Gazeteci Adem Özköse ESOGÜ’de Öğrencilerle Buluştu

Filistin’e yardım götürmek için yola çıkan Mavi Marmara gemisinde bulunan gazeteci Adem Özköse, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda sohbet etkinliği düzenledi.
Osmangazi Uluslar arası Öğrenci Kulübü ve Uluslararası Yunus Emre Öğrenci Derneği (YUDER) işbirliği ile düzenlenen etkinlikte, Özköse, Gazze’deki anılarını ve tecrübelerini öğrencilerle paylaştı. Etkinliğe, Uluslararası Yunus Emre Öğrenci Derneği (YUDER) Başkanı Nihat demir, Odunpazarı Emekli Müftüsü İsmail Hakkı Dere, İHH Eskişehir Şube Başkanı Musa Karadaş ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Karşılıklı sohbet şeklinde gerçekleştirilen konferans Kur’an tilavetiyle başladı. Programın sunuculuğunu Kamerunlu Cabir el Sabah, Kur’an-ı Kerim tilavetini Yemenli Halit el Malahi isimli Osmangazi Üniversitesi’nde okuyan öğrenciler yaptı. Ardından Osmangazi Üniversitesi Uluslararası Öğrenciler Birliği Kulüp Başkanı Ahmet Yunus selamlama konuşması gerçekleştirdi.
Ardından konuşmasına başlayan Özköse, arkadaşlarının stantlarına yapılan saldırıyı kınadı. Her durum karşısında sabırlı olunması gerektiğini aktaran Özköse, “Biz, bu ülkede yabancı değiliz, bu ülkeye sonradan gelmedik arkadaşlar. 200 sene 300 sene önce bu topraklarda olanlar bizim gibi düşünüyordu. Biz dünde bu ülkedeydik. Dün birçok engeller çıkarıldı karşımıza. Darağaçları kuruldu, İskilipli Atıflar katledildi, ezanlar yasaklatıldı, biz bu ülkede var olduk. Başörtülü kardeşlerimizin okullara girmeleri yasaklandı, imam hatipli kardeşlerimizin önleri kesildi, kardeşlerimiz zindanlara atıldı biz yine var olduk. Dün nasıl var olduysak bugünde varız yarın da var olacağız” dedi.
“ÜMMET OLMAK KADAR GÜZEL ŞEY YOK”
Konuşmasında İslam kardeşliğine de değinen Özköse, dünyada İslam kardeşliği ve ümmet kadar güzel bir şeyin olmadığına dikkat çekti. Özköse, “Sadece bunun için Rabbimize sürekli şükretmemiz lazım. Rengi, dilleri, büyüdükleri şehirler bizlerden farklı olan insanlarla binlerce yıldır birbirimizi tanıyormuşuz gibi, kardeşmişiz gibi bir araya geldiğimizde bir duygu oluşuyor içimizde” ifadelerini kullandı.
“SİZLER ÜMMETİN ÖNDERLERİSİNİZ”
Özköse, gençlerin sorumluluk sahibi olmaları gerektiğini anlatarak şöyle devam etti:
“Mursi zindana girerken bir sancak teslim ediyordu bize. Bangladeş’te Abdulkadir Mollalar zindana girerken bize bir sancak teslim ediyorlardı. Abdulkadir Molla’ya özür dile diyorlar oradaki yöneticiler. Ümmetin onuru ve şerefini ayaklar altına almamak için özür dilemiyordu. Orada sadece Bangladeşteki Müslümanlar adına değil, tüm Ümmeti Muhammed adına mücadele verdiğini düşünüyor. Seyit Kutub idama giderken bize bir sancak bıraktı. Bu ümmet sancağıdır. Zindanlara giren, şahadete giden her büyüğümüz her kardeşimiz bize bir sancak teslim ediyor. Esma’nın babasına yazdığı mektupta ne diyordu; Sürekli vaktimi Ümmeti Muhammed’in dertleri için geçiriyordum. Sadece İslam davası değil beşeri ideolojilerde gençlerin fedakarlıklarıyla yükselmiştir. Sizler Ümmetin önderlerisiniz, sizler bu ümmetin öncülerisiniz, sizler az bir şey değilsiniz.”
“BÜTÜN ÜMMETİN GÖZÜ SİZİN ÜZERİNİZDE”
Son yüz yılda ümmetin çok zor bir dönemden geçtiğinin altını çizen Özköse, “Mekke, Medine Müslümanlar için nasıl kutsalsa siyasi olarak bu topraklarda kutsal. Bütün ümmetin gözü sizin üzerinizde. Basit bir coğrafyada yaşamıyorsunuz. Ve 100 yıl önce Osmanlı bir gökkubbeydi. Caminin gök kubbesini yıkarsanız ne olur? Cami biçimsiz bir hale gelir. Gökkubbeyi yıktılar. Biz tespihin imamesiydik. Ehli küfür imameyi kopardı. Yani hilafeti yıktılar. Müslümanların şu son 100 yılda yaşadıkları gibi bir dönem yok tarihlerinde. Müslümanların hep halifeleri olmuştur. Tesbihin imamesini koparırsan taneler dağılır. Osmanlı’nın yıkılmasıyla birlikte bu tanelerde dört bir tarafa dağıldı. Bu imame tekrar yerine gelse bu tanelerde tekrar toplanır. Sizin böyle bir mesuliyete sahip olmanız lazım” şeklinde konuştu.
“BU TOPRAKLARDAKİ İNSANLARIN ÜMMETİ MUHAMMED’İN KALBİNDE BAMBAŞKA BİR YERİ VAR”
Anadolu topraklarının sadece Diyarbakır, Samsun’dan ibaret olmadığını vurgulayan Özköse, en küçük bir sıkıntıda bütün gözlerin Türkiye coğrafyasında olduğuna dikkat çekti. Özköse, “Anadolu demek Şam demek, Anadolu demek Kahire, Saray Bosna, Nijer, Nijerya demek. Onun için en ufak bir şeyde bütün herkesin gözü bizim coğrafyamızda oluyor. Bu topraklardaki insanların Ümmeti Muhammed’in kalbinde bambaşka bir yeri var. Çünkü ecdadımız yüzlerce yıl İslam’a mazlumlara hizmet etmiş. Şunu unutmayın insan olmak birazda başkalarının acılarını hissetmek demektir” dedi.
Salondaki misafirlerin sıkıntılarını dinleyen Özköse, ardından kendine yöneltilen soruları yanıtladı. Birkaç anısını anlatan Özköse, ardından konuşmalarını sonlandırdı.