Usluer Radyo Programında Soruları Yanıtladı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi (PM) üyesi ve Eskişehir 1. sıra Milletvekili Adayı Prof. Dr. Gaye Usluer, katıldığı bir radyo programında önemli açıklamalarda bulundu.
Siyasete 2011 seçimleri ile girdiğini anlatan Prof. Dr. Usluer, 2007’de yaşadığı rektörlük seçimlerinde; seçilmiş olmasına rağmen atanmamış olmasının siyasete girmesindeki en önemli olaylardan biri olduğunu söyledi. Usluer, bunun yanı sıra AK Parti’nin icraatlarının, insanları ötekileştirmesinin, toplumun her kesiminde bir ayrışmaya neden olmasının da siyasete girmesinde önemli nedenler olduğunu belirtti. Siyaseti bir zenginleşme ya da kariyer alanı olarak görmediğini kaydeden Prof. Dr. Usluer, siyaseti insana hizmet alanı olarak gördüğünü ifade etti. Hekimlik yaptığı zamanlarda da insanlara hizmet ettiğini dile getiren Usluer, sadece sağlık alanında değil toplumsal hayatta siyasetin içinde çalışarak, yine insanlara hizmet edeceğini söyledi.
"HALKÇI SÖYLEMLERLE YOLA ÇIKTIK"
Eskişehir merkezinde ve ilçelerinde gerçekleştirdiği ziyaretlerde, tüm evlerde ortak şikayetin ekonomik kaygılar olduğunu aktaran Prof. Dr. Gaye Usluer, "Bu nedenle CHP, seçimlerde ekonomik sorunları ön plana çekti. Bu seçimi diğer seçimlerden ayrıcalıklı kılan Türkiye’nin bugünkü ekonomik durumudur. 2014 verilerine göre Türkiye’nin büyüme oranı yüzde 2.9’dur. Bu Türkiye Cumhuriyeti Tarihindeki en düşük büyüme hızıdır. Bugün Türkiye’de 17 milyon yoksul vatandaşımız var. 11 milyon emeklimiz var ve 8 milyon emeklimizin maaşı bin liranın altında. Asgari ücretli sayısı 6 milyon. Asgari ücretin 849 TL, açlık sınırının bin 348 TL olduğu ülkemizde ekonomi tam bir arapsaçı. AKP hükümetleri döneminde siyaset, iktidarın zenginleşme aracına dönüştürülmüştür. Bu nedenle biz ekonomi ağırlıklı bir seçim bildirgesi hazırladık. Ülkenin temel sorunlarına odaklandık; işsizlik, düşük maaşlar, milli eğitimdeki karmaşa, sağlık hizmetinin ticari meta haline getirilmesi bunların başında gelmekte. Söylemlerimiz insan odaklı ve toplumsal refahın tabana yayılması merkezli" dedi.
"ADALET TERAZİSİNİN ŞİRAZESİ KAYDI"
Kemalizm, Altı Ok ve Laiklik kavramlarının CHP’nin vazgeçilmezleri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Usluer, "Laiklik, inançsızlık değildir. Devletin tüm inançlara eşit uzaklıkta olması, inanç özgürlüğünün sağlanmasıdır. AKP inanç üzerinden siyaset yapan, insanların inançlarını, kutsalını siyasete alet eden bir parti. İktidarı insanların inançları üzerinden siyaset yapan bir iktidar. Biz CHP olarak inanç özgürlüğüne ve inançların yaşanma biçimlerine saygılıyız. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu gömleğin ilk düğmesinin demokrasi olduğunu söyledi. İlk düğmeyi yanlış iliklediğinizde arkadan gelenler elbette doğru olmayacaktır. Biz önceliği demokrasinin yeniden inşa edilmesine veriyoruz. Uluslararası kuruluşlar Türkiye’de demokrasiyi hibrid demokrasi olarak nitelendiriyorlar bu yüzden. Hukukun üstünlüğü yerini üstünlerin hukukuna bıraktı. Eskiden adalet mülkün temeli diyorduk, şimdi inşallah yolumuz adliyeye düşmez diyoruz, adalet terazisinin şirazesi bozuldu. Bugün iktidar partisi artık refahı ve huzuru oluşturmaktan uzak, vatandaşını korkutan, yıldıran, öfkeyle susturan bir parti. Sokaktaki Ayşe teyze kulağımıza eğilip, "Evladım bizi bunlardan kurtarın" diyorsa, birilerinin gitme zamanı gelmiştir" diye konuştu.
HEKİMLİK VE SİYASET
Prof. Dr. Usluer, hekimlik ve siyaseti de ilişkilendirerek, "Hekimlikte önce hastanın şikayetlerini dinlersiniz, sonra muayene edersiniz, sonra tüm bunlar üzerinden tetkikler yapıp tedaviye geçersiniz. Ancak bazı hastalıklarda tedavi kolay olmayabilir. 13 yıllık AKP iktidarı ülkenin ve ülkenin insanlarının belini bükmüştür. Oluşan hasar, kronik bir hastalık görünümündedir. Devlet ağır yaralar almış ve hastadır. Bu nedenle tedavisi de çok kolay olmayacaktır” şeklinde konuştu.
Seçimlerden sonra da şehrin milletvekili olarak tüm vatandaşlar için ulaşılabilir olmaya devam edeceğini kaydeden Usluer, "Şehir merkezinde bir bürom var, burayı seçmenlerimle görüşme alanı olarak tasarladım, burası hiç kapanmayacak herkesin bana ulaşabileceği bir yer olacak" ifadelerini kullandı.
"CHP, ESKİŞEHİR’DE BİRİNCİ TÜRKİYE’DE İKTİDAR OLACAK"
Usluer, Eskişehir’in en önemli sorunun, merkezi yönetimin kendi partisinden olmayan yerel yönetimlerle uyum içinde çalışmaması olduğunu da anlatarak, şöyle konuştu:
"Merkezi yönetimler ve yerel yönetimlerle işbirliği sağlanması Eskişehir’in gelişmesi açısından çok önemli ve öncelikli. Merkezi hükümet CHP’li yerel yönetimleri başarısız kılmaya çalışıyor. Bu nedenle Eskişehir’e kazandırılacak hizmetler aksıyor, gecikiyor. Stadyumun nereye taşınması gerektiği, eski stadyumun yerinin ne olacağı bu nedenle çözümlenemeyen sorunlar haline getirilmiştir. Eskişehir YHT’nin merkezi olacak denirken, bugün iktidar partisinin direk Ankara-İstanbul hattından bahsediyor olması adeta Eskişehir’e kesilmiş özel bir ceza niteliğindedir. Yaklaşık 400 kişinin istihdam ettiği, Eskişehir, Bilecik, Kütahya, Afyon ve Uşak’a hizmet veren elektrik dağıtım şirketi OEDAŞ’ın merkezinin Kütahya’ya taşınacağının açıklanması yine Eskişehir halkına kesilmiş bir ceza ve şehrimizin ötekileştirilmesidir. İktidar partisi 2011 seçimlerinde şehrimize yönelik hiçbir vaadini gerçekleştirmemiştir. Açılacağı söylenen Yüksek Teknoloji Üniversitesi’nin "Y" harfi bile 4 yıl boyunca gündeme gelmemiştir. Milli Eğitim Bakanı 3. üniversitenin açılamamasının sorumlusu olarak TBMM’nin erken kapanmasını mazeret olarak sunmuş, 3. üniversitenin 2016 yılında açılacağını söylemiştir. Bu defa da erteledi. Çevreyolu Eskişehir’in ulaşım yükünü taşımakta zorlanıyor. Özetle; iktidarın yapması gerekenleri yapmadığını, yapacağım dediklerini yapmadığını bu şehirde yaşayan herkes görmekte ve bilmekte. 7 Haziran seçimlerinde Eskişehir halkı birlik olacak, hep birlikte iktidarı değiştireceğiz. CHP Eskişehir’de birinci ve Türkiye’de iktidar partisi olacak.”