Bakan Avcı: Rusya pazarı ciddi bir toparlanma içerisinde

Güncelleme Tarihi:

Bakan Avcı: Rusya pazarı ciddi bir toparlanma içerisinde
Oluşturulma Tarihi: Mart 16, 2017 15:39

Bakan Avcı: Rusya pazarı ciddi bir toparlanma içerisinde

Haberin Devamı

Hakan TÜRKTAN-Saadet YÖRÜKÇÜ/ESKİŞEHİR,(DHA)- KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, "2016 gerçekten Türkiye'de turizm bakımından iyi bir yıl olmadı. Bunun belli başlı birkaç sebebi var, bir tanesi Rusya ile yaşadığımız uçak krizi. Şu anda Rusya pazarı ciddi bir toparlanma içerisinde" dedi.
Bakan Nabi Avcı Eskişehir'deki Mosmos Restoran'da basın mensuplarıyla biraraya geldi. Avcı, yaptığı konuşmada, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde yetkilerin cumhurbaşkanında toplandığını söyledi. Avcı, "Bu anayasa değişikliği ile Türkiye, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiyor. Çok özet olarak bugünkü biçimiyle cumhurbaşkanı ve başbakanda dağılmış olan sorumluluklar yetkiler cumhurbaşkanımızda toplanıyor, sorumluluğu ve yetkiyi de yürütme olarak cumhurbaşkanı üstleniyor, yasama da kendi işine bakıyor. Bugün artık bu referandum bunun kabulü veya reddi olmaktan çıktı, içeride ve dışarıda son yaşadığımız hadiselerde açıkça gösteriyor ki, bu iş Türkiye açısından bir kader referandumu haline geldi" diye konuştu.
'RUSYA PAZARI CİDDİ BİR TOPARLANMA İÇERİSİNDE'
Basın mensupların çeşitli sorularını da yanıtlayan bakan Avcı, 2016 yılının turizm için iyi bir yol olmadığını ifade ederek şunları söyledi:
"2016 gerçekten Türkiye'de turizm bakımından iyi bir yıl olmadı. Bunun belli başlı birkaç sebebi var, bir tanesi Rusya ile yaşadığımız uçak krizi. Bizim 2014'te 4,5 milyon Rusya'dan gelen misafirimiz var. 2015'te 3,5 milyona düşmüş. 2016'da 800 küsur bine düşmüş. Belli, 'gitmeyeceksiniz' dendi Ruslara, onlar da gelmediler. Fakat sonra hem sayın Cumhurbaşkanımız hem sayın Putin'in siyasi iradeleriyle ortalık toparlandı. Şu anda Rusya pazarı ciddi bir toparlanma içerisinde. Rakamlarda onu gösteriyor zaten. Ocak ayı rakamlarına bakarak söylüyorum. 2015 yılının Ocak ayında Rusya'dan Türkiye'ye gelenlerin sayısı 51 bin. 2016'da 21 bin. 2017 Ocak ayında 40 bin. 10 gün önce sayın cumhurbaşkanı ile birlikte Rusya'daydık. Sayın cumhurbaşkanımız ile Putin'in yaptığı ortak basın toplantısında Putin, ilk defa bu kadar açık bir biçimde Türkiye'ye gidin anlamına gelebilecek cümleler sarf etti. Kendisinin de Antalya'da 3-4 gün tatil yaptığını, bu makama gelmeden evvel Antalya'yı tanıdığını söyledi. Bunlar önemli cümleler. Rusya pazarı bakımından çok karşılığı olan cümleler. Ayrıca orada ilan ettik, 2019 yılını da Türkiye-Rusya ortak Kültür ve Turizm yılı ilan ettik. Rusya pazarındaki problem, çok şükür hallolmuş durumda görünüyor. İnşallah geçmişten de iyi olacak diye düşünüyoruz."
'HALKLARIMIZ ARASINDA BİR SORUN YOK'
Avrupa pazarı konusuna da değinin bakan Avcı, Mart ayını ilk haftasında dünyanın en büyük turizm fuarına gittiklerini belirtti. Avcı konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz 2010 yılında oranın onur konuğuyduk. Bu yıl da Berlin Fuarına damgamızı vurduk. Ziyaretçi talebinde de bunu gördük. İlk 3 günkü profesyonellere yönelik olan kısım da daha sonraki vatandaşlara açık olan kısımda çok iyiydi. Dolayısıyla ziyaretim sırasında Almanya'nın, İngiltere'nin belli başlı seyahat acenteleriyle görüşmelerim oldu. Hepsinin söylediği şu: 'Kardeşim bize siyaseti karıştırmayın, siyasetçiler olarak bize karışmayın. Biz iş yapmak istiyoruz. Türkiye bizim için çok önemli bir Pazar. Bunu biz kendi siyasetçilerimize de söylüyoruz. Bizim nereye adam göndereceğimize, nereye göndermeyeceğimize siz karar veremezsiniz. Türkiye'ye gidin gitmeyin laflarını bırakın.' Çünkü Almanya, İngiltere, Fransa, Belçika, Hollanda vatandaşları 15 senedir Türkiye'yi tanırlar. Hollanda dediğiniz yerde nüfusuna bakmayın, normal zamanlarda 1,5 milyona yakın adam geliyor Türkiye'ye. 15 yılda hani bunun mükerrer gelişlerini de saymayalım. Aynı adamlar, aynı aileler geldiğini varsaysak bile en az 10 milyon insan bizzat gelmiş Türkiye'de gezmiş dolaşmış, yemiş içmiş, dinlenmiş, denize girmiş, müze dolaşmış Türkiye'yi biliyor. Buna Türkiye'ye gitme desen de inandırıcı olmazsın. Dolayısıyla halklarımız arasında bir sorun yok. Bizim zaten Avrupa'daki halklarla, Almanlarla, Hollandalılarla,.Danimarkalılarla, Belçikalılarla ne sorunumuz olabilir? Bunlar Türkiye'ye geldikleri zaman onların da bizlerle bir sorunu yok. O yüzden bir ay önce sayın Cumhurbaşkanı külliyede turizm temsilcilerini topladı ve orada bir kampanya başlattı. Avrupa'da yaşayan 5 milyon Türk'e gelin tatilinizi Türkiye'de geçirin dedi. Bunun 3 milyonu da Almanya'da yaşıyor. Hatta bununla da yetinmeyin dedi, hem kendiniz gelin hem de komşunuzu da getirin, iş arkadaşınızı getirin, onlar da Türkiye'yi tanısın. Nitekim bu Hollanda'daki olaylardan sonra pazar günü yaptığı konuşmada bunu biraz daha açtı. Özellikle Hollanda'daki Türkler gelsinler tatillerini Türkiye de geçirsinler, ama mutlaka yanlarında Hollandalı dostlarını, arkadaşlarını, komşularını getirsinler, onlara Türkiye'de misafirperverlik nedir, insanlık nasıldır? bunu biz gösterelim burada. Daha ne desin, bunda bir nefret söylemi mi var? bundan güzel dostluk mesajı mı olur? Ama öte taraftan adam kalkıyor, o yüzden kof ve cahil diyorum o Hollanda'daki ırkçı siyasetçiye, adam kalkıyor bunların hepsini göndermek lazım diyor, burada tekrarından bile utanacağımız söylemlerle ırkçılık yapıyor. Yabancı düşmanlığı, İslam düşmanlığı yapıyor, Türk düşmanlığı yapıyor. Geçmişte Yahudiler için söylediklerini biraz çevirip, Müslümanlara uyarlamaya çalışıyorlar nefret söylemlerini."
'BUNUN KARŞILIĞI OLACAK'
Bakan Avcı çok dikkatli olunması gerektiğini, siyasetçi sınıfı ile halkı birbirine karıştırmamak gerektiğini ifade ederek şöyle konuştu:
"O gece, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımıza, daha önce Dışişleri Bakanımıza sonra oradaki sokaktaki masum Türk vatandaşlarına, eline bayrağını almış gelmiş gayet barışçıl slogan bile atmıyor sadece ben buradayım benim bakanıma iyi davran diyor. Sen onun üstüne atlarla, köpeklerle saldıracaksın bu karşılıksız kalacak. Bu olmaz. Bunun karşılığı olacak. Ama bunun karşılığı kime verilecek? Bunun cevabı, bunun müeyyidesi bu işe birinci dereceden dahil olan işte oradaki başbakanından, sokaktaki polis şefine kadar verilecek. Onlarla ilgili ne yapılması gerekiyorsa yapılıyor zaten. Ama bizim Hollandalılarla bir sorunumuz yok. Hollandalılar bizi sever biz Hollandalıları severiz. Orada bizim 400 binden fazla vatandaşımız var. Onların komşuları ve iş arkadaşları var. Sadece Hollanda'da da değil Avrupa'nın her yerinde en mülayim, en barışçıl, en sakin, en medeni azınlık, yabancı grubu Türklerdir. Bunu her yer söyler. Sen böyle bir azınlığı bulmuşsun öp de başının üstüne koy. Onun için söylemlerimizde Hollanda diye genelleştirmemek lazım. "
Bakan Avcı daha sonra Arifiye Mahallesi'ndeki Arı Taksi Durağı'nı ziyaret ederek buradaki taksicilerle sohbet etti.

FOTOĞRAFLI

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!