Güncelleme Tarihi:
Kemal ATLAN/ESKİŞEHİR, (DHA) - ESKİŞEHİR'de işçi emeklisi Erhan Budak'ın, 23 yıllık eşi Şemiye Budak'ın Porsuk Çayı'na atlayarak yaşamına son vermesi olayında, 'İntihara yönlendirme' suçlamasıyla 10 yıla kadar hapis cezası istemeyle yargılandığı davada, mahkeme savcısı olayın 'Eşe kötü muamele' olduğunu belirterek sanığın 1 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.
Olay, 1 Mart 2015 tarihinde Kırmızıtoprak Mahallesi'ndeki Kanlıkavak Parkı yanından geçen Porsuk Çayı'nda meydana geldi. Evli 2 çocuk annesi Şemiye Budak (50), bıçakla kendini yaraladıktan sonra, Porsuk Çayı'na atladı. Dalgıçlar tarafından cesedi çıkarılan Budak'ın yapılan otopsisinde, suda boğulma sonucunda yaşamını yitirdiği belirlendi. Şemiye Budak'ın cenazesi Kars'ın Sarıkamış İlçesine götürülerek toprağa verildi.
Polisler, ölen Şemiye Budak'ın kişisel eşyalarının içerisinde intihar edeceğine dair notlar ile yaşadıklarını anlatan bir günlük buldu. Yakınları da polislere, Budak'ın ailevi sorunlar nedeniyle intihar edeceği yönünde daha önce kendilerine mesajlar gönderdiğini söyledi. Günlüklerdeki yazdıklarından ve alınan ifadelerden Şemiye Budak'ı intihara sürüklendiği iddiasıyla eşi Erhan Budak hakkında Eskişehir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Erhan Budak, tutuksuz yargılandığı davanın bugün yapılan üçüncü duruşmasına katılmadı. Budak, katıldığı ilk duruşmada suçlamaları kabul etmedi.
'DARBE İZLERİNİ BANA GÖSTERİYORDU'
Bugünkü duruşmada Şemiye Budak'ın yakın arkadaşı olduğunu belirten Asuman Yılmaz tanık olarak dinlendi. Yılmaz, intihar eden Şemiye Budak'ın eşinden şiddet gördüğünü kendisine anlattığını söyleyerek şöyle konuştu:
"Şemiye benim liseden, eşi Erhan ise ortaokuldan arkadaşım. Şemiye, sürekli benimle dertleşirdi. Eşinden şiddet gördüğünü ve kendisini dövdüğünü anlatıyordu. Darbe izlerini bana gösteriyordu. Vücudunda morluklar vardı. Bir keresinde çenesine vurmuş konuşma güçlüğü çekiyordu. Bir keresinde de kulağına vurmuş. Doktor ne olduğunu sorduğunda da eşinden korktuğu için kulağına top geldiğini söylemiş. Ben kendisini intihara meyilli bir kişi olarak görmüyordum. Ancak zaman zaman 'Allah'tan korkmasam intihar ederdim' diye söylediği oluyordu. Eşinin bir başkası ile gönül ilişkisi olduğunu da anlatıyordu."
'MUTLU BİR EVLİLİĞİ OLMADIĞINI ANLATIYORDU'
Şemiye Budak'ın diğer arkadaşı Fatma Küçükbayram da duruşmada tanık olarak ifade verdi. Küçükbayram, "Şemiye, eşi Erhan ile mutlu bir evliliği olmadığını anlatıyordu. Bursa'dan Eskişehir'e gelmişlerdi. Eskişehir'e geldiği her güne lanet okuyordu. Niçin böyle konuştuğunu sorduğumda Erhan'ın kendisini dövdüğünü anlatmıştı. Bursa'da kalıp kapalı perdeler arkasında otururken daha mutlu olduğunu söylüyordu. Eşinin ağır sözler söyleyip, kendisine hakaret ettiğini ve dövdüğünü anlatıyordu. Allah korkusu olmasa kendisini bir boşluğa bırakmak istediğini söylemişti. Eşi, Şemiye'yi akrabaları ile görüşmesine de izin vermiyormuş" dedi.
Eskişehir 2'nci Ağır Ceza Mahkeme savcısı, mütalaada bulunarak sanığın suçunun 'İntihara yönlendirme, yardım etme' olmadığını 'eşe kötü muamele' olduğunu belirterek sanığın 1 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti. Duruşmaya katılan avukatların savcının mütalaasına karşı yazılı beyanda bulunmak için süre istemesi üzerine mahkeme heyeti duruşmayı 21 Nisan'a ertelendi.
FOTOĞRAFLI