Güncelleme Tarihi:
ESKİŞEHİR (AA) - DENİZ AÇIK - Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Mahmudiye Meslek Yüksekokulu Atçılık ve Antrenörlüğü Bölümü'ndeki 13 kız öğrenci, atlarla iletişim kurma ve onlara hakim olma konusunda adeta erkeklerle yarışıyor.
Yüksekokulu kazanan öğrenciler, iki yıllık eğitimlerinde teorik dersleri, projeksiyonla donatılmış sınıflar, anatomi laboratuvarı, 17 bilgisayara sahip derslik ve 90 kişilik konferans salonunda yürütüyor. Uygulamalı eğitim ise okula ait 90 dönüm arazide yer alan "At Bakım Eğitim ve Uygulama Tesisi"nde veriliyor.
Öğrenciler, mesleki öğrenim için tasarlanan 450 metrekarelik kapalı alandaki ahırlarla yemlik, malzeme bakım ve saklama, solaryum ve at yıkama, nal çakım ve ayak bakımı, at muayene alanlarında eğitimlerini sürdürüyor. Burada her öğrencinin sorumlu olduğu atlar bulunuyor.
- "Ciddi bir performans gösteriyorlar"
Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Hakan Çalışkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, okuldaki kız öğrenci sayısında her yıl artış yaşandığını belirterek, böylece sektörde uluslararası standartlara doğru gideceklerini kaydetti.
Atçılık ekonomisini geliştirmiş ülkelerde sektörün yüzde 70'inin kadınların lehine olduğunu dile getiren Çalışkan, şöyle konuştu:
"İngiltere, Almanya, ABD ve Fransa gibi bu sektörün lokomotifi olan ülkelerde oran yüzde 70 kadınların lehinde. Kadınlar atlara empatiyle yaklaştığı için performansta bir artış sağlıyor. Kız öğrencilerimiz okula gelmelerinden itibaren ciddi bir performans gösteriyor. Hepsini tebrik ediyorum. Elleri ojeli kızlara bir bakıyoruz, 800 kilogramlık hayvanı idare etme konusunda hepimizden daha başarılı olabiliyor."
- At sevgisi, Almanya'dan eğitime getirdi
Almanya'nın başkenti Berlin'den eğitimi için Eskişehir'e gelen Kübra Kızılaslan ise annesinin de bir zamanlar cirit sporuyla ilgilendiğini bildirdi.
Atlara olan sevgisinden dolayı Mahmudiye Meslek Yüksekokulu'na geldiğine değinen Kızılaslan, şunları söyledi:
"Hayvanlara karşı bir sevgim var. Bir eğitim kurumu ararken arkadaşım aracılığıyla ESOGÜ Mahmudiye Meslek Yüksekokulu'nu duydum. Burada atçılık üzerine eğitim verildiğini öğrendim. Bir yıl bu bölüm için hazırlandım ve yabancı öğrenci sınavıyla geldim. Bu bölümde okumaktan çok mutluyum. Üniversiteyi bitirince Türkiye'ye yerleşmeyi düşünüyorum. Atlı terapi konusuna odaklanacağım. Bir atlı terapi merkezi açma hedefim var. Ata binmek çok güzel bir duygu."
Eğitim için Ankara'dan gelen Berna Demirkaya da çocukluğundan beri atları sevdiğini dile getirerek, bir arkadaşının tavsiyesi üzerine yüksekokulda eğitim görmeye karar verdiğini vurguladı.
Atlı spor alanında ilerlemeyi hedeflediğini anlatan Demirkaya, "Hipoterapi konusunda ilerlemeyi planlıyorum. Kadınlara atçılığı tavsiye ederim" dedi.
- "Bir ata sahip ve hakim olmaktan mutluyum"
Eğitime İzmir'den gelen Özge Benli ise atları sevdiği için Mahmudiye Meslek Yüksekokulu Atçılık ve Antrenörlüğü Bölümü'nde eğitim gördüğünü anlattı.
Mezuniyetinin ardından hipoterapi ya da atlı jimnastikle ilgilenmek istediğini vurgulayan Benli, "Atlı jimnastik Türkiye'de çok yaygın değil ve bu sporun benimle anılmasını hedefliyorum. Hocalarımız da eğitimimizde bize fazlasıyla yardımcı oluyor. Atlı sporla ilgilenmeyi kadınlara tavsiye ediyorum. Bir at benim neredeyse 15 kat ağırlığımda. Bir ata sahip olmak ve ona hakim olmaktan çok mutluyum" diye konuştu.
Öğrencilerden Tuğçe Aygün de at antrenörlüğü eğitimini tamamlayıp asıl branşı olan beden eğitimi öğretmenliğiyle at sevgisini çocuklara aşılamak istediğini belirtti.
Kadınlarla atların iyi iletişim kurduğuna inandığını belirten Aygün, "At sevgisi adeta ilaç gibi" ifadesini kullandı.
Eğitimi için her gün Eskişehir'den Mahmudiye'ye gelen Aslı Akyürek ise Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdikten sonra atçılık eğitimi görmeye başladığı bilgisini vererek, "Her sabah bıkmadan usanmadan buraya geliyorum. Hipoterapi alanında çalışmayı amaçlıyorum. Okula ilk geldiğimizde atlardan ürküyorduk ancak zamanla atlara sarılır olduk" değerlendirmesinde bulundu.