IŞİD’in Kaçırdığı Astsubayın Re’sen Emekli Edilmesine Kınama
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Haziran 27, 2015 12:24
Re’sen Emekliler Derneği Onursal Başkanı Servet Kahramaner, Kilis’te ocak ayında IŞİD tarafından kaçırılan ve 4 gün sonra serbest bırakılan Astsubay Özgür Örs’ün re’sen emekliliğe sevk edilmesini kınadı
Kahramaner, yaptığı açıklamada, Astsubay Özgür Örs’ün, “IŞİD’e mukavemet göstermediği, bu olayın basında yer almasıyla örgüt propagandasına malzeme olduğu ve TSK’nın itibarını zedelediği” gerekçesiyle önceki gün Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla re’sen emekliliğe sevk edildiğini belirtti. Meslektaşlarına yapılan bu hukuksuz uygulamayı şiddetle kınadıklarını belirten Servet Kahramaner, “Kişilere adil yargılanma ve savunma hakkı verilmeden, çağın gerisinde kalmış bu tarz uygulamaların evrensel hukuk ilkeleri ile bağdaşmadığını, Anayasa ile güvence altına alınan "Temel hak ve hürriyetlere" açık bir müdahale olduğunu "Adil yargılanma ve savunma hakkının" açıkça çiğnendiğini vurguluyor, yapılan bu hukuksuz işlemi kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz.
Yaptıkları tüm uyarılara rağmen 16 Şubat 2013 tarihinde yürürlüğe giren 6413 sayılı TSK Disiplin Kanunu’nun, kast sisteminin ve vesayetin tüm hızıyla devam edeceğinin bir kanıtı olduğunu iddia eden Kahramaner, “Söz konusu kanunun yürürlülük tarihinden bu yana TSK içinde intihar eden asker sayısı artmış, birçok asker de sorgusuz sualsiz re’sen emekli edilerek adeta kıyıma uğratılmıştır. Görünen o ki; bu yasa daha bir çok masum insanın ocağını söndürecek, bir çok ailenin de dağılmasına sebebiyet verecektir. Bir yandan evrensel hukuk ilkleri kapsamında TSK içinde oda ve göz hapsi cezaları kaldırılırken, öte yandan Anayasaya aykırı olduğu tüm hukuk çevrelerince açıkça ifade edilen re’sen emeklilik kararının söz konusu kanunla Yüksek Disiplin Kurulunun takdirine bırakılmasını anlamak mümkün değildir. İç Hizmet 35 inci maddenin kaldırılmasıyla darbe tehdidinin ve vesayetin ortadan kaldırılamayacağını, bununla birlikte askeri yargı sistemi ve 6413 sayılı TSK Disiplin Kanunun kaldırılması, 926 sayılı TSK personel kanunu ile subay astsubay sicil yönetmeliklerinin ivedi olarak revize edilmesi gerektiğini bir kez daha ifade ediyoruz. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz her ne kadar çağın gereklerine uygun modern araç, gereç ve silahlarla donatılsa da, bu teknolojileri kullanacak olan asli unsurun ‘İnsan’ olduğu unutulmamalıdır. Silahlı Kuvvetlerin bölgesinde caydırıcı bir güç olabilmesi ancak, moral motivasyonu yüksek, kendine özgüveni olan askerlerle mümkündür. Baskıcı, dayatmacı yasalar yürürlükte olduğu müddetçe bunu sağlamak mümkün olmayacaktır. Bu bağlamda öncelikle geçmiş dönemlerde yapılan yanlışların düzeltilmesi, mağduriyetlerin giderilmesi, yaptığımız uyarı ve önerilerin dikkate alınması normalleşme sürecini hızlandıracağı gibi bu güzide kurumumuza olan inancı da pekiştirecektir. Tüm çaba ve gayretimiz mensubu olduğumuz ve görev yapmaktan onur duyduğumuz Silahlı Kuvvetlerimizin bölgesinde daha etkin ve caydırıcı bir güç haline gelmesi içindir” diye belirtti..
Kahramaner, yaptığı açıklamada, Astsubay Özgür Örs’ün, “IŞİD’e mukavemet göstermediği, bu olayın basında yer almasıyla örgüt propagandasına malzeme olduğu ve TSK’nın itibarını zedelediği” gerekçesiyle önceki gün Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla re’sen emekliliğe sevk edildiğini belirtti. Meslektaşlarına yapılan bu hukuksuz uygulamayı şiddetle kınadıklarını belirten Servet Kahramaner, “Kişilere adil yargılanma ve savunma hakkı verilmeden, çağın gerisinde kalmış bu tarz uygulamaların evrensel hukuk ilkeleri ile bağdaşmadığını, Anayasa ile güvence altına alınan "Temel hak ve hürriyetlere" açık bir müdahale olduğunu "Adil yargılanma ve savunma hakkının" açıkça çiğnendiğini vurguluyor, yapılan bu hukuksuz işlemi kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz.
Yaptıkları tüm uyarılara rağmen 16 Şubat 2013 tarihinde yürürlüğe giren 6413 sayılı TSK Disiplin Kanunu’nun, kast sisteminin ve vesayetin tüm hızıyla devam edeceğinin bir kanıtı olduğunu iddia eden Kahramaner, “Söz konusu kanunun yürürlülük tarihinden bu yana TSK içinde intihar eden asker sayısı artmış, birçok asker de sorgusuz sualsiz re’sen emekli edilerek adeta kıyıma uğratılmıştır. Görünen o ki; bu yasa daha bir çok masum insanın ocağını söndürecek, bir çok ailenin de dağılmasına sebebiyet verecektir. Bir yandan evrensel hukuk ilkleri kapsamında TSK içinde oda ve göz hapsi cezaları kaldırılırken, öte yandan Anayasaya aykırı olduğu tüm hukuk çevrelerince açıkça ifade edilen re’sen emeklilik kararının söz konusu kanunla Yüksek Disiplin Kurulunun takdirine bırakılmasını anlamak mümkün değildir. İç Hizmet 35 inci maddenin kaldırılmasıyla darbe tehdidinin ve vesayetin ortadan kaldırılamayacağını, bununla birlikte askeri yargı sistemi ve 6413 sayılı TSK Disiplin Kanunun kaldırılması, 926 sayılı TSK personel kanunu ile subay astsubay sicil yönetmeliklerinin ivedi olarak revize edilmesi gerektiğini bir kez daha ifade ediyoruz. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz her ne kadar çağın gereklerine uygun modern araç, gereç ve silahlarla donatılsa da, bu teknolojileri kullanacak olan asli unsurun ‘İnsan’ olduğu unutulmamalıdır. Silahlı Kuvvetlerin bölgesinde caydırıcı bir güç olabilmesi ancak, moral motivasyonu yüksek, kendine özgüveni olan askerlerle mümkündür. Baskıcı, dayatmacı yasalar yürürlükte olduğu müddetçe bunu sağlamak mümkün olmayacaktır. Bu bağlamda öncelikle geçmiş dönemlerde yapılan yanlışların düzeltilmesi, mağduriyetlerin giderilmesi, yaptığımız uyarı ve önerilerin dikkate alınması normalleşme sürecini hızlandıracağı gibi bu güzide kurumumuza olan inancı da pekiştirecektir. Tüm çaba ve gayretimiz mensubu olduğumuz ve görev yapmaktan onur duyduğumuz Silahlı Kuvvetlerimizin bölgesinde daha etkin ve caydırıcı bir güç haline gelmesi içindir” diye belirtti..