İz Bırakanlar, okuyucuyla buluştu

Hakan TÜRKTAN-Saadet YÖRÜKÇÜ / ESKİŞEHİR,(DHA)- ESKİŞEHİRLİ sanatçı Bahattin Atak tarafından hazırlanan, Odunpazarı Belediyesi tarafından basılan 'Eskişehir'de iz bırakanlar' adlı kitap okuyucuları ile buluştu.

Bahattin Atak tarafından hazırlanan Yunus Emre, Battal Gazi ile Anadolu Üniversitesi'nin kurucularından Prof.Dr.Orhan Oğuz, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof.Dr.Yılmaz Büyükerşen ve Eskişehirspor'un efsane futbolcularından Prof.Dr. Fethi Heper'in hayatının anlatıldığı 5 ciltten oluşan 'Eskişehir'de iz bırakanlar' adlı kitabın tanıtım toplantısı Hasan Polatkan Kültür Merkezi'nde yapıldı.

Toplantıya Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyüerşen, CHP Milletvekili Utku Çakırözer, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Han İlçesi Belediye Başkanı Erdal Şanlı, Prof.Dr. Fethi Heper ve toplantının onur konuğu gazeteci, hattat, ressam Ethem Çalışkan ile çok sayıda kişi katıldı.

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, "Eskişehir'in Cumhuriyet sonrası gelişiminde etkili olan 3 tane önemli olan isim var. Biz şunu istiyoruz. Kıymet bilen vefa duygusu olan ve kente hizmet edenlerin bunun karşılığını gördüğü bir ortam sağlamak istiyoruz. Yunus Emre'yi Battal Gazi'yi anlatmaya ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz. Sevgiyi, hoşgörüyü, kardeşliği Türkiye'ye yaymamız gerektiğini düşünüyoruz. Bugünün Eskişehir'in oluşumunda çok ciddi bir şekilde katkısı olan ve akademin kuruluşundan itibaren Eskişehir'de ciddi eğitim gelişmeleri sağlayan Orhan Oğuz'un da unutulmaması gerekir. Hangi siyasi görüşten olursa olsun bizim hedefimiz amacımız Eskişehir'e hizmet edenleri takdir etmek. Bu çalışmaya bu amaçla başladık" dedi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'de yaptığı konuşma da vefanın önemine değinerek şunları söyledi:

"Eskiden vefa diye bir şey duyardık. Vefa bozacısı, sonra İstanbul'a gittiğimde Vefa'nın orada bir semt olduğunu öğrendim. Hakikaten vefa çok önemli bir şey. Kadir bilir olmak Sezar'ın hakkını Sezar'a teslim etmek. Batıya baktığımızda insanları ödüllendirmek için derece derece ödüller verirler. Bizim Osmanlı'da da hizmete bakılmadan dağıtılan nişanlar vardı. Kocaman kocaman kimisi kıymetli taşlarla süslü, kimisi kurdeleli, kimi altından. Avrupalılarda bunu hep devam ettirmişler. Son dönemlerde bizde de Cumhurbaşkanlığı tarafından nişanlar ihtas edildi. Devlet nişanı ödülü diye, edebiyatçılara, sanatçılara ya da değişik mesleklerdeki insanlara veriliyor onun bir de belgesi var. Biz de zaman zaman onlara benzeyerek, yabancı ülkelerde isim yapmış ya da insanlığa faydası olmuş insanlara o nişanları takıyoruz. Bir teki geri çevrildi. Bir tek Mandale geri çevirdi. Tamam Cumhurbaşkanlığı nişanı oldu, gönül ister ki bir de Atatürk nişanı olsun. O hala Türkiye'de yapılamadı. Ben de belediye başkanlığımda geçmiş belediye başkanlarının büstünü yaparak Yunus Emre Parkı'na yerleştirdik. Daha yapamadıklarımda var. Bana ne uğraşıyorsun dediler. Dedim bir taş bile koyduysa bir taşın üzerine bir taş koyduysa o şehrin insanları için onun için onlara şükran duygularımızı belirtmek için dedikten sonra. Bana senin kini ne zaman yapacaklar dediler. Ben öldükten sonra mezar taşımı kırmasınlar ya da çalmasınlar yeter dedim."

--