17 Nisan Dünya Hemofili Günü
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Nisan 16, 2015 16:51
ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ (ESOGÜ) TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK HEMATOLOJİSİ VE ONKOLOJİSİ BİLİM DALI BAŞKANI PROF. DR. ÖZCAN BÖR, 17 NİSAN DÜNYA HEMOFİLİ GÜNÜ DOLAYISIYLA BİR AÇIKLAMA YAPTI.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özcan Bör, bulaşıcı olmayan hemefoli hastalığının nadir görüldüğünü, taşıyıcı olan bir annenin bu rahatsızlığı erkek çocuğuna geçirme olasılığının yüzde 50 olduğunu belirtti.
17 Nisan Dünya Hemofili Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Dr. Özcan Bör, bu günde hastalığın topluma tanıtılması hedeflendiğini söyledi. Dr. Bör, hemofili hastalığının nadir görülen bir hastalık olduğunu, yanı sıra kanamaya neden olan bir pıhtılaşma bozukluğu olduğunu belirtti. Dr. Bör açıklamasında, ”Hemofili hastalarında bir yaralanma sonrasında kanama uzun sürmekte, özellikle, diz, ayak bileği ve dirsekte olmak üzere eklem içine veya kas içine kanamalar olmaktadır. Bu kanamalar kafa içinde olursa yaşamı tehdit etmektedir. Eklem içi kanamalar ise eklem bozukluklarına yol açarak, hastayı sakat bırakmaktadır. Hemofili genellikle kalıtsaldır. Erkek çocuklarda görülür. Annede bulunan X kromozomu hastalığı taşımaktadır. Taşıyıcı olan bir annenin erkek çocuğuna yüzde 50 oranında hemofili hastalığını geçirme olasılığı vardır” dedi.
“HEMEFOLİ HASTALIĞI BULAŞICI DEĞİLDİR”
Açıklamasında, hastalığın bulaşıcı olmadığı söyleyen Dr. Özcan Bör, bu önemli hastalığı taşıyan kişilerin ömür boyu hemofoli ile birlikte yaşayacaklarını söyledi. Bu hastalık ile doğmuş kişilerde pıhtılaşmanın az miktarda göründüğünü yada hiç görünmediğini anlatan Dr. Bör, “Pıhtılaşma faktörleri kan damarları yaralandığında kanamayı durdurmaya yardımcı olur. Pıhtılaşma faktörleri olmadan normal kan pıhtılaşması sağlanamaz. Hemofili hastalığı olanlarda tedavi için pıhtılaşma faktörlerini hastaya damardan vermek gerekmektedir. Hemofilili çocukları takip eden merkezlerde Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi yanında Hemofili ile ilgilenen Çocuk Cerrahisi, Ortopedi, Nükleer Tıp, Fizik Tedavi ve Diş Hekimliği birimlerinin bulunması ve multidisipliner yaklaşım içinde olunması gerekmektedir. ESOGÜ’de de Tıp Fakültesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Bilim Dalı ile çeşitli anabilim dallarının birlikteliğinde hemofili hastaları yıllardan beri takip ve tedavi edilmektedir” sözlerine yer verdi.
17 Nisan Dünya Hemofili Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Dr. Özcan Bör, bu günde hastalığın topluma tanıtılması hedeflendiğini söyledi. Dr. Bör, hemofili hastalığının nadir görülen bir hastalık olduğunu, yanı sıra kanamaya neden olan bir pıhtılaşma bozukluğu olduğunu belirtti. Dr. Bör açıklamasında, ”Hemofili hastalarında bir yaralanma sonrasında kanama uzun sürmekte, özellikle, diz, ayak bileği ve dirsekte olmak üzere eklem içine veya kas içine kanamalar olmaktadır. Bu kanamalar kafa içinde olursa yaşamı tehdit etmektedir. Eklem içi kanamalar ise eklem bozukluklarına yol açarak, hastayı sakat bırakmaktadır. Hemofili genellikle kalıtsaldır. Erkek çocuklarda görülür. Annede bulunan X kromozomu hastalığı taşımaktadır. Taşıyıcı olan bir annenin erkek çocuğuna yüzde 50 oranında hemofili hastalığını geçirme olasılığı vardır” dedi.
“HEMEFOLİ HASTALIĞI BULAŞICI DEĞİLDİR”
Açıklamasında, hastalığın bulaşıcı olmadığı söyleyen Dr. Özcan Bör, bu önemli hastalığı taşıyan kişilerin ömür boyu hemofoli ile birlikte yaşayacaklarını söyledi. Bu hastalık ile doğmuş kişilerde pıhtılaşmanın az miktarda göründüğünü yada hiç görünmediğini anlatan Dr. Bör, “Pıhtılaşma faktörleri kan damarları yaralandığında kanamayı durdurmaya yardımcı olur. Pıhtılaşma faktörleri olmadan normal kan pıhtılaşması sağlanamaz. Hemofili hastalığı olanlarda tedavi için pıhtılaşma faktörlerini hastaya damardan vermek gerekmektedir. Hemofilili çocukları takip eden merkezlerde Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi yanında Hemofili ile ilgilenen Çocuk Cerrahisi, Ortopedi, Nükleer Tıp, Fizik Tedavi ve Diş Hekimliği birimlerinin bulunması ve multidisipliner yaklaşım içinde olunması gerekmektedir. ESOGÜ’de de Tıp Fakültesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Bilim Dalı ile çeşitli anabilim dallarının birlikteliğinde hemofili hastaları yıllardan beri takip ve tedavi edilmektedir” sözlerine yer verdi.