Vali Tuna’nın Kadın Hakları Günü Mesajı
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Aralık 04, 2015 13:35
Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna, 5 Aralık 2015 Kadın Hakları Günü vesilesiyle bir mesaj yayımladı.
Vali Tuna, Cumhuriyet Dönemi’nden günümüze kadınların her alanda etkinliğinin arttığına dikkat çekti. Vali Tuna, mesajında, “Türk kadını Milli Kurtuluş mücadelemizde, dünyada eşine az rastlanır bir kahramanlık örneği göstermiş ve günümüzde toplumsal alanın tamamında söz sahibi olarak yaşamın ayrılmaz bir parçası ve toplumun temel taşlarından biri olmuştur. Atatürk; Türk milletinin güçlü olması için kadının yüceltilmesi gereğine inandığından, 1924 yılında Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile kızların eğitimde eşit haklara sahip olması sağlanmış ve kadın hakları konusunda temel belge olan Türk Medeni Kanunu’nun 1926 yılında kabul edilmesi ile çağdaş toplum düzenine geçilmiş, yaşamın çeşitli alanlarında karşılaşılan eşitsizlik ve ayrımcılığın kaldırılması için önemli bir adım atılmıştır. 3 Nisan 1930’da Belediye seçimlerine katılma hakkı, 1933 yılında Köy Kanunu ile muhtar, köy ihtiyar heyetine seçme seçilme hakkı ve 05 Aralık 1934 yılında ise birçok batılı ülkeden önce Türk Kadınına milletvekili seçme ve seçilme hakkının tanınması, kadınlarımızın etkin yurttaşlar olarak ülke yönetiminde söz sahibi olmalarına imkan vermiştir. Kadınlara bu hakların verilmesi, Cumhuriyet’in en büyük başarılarındandır. 08 Şubat 1935’te yapılan ilk seçimlerde 17 kadın milletvekili meclise girmiş ve bugün bu sayı artmıştır. Bugün her alanda kadın sayısının artıyor olması, değişim ve dönüşümün en somut örneğidir. Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk “Bir toplum aynı gayeye bütün kadınları ve erkekleriyle beraber yürümezse, ilerlemesine ve medenileşmesine teknik bakımdan imkan, ilmi bakımdan da ihtimal yoktur” diyerek Türk kadınına sosyal ve kültürel alanlarda, eğitimde, hukukta, aile içinde, çalışma hayatında, toplumsal yaşamda ve siyasette erkeklerle eşit haklara sahip olmasının yolunu açmıştır. Türk kadınının toplumdaki yerine tarihi perspektifte bakacak olursak, kadının İslamiyet’ten önce ve sonraki Türk devletlerinde, her zaman önemli ve saygın bir konuma sahip olduğunu görürüz. Dinimizde de kadına çok değer verildiği çeşitli ayetlerle sabittir. “Cennet annelerin ayakları altındadır” buyruğuna yürekten inanan bir dinin mensubu olan bizler, bugüne kadar kadınlara yönelik her türlü şiddetin, ayrımcılığın ve istismarın karşısında olduğumuz gibi bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Kadına seçme ve seçilme hakkı tanıyarak, kadını önemseyen, siyasal ve toplumsal yaşamda etkin kılan bir anlayışa sahip toplumun bireyi olmaktan duyduğum gururla “Kadın Hakları Günü”nü kutluyor, sevginin, şefkatin ve özverinin simgesi kadınlarımıza saygılarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.
Vali Tuna, Cumhuriyet Dönemi’nden günümüze kadınların her alanda etkinliğinin arttığına dikkat çekti. Vali Tuna, mesajında, “Türk kadını Milli Kurtuluş mücadelemizde, dünyada eşine az rastlanır bir kahramanlık örneği göstermiş ve günümüzde toplumsal alanın tamamında söz sahibi olarak yaşamın ayrılmaz bir parçası ve toplumun temel taşlarından biri olmuştur. Atatürk; Türk milletinin güçlü olması için kadının yüceltilmesi gereğine inandığından, 1924 yılında Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile kızların eğitimde eşit haklara sahip olması sağlanmış ve kadın hakları konusunda temel belge olan Türk Medeni Kanunu’nun 1926 yılında kabul edilmesi ile çağdaş toplum düzenine geçilmiş, yaşamın çeşitli alanlarında karşılaşılan eşitsizlik ve ayrımcılığın kaldırılması için önemli bir adım atılmıştır. 3 Nisan 1930’da Belediye seçimlerine katılma hakkı, 1933 yılında Köy Kanunu ile muhtar, köy ihtiyar heyetine seçme seçilme hakkı ve 05 Aralık 1934 yılında ise birçok batılı ülkeden önce Türk Kadınına milletvekili seçme ve seçilme hakkının tanınması, kadınlarımızın etkin yurttaşlar olarak ülke yönetiminde söz sahibi olmalarına imkan vermiştir. Kadınlara bu hakların verilmesi, Cumhuriyet’in en büyük başarılarındandır. 08 Şubat 1935’te yapılan ilk seçimlerde 17 kadın milletvekili meclise girmiş ve bugün bu sayı artmıştır. Bugün her alanda kadın sayısının artıyor olması, değişim ve dönüşümün en somut örneğidir. Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk “Bir toplum aynı gayeye bütün kadınları ve erkekleriyle beraber yürümezse, ilerlemesine ve medenileşmesine teknik bakımdan imkan, ilmi bakımdan da ihtimal yoktur” diyerek Türk kadınına sosyal ve kültürel alanlarda, eğitimde, hukukta, aile içinde, çalışma hayatında, toplumsal yaşamda ve siyasette erkeklerle eşit haklara sahip olmasının yolunu açmıştır. Türk kadınının toplumdaki yerine tarihi perspektifte bakacak olursak, kadının İslamiyet’ten önce ve sonraki Türk devletlerinde, her zaman önemli ve saygın bir konuma sahip olduğunu görürüz. Dinimizde de kadına çok değer verildiği çeşitli ayetlerle sabittir. “Cennet annelerin ayakları altındadır” buyruğuna yürekten inanan bir dinin mensubu olan bizler, bugüne kadar kadınlara yönelik her türlü şiddetin, ayrımcılığın ve istismarın karşısında olduğumuz gibi bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Kadına seçme ve seçilme hakkı tanıyarak, kadını önemseyen, siyasal ve toplumsal yaşamda etkin kılan bir anlayışa sahip toplumun bireyi olmaktan duyduğum gururla “Kadın Hakları Günü”nü kutluyor, sevginin, şefkatin ve özverinin simgesi kadınlarımıza saygılarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.