çevresinde (bir elin parmak sayısını geçmez) neredeyse hiç olmadığından pek bilinmemektedir. Biz Gaziantep Özel Deva Hastanesi olarak, yeni doğmuş olan erkek çocuklara Yenidoğan sünnetini rutin olarak öneriyor ve yapıyoruz. Yenidoğan sünneti, bebeğin sağlıklı olduğu kanaati oluştuktan sonra 2.günden itibaren yapılabilir. Ancak, Deva hastanemizde doğan bebeklerin "rutin 1.hafta kontrolü" olduğundan, ailelerin 1.haftada sünneti daha çok tercih ettiğini gözlemlemekteyiz" dedi.
Sünnet için, en uygun zaman konusunda ise ailelerden değişik cevaplarla karşılaşıldığını belirten Siğa, "Bu sorumuza, ’1.ay içinde olmalı, 40’ı çıksın, 3.ay, 6.ay, 1 yaş, 1,5 yaş, 6-7 yaş’ şeklinde cevap alıyoruz. Verilen cevapların kaynağını sorduğumuzda genel olarak, benzer cevaplar almaktayız. ’Büyüklerimiz öyle diyor’, ’Komşu teyze öyle diyor’, ’falan doktor öyle dedi’, ’internetten araştırdım’ ’doktor, narkoz riskli olur, 1 yaşında olsun’ dedi. Gibi cevaplar almaktayız. ’Sünnet için en ideal dönem nedir’ şeklinde, kısa bir internet araştırması yaptığımızda, aslı astarı olmayan, bilimsel ve dinsel bütün gerekçelere ters bir şekilde, sünnetin gerekçesini hiçe sayan bir çok bilgi ile, daha doğrusu bilgi kirliliği ile karşılaşıyoruz. En ilginç fikirlerden biri 35 yıldır bu işi yapan bir sünnetçiye ait. Bu kişinin sitesinde aynen ’Sünnet için 7 yaş civarı en uygun yaştır. Bununla beraber, 5-10 yaş arası da uygundur’ yazmaktadır.Sünnet, ameliyathanede ve mutlaka genel anestezi altında yapılmalıdır şeklinde bir görüşe sahip bir hekime ait olduğu iddia edilen şu haberi görüyoruz. ’Sünnet için en uygun dönem, 6-15 ay, 2-4 yaş, 7-10 yaşında olmalıdır’ şeklinde, aslında insanın kafasında soru işareti bırakan ve nedeni tam olarak anlaşılamayan bilgiler ile karşılaşıyoruz. Sünnetçi olsun, hekim olsun, herkes sünneti yaptığı zamanı en uygun zaman olarak önermektedir. Halbuki, ’sünnetin en uygun olduğu zaman konusunda" tek bir doğru vardır. Ve bu doğru, kişiden kişiye göre değişmemelidir" dedi.
Uzman Operatör Doktor Siğa, "Çocuk Ürolojisi bölümü hocalarımızdan, İstanbul Üniversitesi eski rektörü, Prof. Dr. Yunus Söylet hocamıza göre, sünnet için, ideal iki dönem vardır: Birincisi yenidoğan dönemi, ikincisi 6-10 yaş arasıdır. Yenidoğan dönemi sünnetinin avantajları, Lokal anestezi ile yapılabilmesi, endişe ve korku ile tanışmamış olan bebeğin psikolojik olarak etkilenmemesi, sünnet sonrasının çok rahat geçmesi, yaranın hızla iyileşmesi ve kanama riskinin daha az olmasıdır. Yenidoğan sünneti konusundaki tecrübemize göre, bebeklerin çoğunu, uyuşturma sonrası doğal uykusunda sünnet edebiliyoruz. Ve sünnet yarasının, 3-5 günde iyileştiğini mutlulukla gözlemlemekteyiz. Yapılan bir araştırmaya göre, bazı gayrı müslim toplumlarda yüzde 95-97 oranında 1.ayda, yenidoğan sünneti tercih edilmektedir. Yenidoğan sünneti, eğitimli ve sünnet konusunda deneyimli uzman bir cerrah tarafından yapıldığında, hiç bir komplikasyonla karşılaşmadan mükemmel sonuç vermektedir. Ve hasta, genel anestezinin risklerinden tümüyle kurtulmuş olur. 2012 yılında yapılan bir psikiyatrik araştırmaya göre, 7 yaş ve sonrasında yapılan sünnetlerde, ilerde bazı cinsel problemler daha fazla görülmektedir. O yüzden, sünnet düğünü tarzı gerekçelerle sünneti ertelemenin çocuğa zarar verebileceğini gözardı etmemek gerekir. Kaldı ki, son yıllarda bazı aileler sünneti yaptırdıktan sonra, istediği zaman düğün yapmakta ve çocuk da, kendi sünnet düğününde acı çekmek yerine, düğünün keyfini çıkarmaktadır" şeklinde araştırmalara yer verdi.
SÜNNET NEDEN HASTANEDE YAPILMALIDIR?
Dr. Siğa, temiz ve steril ortamın sağlanması, ekipman ve olası ani bir müdahale (alerji, kanama vb.) açısından sünnetin hastanede, sünnet konusunda uzman bir cerrah tarafından yapılması gerektiğini kaydetti. Siğa, "Ülkemizde, bu eğitimi sadece çocuk cerrahisi ve üroloji uzmanları almaktadır. Hatalı sünnetlerin çoğu hastane dışında yapılan sünnetlerdir. Hekim olmayan veya hekim olsa dahi sünnet konusunda eğitimi ve yeterince deneyimi olmayan, ehil olmayan ellerde yapılan sünnetlerde sıkça hatalar görülmektedir" dedi.
HEKİM DIŞI SÜNNET NEDEN HALA OLMAKTADIR?
Siğa, yasalara göre hekim dışı sünnetin, 5 yıla kadar hapisle yargılanan bir suç olduğunu vurgulandığını hatırlattı. Halen daha hekim dışı sünnet olduğunu belirten Siğa, "Organ hasarı olması durumunda, bu ceza kat be kat artabilir. Gaziantep ilimizde, geleneksel yapıların güçlü olması ve halk arasında ’aile sünnetçisi’, ’yılların sünnetçisi’, ’40 yıllık sünnetçi’ ve benzeri sıfatlı sünnetçilerin çok olması, dede ve nenelerin yeni cerrahi uzmanlıklardan, örneğin çocuk cerrahisi branşından bihaber olmaları, bunları tercih etmelerine neden olmaktadır. (Bir çok yerde olduğu gibi, Gaziantep ilimizde de sünnet konusunda karar mercii, genelde daha tecrübeli olmaları ve kendilerine duyulan saygı sebebiyle, dede ve nelerdir) Eski yıllara göre, halkımız bilinçlenip bunları çok tercih etmemesine rağmen, bu ’nesep kıyıcısı, sünnetçi güruhunun’ bu menfaatlerinden vazgeçmeye pek niyeti yokmuş gibi görünmektedir. Halkımızın, doğru bilgiye ulaşıp bilinçlenmesi ve bunlara yasaların hatırlatılması, bu kıyımın önüne bir ölçüde geçebilir. Sünnetçilerin ellerinde sünnet hataları çok olmasına rağmen genelde, aileler kendi elleriyle çocuklarını veya torunlarını bunların kucağına verdikleri için, bir suç ortaklığı durumu oluştuğu veya çocuğun adının kötüye çıkacağı endişesiyle, aileler genelde şikayetçi olmaz. Hatalı sünnet şikayetiyle polikliniğimize hemen hemen hergün dışarıdan hastaların başvurduğunu üzüntüyle görmekteyiz. Dışarıda, dedesi tarafında sünnet ettirilen bir hastamın babasının şu sözü, meselenin ne kadar dramatik olabileceğini çok net bir şekilde göstermektedir. Unutmayın ki, sünnet ömürde bir kez yapılan önemli bir cerrahi işlemdir. En değerli varlığımız olan çocuklarımızın sünnetini, biz ciddiye alıyoruz, lütfen siz de ciddiye alın" uyarılarında bulundu.