Türkçe öğrenip ülkelerinde "kültür elçisi" oluyorlar

Güncelleme Tarihi:

Türkçe öğrenip ülkelerinde kültür elçisi oluyorlar
Oluşturulma Tarihi: Ocak 08, 2015 11:59

- Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezinde Türkçe öğrenen yabancı öğrenciler hem kenti yakından tanıma imkanı buluyor hem de sosyal yaşama daha iyi adapte oluyor - Merkez Müdürü Yrd. Doç. Dr. Demiral: "Öğrenciler burada hem ülkelerini tanıtıyor hem de Türkiye'de öğrendiği bilgi ve tecrübeleri ülkelerine aktarıyor, adeta kültür elçilerimiz oluyorlar" - "Burada onları sadece öğrenci olarak görmüyoruz, onlar bizim kardeşlerimiz. Maksatları sadece Türkçe öğrenmek ve üniversiteyi okumak değil, dünyadaki barışı, huzuru, kardeşliği pekiştirmek"

Haberin Devamı

ESKİŞEHİR (AA) - YILDIZ NEVİN GÜNDOĞMUŞ - Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER) Müdürü Yrd. Doç. Dr. Hilmi Demiral, yabancı öğrencilerin, Türkiye'de Türkçe eğitimi alırken öğrendiği bilgileri ve edindikleri deneyimleri ülkelerine aktararak adeta birer "kültür elçisi" olduğunu söyledi.

Demiral, AA muhabirine yaptığı açıklamada, merkezin 2012 yılının kasım ayında kurulduğunu belirtti.

Dünyanın pek çok ülkesinden Türkiye'ye gelen 4 bin öğrencinin, üniversitelere kayıt yaptırmadan önce Türkçe öğrenmesi gerektiğine dikkati çeken Demiral, 2012 senesinde 25 öğrenciyle başladıkları eğitim sürecinde 200 öğrenciye ulaştıklarını anlattı.

Öğrencilerin, 80 ülkeden geldiğini aktaran Demiral, "Yüksek lisans, doktora ve lisans aşamasında eğitim alıyorlar. Bütün masraflarını Türkiye Cumhuriyeti karşılıyor. Yani hem kendilerine burs veriyor hem yurt paralarını hem de TÖMER ücretlerini ödüyor. Öğrenciler burada hem ülkelerini tanıtıyor hem de Türkiye'de öğrendiği bilgi ve tecrübeleri ülkelerine aktarıyor, adeta kültür elçilerimiz oluyorlar" diye konuştu.

Haberin Devamı

Demiral, geçen ekim ayında başladıkları Türkçe derslerinin haziran ayında sona ereceği bilgisini verdi.

Merkezin hedeflerine ilişkin bilgi veren Demiral, şöyle devam etti:

"Bundan sonraki hedefimiz, öncelikle çevremizden başlayarak Eskişehir'in eğitim, ekonomisi ve mühendislik ortamlarının tanıtımını sağlamak çünkü bu öğrenciler 10 yıl sonra iş sahibi olacak, ülkelerinde önemli mevkilerde yer alacaklar. Onların ülkeleriyle Türkiye arasında köprü görevi yaparak bu ilişkinin devam etmesini istiyoruz. Burada onları sadece öğrenci olarak görmüyoruz, onlar bizim kardeşlerimiz. Maksatları sadece Türkçe öğrenmek ve üniversiteyi okumak değil, dünyadaki barışı, huzuru, kardeşliği pekiştirmek. Aslında bu öğrencilerimiz arasında din, ırk farklılıkları olanlar var. Onlara, ülkelerindeki barışı da öğretmeye çalışıyoruz yani ülkelerinin kalkınması, gelişmesi için yardım etmeye çalışıyoruz. Aslında kültürlerini Türkçe tanımalarına yardımcı oluyoruz. Döndüklerinde ülkelerinin sorunlarını çözüp inşallah bizimle iş birliği yapmaya devam edecekler."

Haberin Devamı

Hilmi Demiral, öğrenciler arasında da yakın dostluklar kurulduğunu vurguladı.

Hiçbir çıkar gözetmeden adeta bir anne, bir baba gibi onlara Türkçeyi öğrettiklerini dile getiren Demiral, "İlerleyen zamanlarda evlenenler, tatillerde birbirlerinin ülkelerine ziyarete gidenler oluyor. Aslında burada dünyadaki kardeşliğe de katkı sağlıyoruz. Bu, aslında Türkiye Cumhuriyeti'nin önemli bir işlevi. Burada sadece Türkçe öğrenip üniversite eğitimi almalarını istemiyoruz, dünya kardeşliğinin gerçek anlamda nasıl olacağını göstermeye çalışıyoruz" ifadesini kullandı.

- Sosyal medyadan da Türkçe öğreniyorlar

ESOGÜ TÖMER Müdür Yardımcısı Halit Çelik ise öğrencilerin, Türkçe'yi daha çabuk kavraması için sosyal medyayı da kullandıklarını bildirdi.

Haberin Devamı

Özellikle Facebook üzerinden öğrencilerle irtibat halinde olduklarına değinen Çelik, şunları kaydetti:

"Atasözü, deyim gibi konularda öğrencilerimize yardımcı oluyoruz çünkü bu konuda çok zorlanıyorlar. Biz de her gün sosyal platform üzerinden bir deyim paylaşarak anlamalarını istiyoruz. Onlar da kendince anlamlar veriyor. Türkçe kelimeleri oradan kullanarak geliştirmeye çalışıyorlar. Biz de ertesi gün deyimin anlamını paylaşıyoruz . Böylece öğrencilerin hem sosyal ağlarda daha bilinçli dolaşmasını sağlıyoruz hem de Türkçeyi her daim onlarla paylaşmış oluyoruz."

Öğrenciler ise Türkçe'de en çok eş anlamlı kelimelerde zorlandıklarını ifade ederek, Türkiye'de bulunmaktan duydukları mutluluğu dile getirdi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!