Güncelleme Tarihi:
ESKİŞEHİR, (DHA)- ESKİŞEHİR'de, 22 yıldır böbrek hastası olan Pınar Kadanalı (36), böbrek nakli olabilmesi için canlı donör olması gerektiğini, yüzde yüz doku uyumu olan teyzesi ve dayısının ise buna yanaşmadığını söyledi. Organ bağışında bulunan kişilerin öldüklerinde, yakınlarının bu bağışın gerçekleşmesine izin vermediklerini de belirten Kadanalı, "Ben yakınlarına sorulmadan verilmesini istiyorum. Bu konuda yasa çıkarılmasını, organ nakli yasasının değiştirilmesini istiyorum" dedi.
Çamlıca Mahallesi'nde annesi Fatma Kadanalı ve babası Yavuz Kadanalı ile birlikte oturan Pınar Kadanalı, haftanın 3 günü diyalize girdiğini belirtti. Böbrek nakli olması gerektiğini, ancak canlı donör bulamadığını söyleyen Pınar Kadanalı, "Haftada 3 kez diyalize giriyorum. Çok büyük sıkıntılar yaşıyorum. Kadavradan nakil olamıyorum diğer hastalar gibi. Benim bir özel durumum var. PR yüksekliği denilen bir durum var. Bu durum nedeniyle kadavradan nakil olabilmem çok zor. Doktorlar nakil için canlı donör olmasını talep ediyor. Ancak benim bir canlı vericim yok. Yakınlarım maalesef beni terk etti bu konuda. Korkuyorlar. Organ bağışı konusunda duyarsızlar. Eşim dahi bu konuda beni terk etti. Benim isteğim, keşke canlı donör bankacılığı olsa böbrek için. Diğer ilik bankacılığında olduğu gibi. Böbrek verebilse istekli gönüllüler. O zaman benim gibi genç insanlar hasta olmayacak, bu şekilde çaresiz kalmayacak" dedi.
'BİNLERCE BÖBREK HASTASI KURTULABİLİR'
Organlarını bağışlayan kişilerin öldüklerinde organlarının alınması için yakınlarının onay vermesi gerektiğini ifade eden Pınar Kadanalı, "Ben yakınlarına sorulmadan verilmesini istiyorum. Bu konuda yasa çıkarılmasını istiyorum. Organ nakli yasasının değiştirilmesini istiyorum. Çünkü yakınlarına sorulduğunda organlar verilmiyor. Bizim gibiler de çaresiz kalıyorlar. Bu konuda yasa çıkarsa binlerce böbrek hastası kurtulabilir" diye konuştu.
TEYZE VE DAYISI VERMEDİ
Teyzesini ve dayısının böbreğinin kendisine uyum sağladığını anlatan Pınar Kadanalı, "Yüzde yüz bir tutum oldu teyzem ile. Bir de dayım ile oldu. Ancak çocukları, eşleri, vazgeçirdiler. Ben ölmek istemiyorum. Çünkü bunun ucu ölüm" şeklinde konuştu.
Kadanalı, "Ben radyolarda çalışıyordum bu hastalıktan önce. Basında yazarlık da sunuculuk da yapıyordum. Gönüllü eğitimcilik yaptım, bir sürü şeyler yaptım. Anadolu Üniversitesi'nin işletme ve gazetecilik bölümlerini bitirmiştim. O kadar çok çevrem vardı ki benim. Radyodan, üniversiteden. Hiçbirisi aramıyor. Bir tek annem var yanımda o kadar" ifadelerini kullandı.
FOTOĞRAFLI