Güncelleme Tarihi:
ESKİŞEHİR,(DHA)- ESKİŞEHİR Odunpazarı Belediyesi Kemal Tahir Kütüphanesi, Herkes İçin Kütüphane Programı (KİK) ve Türk Kütüphaneciler Derneği (TKD) 'Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Yalnız Değilsiniz' konulu bir panel düzenledi.
Türk Kütüphaneciler Derneği 'Herkes İçin Kütüphane Projesi' kapsamında, Odunpazarı Belediyesi Kemal Tahir Kütüphanesi ve Kadın Aile Müdürlüğü'nün desteği ile 'Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Yalnız Değilsiniz' konulu bir panel gerçekleştirdi.
Odunpazarı Belediyesi Yunus Emre Kültür Merkezi'nde düzenlenen panele, Eskişehirli kadınlar yoğun ilgi gösterdi. Av. Emre Genç'in moderatörlüğünü yaptığı 'Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Yalnız Değilsiniz' panelinin konuşmacıları ise Eskişehir Barosu Kadın Hakları Komisyonu'ndan Av. Fatma Girgin, Ankara Barosu Gelincik Merkezi Başkanı Av. Aslı Koçak Arıhan oldu. Kadına yönelik şiddetin masaya yatırıldığı panelde şiddet türleri ve kadına yönelik şiddetin medyaya nasıl yansıdığı da tartışıldı.
'ŞİDDET DÖNGÜSÜNÜN KIRILMASI GEREKİYOR'
Ankara Barosu tarafından 2 Nisan 2011 yılında hayata geçirilen Gelincik Merkezi'ni anlatan Av. Aslı Koçak Arıhan, Gelincik Merkezi'nin; psikolojik, ekonomik ve cinsel şiddete maruz kalan kadın, çocuk ve LGBTİ bireylerin uğradıkları şiddet ile ilgili olarak özel eğitim almış ve konusunda uzman 45 Rehber Avukat ve 221 Gönüllü avukattan oluştuğunu söyledi. Arıhan, ihtiyaç halinde psikologlar ve sosyal hizmet uzmanlarından da yardım aldıklarını ifade etti. Kadına yönelik şiddeti; fiziksel, cinsel, ekonomik ve psikolojik olarak 4 kategoride ele alan Arıhan, "Kadına yönelik şiddet, içinde yaşadığımız toplumda iliklerimize kadar hissettiğimiz bir konu. En kötüsü de zaman içinde kanıksadığımız bir duruma geldiö dedi. Şiddet gören kadınlarla birebir görüşme imkanı bulduğunu söyleyen Arıhan, “Herkesin hikayesi belli bir yerden sonra aynı. Adam pişman olmuş, bir kez daha yapmayacağını söylemiş, klasik olarak da aile bozulmasın, çocuklar var diye de evliliğe devam edilmiş. Döngü tekrar başa geliyor ve tekrar şiddet görülüyor. Buradaki şiddet döngüsünün kırılması lazım. Elbette evlilik kurumu önemli, ancak evlilik kurumu sadece kadının birçok şeye göğüs gererek sürdürmesi gereken bir kurum değil" diye konuştu.
Sadece fiziksel şiddetin şiddet olarak kabul edildiğini belirten Arıhan, bunun çok büyük bir hata olduğunu sözlerine ekledi.
'KADINA YÖNELİK ŞİDDET VAKALARI YÜZDE BİN 400 ARTTI'
Kadına yönelik şiddet ya da cinsel saldırı davalarında dayanışmanın önemine dikkat çeken Eskişehir Barosu Kadın Hakları Komisyonu'ndan Av. Fatma Girgin, "Pratiklerimiz bize; mahkeme salonuna girdiğimizde kadına yönelik şiddet vakasının davasında çıkacak kararı o salondaki kadınların çokluğu ve kadın dayanışmasının belli ettiğini gösterdi" dedi.
Medyada her gün sayısız kadına yönelik şiddet haberinin yer aldığını dile getiren Girgin, "Öldürmek, cinsel saldırı, öldürmeye teşebbüs gibi. Yer, zaman ve mekan fark etmiyor. Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde bile ülkemizde kadınların şiddet gördüğüne tanıklık ettik. Her yaştan, her meslekten kadın ülkemizde şiddete uğruyor" diye konuştu.
Kadına yönelik şiddetin medyada veriliş biçiminin bazen bu şiddeti özendirici olabildiğini vurgulayan Girgin, medyanın kadına yönelik şiddeti haberleştirirken kullandığı dile dikkat etmesi gerektiğinin altını çizdi. İnsan Hakları Derneği'nin hazırladığı rapora da değinen Girgin, "Bu rapor eski bir rapor verileri güncel değil. Ama bu raporda göre 6 yılda 4 bin kadın öldürülmüş. Ve bu oran günümüze yaklaştıkça artıyor. 2002'den günümüze kadar kadına yönelik şiddet vakaların yüzde bin 400 arttı"dedi. Kadınlara şiddete uğradıklarında neler yapmaları gerektiğini de anlatan Girgin, kadınların şiddete uğradığında ilk kime haber vereceklerini belirlemesi gerektiğini kaydetti.
Girgin, kadınlara 'şiddete uğradığımda ulaşabileceğim kişiler' listesi hazırlamayı da tavsiye etti. Sunumların ardından panelistler, panele katılan kadınların sorularını cevapladı.
-