Eskişehir'de FETÖ sanığına hapis cezası

Hakan TÜRKTAN/ESKİŞEHİR,(DHA)- ESKİŞEHİR'de FETÖ üyesi olmakla suçlanan cami imamı Eyüp Çoban 7 yıl 3 ay, polis okulu öğrencilerinin mahrem imamı olduğu öne sürülen Tayfun Kelekçi ise 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Aynı mahkemede açılan başka bir FETÖ davasında tutuklu yargılanan ve subayların mahrem imamı olduğu öne sürülen Mustafa Yılmaz'ın duruşması ise ertelendi.
Eskişehir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün ilk olarak FETÖ/PDY soruşturması kapsamında hakkında dava açılan tutuklu sanık cami imamı Eyüp Çoban'ın duruşması yapıldı. Terör örgütünün haberleşme sistemi olan ByLock programını kullandığı öne sürülen Eyüp Çoban suçlamaları kabul etmedi. Mahkeme heyeti Çoban'ı 7 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırarak cezaevinde kaldığı tutukluluk süresini göz önünde bulundurup tahliyesine karar verdi.
12 YIL HAPİS CEZASI
Aynı mahkemede FETÖ üyesi olmakla suçlanan Tayfun Kelekçi'nin duruşması yapıldı. Polis okulu öğrencilerinin mahrem imamı olmakla da suçlanan Tayfun Kalekçi suçsuz olduğunu öne sürdü. Mahkeme heyeti SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile Giresun'da tutuklu bulunan Erkan Karaman'ı tanık olarak dinledi. Karaman, "2005 yılında üniversitede mahrem diye ifade edilen evlerde kalıyordum. Burada Tayfun Kelekçi de vardı. Bu evlerde kalan kişiler Samsun Polis Okulu'nda okuyan öğrencilerle görüşüyordu. Ben de Tayfun da bu öğrenci polislerle görüşüyorduk" dedi. Heyet, tutuklu sanık Tayfun Kelekçi'yi 12 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Eskişehir 2'nci Ağır ceza Mahkemesi'nde FETÖ üyesi ve örgütün subaylardan sorumlu mahrem imamı olduğu öne sürülen Mustafa Yılmaz'ın da yargılanmasına devam edildi. Yılmaz duruşmada suçlamaları kabul etmedi. 
Mahkeme heyeti, Eskişehir H Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan ve etkin pişmanlıktan yararlanarak itirafçı olan, örgütün astsubay ve uzman çavuşlardan sorumlu mahrem imamı olduğu öne sürülen Oktay Adana'yı tanık olarak dinledi. Oktay Adana, Yılmaz'ı tanıdığını söyleyerek, "Mustafa Yılmaz'ın subaylardan sorumlu olduğu biliyorum. Ama biz birbirimizi tanımıyorduk. Zaten bizleri hiç tanıştırmazlardı. 'Emre' kod adlı bir şahıs Mustafa Yılmaz ile görüşmek istediğini söyledi. Ben de Emre'yi Mustafa'nın evine götürdüm. Mustafa'nın kod adı da 'Hilmi' idi. Bizler darbe girişiminden sonra Facebook ve WhatsApp görünümlü programlarla haberleşiyorduk. Ancak programları bilmeyenlerin farkına varması imkansızdı" dedi.
Mahkeme heyeti dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı ertelerken sanık Mustafa Yılmaz'ın da tutukluluk halinin devamına karar verdi.